
THE VILLAIN'S POV
Özet
“Her şey yolunda gidiyor sanırken, dünya sana orta parmağını gösterir.” __ Başarılı bir yazar. Sevgi dolu bir aileye, harika arkadaşlara, istikrarlı bir işe ve adını tüm dünyaya duyuran bir çok satan romana sahip olarak ideal bir hayat sürerken… Bir anda kendini kendi yazdığı hikâyenin içinde, kendi kaleminden çıkmış bir dünyanın içinde yeniden doğmuş halde bulur. Üstelik işin en kötüsü… hikâyenin en zayıf kötü adamı Frey’in bedeninde uyanmıştı. İlk bölümlerde ölmeye mahkum olan üçüncü sınıf bir kötü adam. Değersiz bir pislik, yeteneksiz... hikayedeki diğer tüm karakterler tarafından nefret edilen, kurtuluş şansı olmayan bir adam. Ama o bu kaderi reddediyor. Tüm dünyayı reddediyor. Bu yazarın ikinci bir şansa ihtiyacı yok — zaten her zaman istediği hayatı yaşadı. “İkinci şans saçmalığını bana bırakın. Bir şans yeterliydi. Bu dünyayı yaratan benim... ve gerekirse onu yok edecek olan da benim. Geri döneceğim — dünyama... aileme... hayatıma. Ne pahasına olursa olsun.” Eve dönme arzusu ile yanıp tutuşan Frey, kaderi tanrısal varlıklar tarafından çoktan yazılmış acımasız bir dünyada yolculuğuna başlar. Sanki dünya ona yeterince acımasız oyunlar oynamamış gibi, ona tuhaf bir sistem bahşetti... durmaksızın onunla alay eden bir sistem. Romandaki her olay hakkında tam bilgi ve istediği herhangi bir yetenek veya gücü yaratma yeteneği. Bunlar muazzam hediyeler gibi görünüyordu... ama gerçekten öyle miydi? Ne kadar uzağa gidebilir... ve bir zamanlar yarattığı dünya ne olacak? Discrod: https://discord.gg/uNrXRgS3Xb
Yorumlar