Bölüm 801 : Salıncak [1]

Gizli Ölüm Vadisi son günlerde her zamankinden çok daha hareketliydi. Sonuçta, ilerleme sınavının zamanı hızla yaklaşıyordu. Bu sırada, değerlendirmenin başlamasına sadece birkaç gün kalmıştı ve sınavın nasıl yapılacağına dair birkaç ayrıntı herkesin görebileceği şekilde ilan edilmişti. İkinci sınıfta kalan en düşük seviyeli öğrencilerden, zirvede duran İmparatorlar ve Paragonlara kadar herkes sınavın zamanını sabırsızlıkla bekliyordu. Sonuçta, bu ilerleme sınavı basit bir sınavdan çok daha fazlasıydı. Bu sınav, dahilerin kendilerini kanıtlayıp kaynaklar ve statü için birbirleriyle rekabet ettikleri bir sahne idi. İlerleme sınavı, güç ve eğitimi her şeyin üstünde tutan bu uygulayıcılar için bir festival gibiydi. Star City'deki konutunda Atticus, kendisine verilen bilgileri inceledi. Kendisi de bir Paragon olduğu için, normal bir dahiye göre çok daha fazla bilgiye erişebiliyordu. "Demek bu yılki ilerleme sınavı Göksel Aleminde yapılacak. Ne ilginç!" Atticus bile Göksel Alemi'ne hiç girmemişti. Sonuçta, Death Emperor Star'da bulunan en gizemli ve bereketli küçük alemlerden biriydi! Göksel Alemi, akademinin kuruluşundan bu yana sadece iki kez açılmıştı, ama adı bile herkesin kanını kaynatmaya yetiyordu. 'Göksel Alemin, Ölüm İmparatoru Yıldızında en çok hazine ve mirasa sahip küçük alem olduğu söyleniyor. İlk ve ikinci keşiflerde giren kıdemli öğrenciler bile alemin sırlarını ortaya çıkaramamış, hatta alemin tamamını geçememişler! Bunu göz önünde bulundurursak, neden böyle kritik bir alem açılışında ilerleme sınavını burada yapmayı seçtiler ki…?' Atticus düşünceli bir şekilde kaşlarını çattı. Doğal olarak, bu mistik aleme girmek için herkes kadar heyecanlıydı. Göksel Alemin'den daha önce elde edilen tanrısal eserleri, teknikleri ve kaynakları düşünmek bile onu heyecanlandırıyordu. ραпdα---nᴏνa| сom Ancak, körü körüne girmek istemiyordu. Özellikle söz konusu alem bu kadar kalın bir mistisizm perdesiyle örtülü olduğunda, temkinli olmaması imkansızdı. "Bu bilgiyi, ilerleme sınavının başlamasına sadece üç gün kala açıkladılar. Araştırmaya çalışacağımızı biliyorlardı ve zamanımızı kısıtladılar." Atticus için üç gün, geçmişteki Göksel Alemi keşiflerine genel bir bakış atmak için yeterli bir süreydi, ancak somut ayrıntıları bulmak zor olacaktı. Yüksek statüye sahip olmayan dahiler için ise aynı şeyi yapmak neredeyse imkansızdı. "Arka planın da bir yetenek olduğunu söylerler. Sanırım bahsettikleri durum bu olmalı." Atticus, önünde duran holografik pencereleri kapattı, koltuğundan kalktı, evinden çıktı ve önündeki Gizli Ölüm Vadisi'nin manzarasına baktı. "Bu sefer... işler ilginçleşecek." İmparatorlar ve Paragonlar hızlı bir şekilde ilerliyor, kısa sürede çok daha güçlü hale geliyorlardı. Onlarla rekabet etmek buna değecekti. Ancak, bu seferki ilerleme sınavında birkaç sürpriz vardı. Atticus'un odaklandığı kişi, doğal olarak akademiye tanıttığı kişiydi. Damien Void. "Son duyduğuma göre, Bloodlock Klanı'nın insanlarını öldürdüğü için cezalandırılmak üzere savaşa gönderilmiş. Yakında dönmesi gerek... Ne kadar güçlenmiş olabilir?" Atticus, ilk savaşlarını unutamıyordu. Büyük bir tarikat veya klana mensup olmayan, böylesine muazzam bir yetenek gördüğü ilk seferdi. O savaşı, Damien'in savaşa gitmeden önceki son savaşıyla karşılaştırmak... İlerlemesi