Bölüm 681 : Final [4]

Zara, gizemli yeraltı boşluğunda tek başına yürüyordu. Bu alana girebilen diğer tek kişiler ya Damien ile konuşuyor ya da başka güçler tarafından engelleniyordu. Hedefi belliydi. Çevresindeki makineleri yok edemezdi, çünkü bu Tephit'in varlığından haberdar olmasını ve tüm planını mahvetmesini sağlayacaktı. Bunun yerine, sistemlerini hassas bir şekilde manipüle ederek arızalanmalarını sağlamalıydı. Doğal olarak, Zara teknoloji uzmanı değildi. Mana gücüyle böylesine karmaşık bir sistemi çökertmek için gerekli bilgiye sahip değildi. Ama sahip olduğu şey, bunu yapabilecek birinden aldığı rehberlikti. Damien bile makineler konusunda bir plebdi, ama yuttuğu anılar ona bu özel makinelerin nasıl çalıştığına dair derin bir anlayış kazandırmıştı. Peki bu anıları nereden aldı? Aslında, bu garip bir tesadüftü. Yuttuğu yaşlıların hiçbiri bu alana girme yetkisine sahip değildi. Tephit ve iki Büyük Yaşlı dışında, bu yetkiye sahip başka kimse yoktu. Ona bu bilgileri sağlayan kişi... Tilis'ten başkası değildi. Savaşın başlamasından iki gün önce, müttefik kuvvetler saldırı planlarını sonlandırırken, Damien'in kafasına aniden bir ses geldi. Bu bir toplantı talebiydi. Damien bunu doğal olarak garip buldu. Sadece ses iletimi değil, ses iletiminin varlığını kendisinden başka kimsenin algılayamaması da garipti. Ses iletimi, sonuçta, yansıtılan mananın bir uygulamasıydı. Ses iletimini gönderen kişiden çok daha güçlü olanlar, bu iletimin varlığını hissedebilirdi, ancak onu kesmek başka bir meseleydi. Grupta bulunan çok sayıda yüksek seviyeli 4. sınıf varlıkların hiçbiri bu manayı algılayamaması, iletiyi gönderen kişinin onların seviyesinin çok üzerinde olduğu anlamına geliyordu. Sırf meraktan, Damien çağrıya cevap verdi. Riskini düşünmeden. Buluşma yerine vardığında, kendini mütevazı bir yaşlı adamla karşı karşıya buldu. "Beni çağıran sen misin?" diye merakla sordu. "Benden başka kimse var mı?" Yaşlı adam rahat bir şekilde cevap verdi. "Peki," dedi Damien. "Öyleyse, bana önemli bir bilgi vereceksin, değil mi? Hadi başlayalım." Yaşlı adam konuşurken hafifçe gülümsedi. "Çocuk, biraz fazla heveslisin, değil mi? Seni buraya ben çağırdım, elbette istediğin bilgiyi vereceğim. Ama ondan önce..." Yaşlı adam kolunu suda salladı ve etrafındaki su, Damien'i içine alan devasa bir girdap oluşturdu. "Bana yeteneğini göster. Benim yardımımı hak ettiğini kanıtlayabilir misin?" Damien'in gözleri sertleşti. Etrafındaki girdap onun için çok da zor değildi ama sınanmak hoşuna gitmemişti. Aynı zamanda, yaşlı adam ona tam olarak tanımlayamadığı garip bir his veriyordu. Gözleri girdap etrafında dolaştı, sonra tekrar yaşlı adama döndü. "Anlıyorum, demek sensin." diye mırıldandı. Maximus ve Ria'dan Tephit Klanı'nın Büyük Yaşlıları'nın kimliklerini duymuştu. "Ben de bir süredir seninle konuşmak istiyordum. Ne garip bir tesadüf." Damien yorumladı. Void Mana parmak uçlarında belirerek farklı yönlere yayıldı ve çevredeki alanı kapattı. 'Faz Kayması' Madde Değişimi fiziksel yapılar için, Boyut Değişimi ise gerçekliğin dokusu için kullanılırken, Faz Değişimi daha çok hedefin "durumunu" etkilemek için kullanılırdı. Canlılar yaşlanabilir veya gençleşebilir, nesnelerin durumu da aynı şekilde değiştirilebilirdi. Su durumunda, bu değişim maddenin fazında gerçekleşirdi. Damien'i hapseden korkunç girdap, Faz Değişimi'nin menziline zorlandı. Damien'in manası yayılmaya devam ederken? Girdap, atmosferi bulanıklaştıran bir buhar tabakasına dönüştü. Damien'in güç gösterisi sona erdiğinde, Aquazyl'in suları, onun yarattığı boşluğu doldurmaya çalışırken birbirlerine çarptı. Sonuçta meydana gelen patlamada, Tilis'in gülümsemesi özellikle belirgindi. "Mm, demek ki yanılmamış. 'O' şeyi taşıyan biri sonunda geldi..." Tilis elini sallayarak suyu sakinleştirdi. Damien'e bakarken, gözlerinde hayranlık dolu bir ışık belirdi. "Yaşına ve geçmişine rağmen bu seviyeye ulaşmak için çok sıkı çalışmış olmalısın. Mm, o seninle gurur duyuyor olmalı." dedi Tilis. "Neden bahsediyorsun?" diye sordu Damien. Tilis'in sözleri ona hiç mantıklı gelmemişti. "Hahaha," Tilis, Damien'in şaşkınlığına güldü. "Endişelenme. Zamanı geldiğinde, zihnini bulanıklaştıran her şeyi anlayacaksın." "Tch." "Boş ver," dedi Tilis. "Buraya bilgi almaya gelmedin mi? Kimliğini doğruladığım için sana bilgi vermek benim görevim." Tilis ve Damien'in konuşması böyle başladı. Konuşmaları sadece Aquazyl veya Nox hakkında değildi. Konuşmaları çoğunlukla daha geniş konular etrafında dönüyordu, Damien'in bu adamın söylediklerine sonsuz ilgi duymasına neden olan konular. Ama elbette, Damien'in aradığı bilgiyle başladı. "Anlıyorum, demek öyle bir şey. Öyle olacağını tahmin etmiştim ama hayır. Patronun işinde çok kötü." "Tephit Klanı'nın yüz binlerce yıldır varlığını sürdürebilmesinin sebebi o. Sence o gerçekten yetersiz mi?" Damien bu soruya sırıttı. "Hiç de değil. Aslında... o çok nadir bir yeteneğe sahip. Çoğu insan ilk veya ikinci kez ele geçirildikten sonra deliye döner." "Onun gücünü küçümseme, dahi zekası hala gelişiyor, yeteneği tavan yapmış... Onu işe almayı düşünmeyen herkes beceriksizdir." "Oho? Cesur hayallerin var. Evrenin seni sevmesine şaşmamalı..." Tilis, Damien'i Aquazyl'in çorak gündüz manzarasında bir yürüyüşe çıkardı. O sırada Damien aniden bir şey fark etti. "Sen... onlardan biri değilsin." "Hm? Ne demek istiyorsun?" Tilis sordu. "Aquazyl sakinleri güneş ışığından vebadan kaçar gibi kaçıyorlar. Ölümle tehdit edilseler bile güneşin yakınına bile yaklaşmazlar. Sen nasıl hala iyisin?" Damien şüpheyle sordu. Tilis sırıttı. "İyi soru. Ama neden böyle bir şey yaptıklarını bilmek istiyorsan..." "Bana tek bir iyilik yap. Eğer bunu kusursuz bir şekilde yerine getirirsen, Aquazyl ve İmparator Kemik Denizi hakkında bilmek istediğin her şeyi sana anlatacağım." Damien düşünerek kaşlarını çattı. Bir uzmandan bir iyilik istemek asla basit bir şey olamazdı. Tilis gibi birine iyilik borcu girmek genellikle felaketle sonuçlanırdı. Sonuçta, onların güç seviyesinde iyilikler reddedilebilecek şeyler değildi. Özellikle de İlahi Güce ulaşanların sözlerinin ağırlığı, güçlerine doğrudan etki etmeye başlar ve gençliklerinde yaptıkları gibi küstahça davranmak tehlikeli hale gelir. Ancak Tilis, en doğal senaryoyu izlemek yerine, iyiliğini tek bir konu için kullandı. Şimdiki zamanda Zara, bu isteği yerine getirmek için çalışıyordu. Gölgeleri tüm yeraltı alanını kapladı ve bir sonraki anda... Emredildiği gibi her şeyi sabote etmeye başladı.