inanılmazdı. Atticus, bu kadar kısa sürede bu kadar güçlü olmanın mümkün olduğunu bile düşünmemişti. Ama onu defalarca yanılttığı bu dahi... Bu sefer ne tür bir gösteri sunacaktı? Açıkçası, Atticus sabırsızlanıyordu. Üç gün çabucak geçti. Kimse hazırlıklı olamadan ilerleme sınavının günü geldi. Tüm Gizli Ölüm Vadisi öğrencileri akademinin sokaklarında durmuş, dikkatlerini gökyüzüne vermişlerdi. Orada, Direktör ve 11 Zodyak heybetli bir şekilde duruyordu, etkileyici auraları tüm akademi alanını kaplıyordu. Müdür konuşmak için ağzını açtı ve mana ile gür sesini duyurdu. "Öğrenciler! Artık kendinizi akranlarınızdan ayırıp gökyüzüne uçma zamanı geldi! İlerleme sınavı, akademide kalmak için niteliklerinizi test etmekle kalmaz, gelecekte Tanrı'nın merdivenlerini tırmanmaya layık olup olmadığınızı da test eder! Bu sınav, gücünüzü, azminizi ve kararlılığınızı, kahramanlık ruhunuzu ve hatta ruhunuzun en derin arzularını test edecek!" "Bu yıl, anlaşılmaz Göksel Alemi bir kez daha açıldı ve biz, gizli Ölüm Vadisi'nin dahileri olan sizlerin onu şahsen keşfetmenize izin vermeye karar verdik! "Sınavın ayrıntıları, aleme girdiğinizde size verilecektir. Akademi amblemleriniz, geçmek için gerekli tüm görevleri tamamlamanıza yardımcı olacak ve bu görevleri tamamladıktan sonra, ne zaman ayrılmak istediğiniz size kalmış! Üç ay boyunca dilediğiniz gibi keşif yapabilir ve kendi şanslı karşılaşmalarınızı yaşayabilirsiniz!" "Genç dahiler, hazır mısınız?!" "EVET, MÜDÜR!!" Akademide tek bir ses yankılandı. Her dahi, bu fırsat için hayatlarını feda etmeye hazırlanırken, savaş ruhu korkunç bir alevle atmosferi yakıyordu. Müdür havada durduğu yerden gülümsedi. "Güzel! Buradan kararlılığınızı hissedebiliyorum! Hayatında başarılı olabilecek tek kişiler, sizin gibi hayatlarını riske atmaya hazır olan dahilerdir!" "Şimdi, ilerleyin! Göksel Alemin fırsatları ve tehlikeleri sizi bekliyor!" Müdür manasını topladı ve akademinin tamamını kalın bir ağla kapladı. Arkasında duran 11 Zodyak da harekete geçti, garip bir desen oluşturarak elleriyle sayısız mühür oluşturdu ve akademiye büyük bir oluşum çağırdı. Havada devasa bir dizi diyagram belirdi ve mavi bir ışık filmi akademiyi sardı. Uzaysal dalgalanmalar yankılandı ve atmosferi salladı, öğrenciler yüzlerce kişilik gruplar halinde ortadan kaybolmaya başladı. Göksel Aleme taşınmayı bekleyen dahiler arasında küçük bir kargaşa çıktı. Star City'nin belirli bir bölümündeki kaotik uzaysal dalgalanmalar birleşerek atmosferi parçaladı. Kaotik boşluğa açılan bir kara delik, etrafındaki her şeyi yutmaya başladı. Ta ki bir değişiklik meydana gelene kadar. Çat! O kadar ani oldu ki, çevredeki dahiler durumu doğru düzgün algılayamadı bile. Kara deliğin çekim gücü tersine döndü ve çevreye şiddetli rüzgarlar estirdi. Kara delikten garip bir insan sesi geldi ve bir nesne fırlayarak yere çarptı. Dumanın içinden bir adam yükseldi. Kirli üniformasını silkeledi ve etrafına bakındı. Durumu anlayınca utangaç bir şekilde kafasını kaşıdı. "En azından zamanında geldim." Damien elini havada salladı ve etrafındaki kaotik uzaysal dalgalanmaları yatıştırdı. Bir sonraki anda, kendisini saran sakin bir uzaysal mana aurası hissetti. Vücudu Göksel Aleme ışınlanmadan önceki son anda, bir düşünce geçti aklından. "Aha, belki de önce neler olduğunu anlamalıydım."