Bölüm 384 : Mücadele [4]

Kanatlarını bir kez çırpması, ışınlanma etkisi yarattı. Bir anda yılanın kafasına ulaştı. Kırmızı rünler kollarında bir araya gelerek garip desenler oluşturdu ve gücünü katlanarak artırdı. Ve yılan tepki veremeden, kolu ileri fırladı ve gözünü deldi: Kyaaaak! Yılanın ağzından bir çığlık çıktı. Daha önce onunla sadece oynuyorsa, şimdi gerçekten öfkelenmişti. Çığlığından ağzı açık kalmış yılanın boğazından bulanık yeşil bir sıvı fışkırdı ve kaçamayacak kadar yakın olan Damien'i kapladı. Sıvı, pullarını aşındırdı ve savunmasını aşmaya çalıştı, ancak vücudundaki runeler şekil değiştirerek pullarını elmaslardan daha sert hale getirdi. Damien kanatlarını tekrar çırptı. Tekrar ortaya çıktığında, yılanın ağzının içindeydi. Yılanın ağzından püsküren zehir, tam onun yoluna denk geldiği için onu jel gibi kapladı ve birikmeye başlayınca, onun güçlendirilmiş savunmasını bile aşındırmaya başladı. Ama umursamadı. Tek bir amaç için gelmişti. Uzanıp yılanın ağzındaki iki büyük dişinden birini yakaladı. Sonra tüm gücüyle onu kopardı. Fiziksel güçle yerinden kıpırdamayınca, etrafındaki uzayı bozdu ve yılanın çenelerini ezerek kendine yardım etti. SKREEE! Yılan acı içinde çığlık attı. Damien'in vücudunu kaplayan zehre gaz halindeki kırmızı mana karıştı. Kırmızı mana zehirle karışıp patladı. Damien'in vücuduna daha fazla kırmızı mana yapıştıkça, bir dizi patlama duyuldu. Ama buna rağmen Damien dişi bırakmadı. Ağzından bir ejderha kükremesi çıktı. Patlamaların basıncıyla pulları çatladı ve zehir vücuduna girdi. Ama dişini gevşetmedi. Uzay çökme noktasına kadar bozuldu. Bu sırada yılanın diş etleri garip şekillerde eriyip birbirine yapışmaya başladı ve dişe olan tutuşu zayıfladı. Ve aniden... Daha fazla kırmızı mana zehirli sıvıyı etkilediğinde bir patlama daha duyuldu, ama bu sefer Damien'in vücudu şok dalgası tarafından yılanın ağzından dışarı fırladı. Başka bir şeyle birlikte. Elinde büyük bir yılan dişi vardı. Savaş ganimetine bakarak sırıttı. "Lanet olası yılan! Şimdi beni yakalamaya çalış!" Yılanın dişini hedef almasının bir nedeni vardı. Diş yerinden çıktığında, bol miktarda kan yılanın ağzına döküldü ve boğazını doldurarak zehirli sıvının fışkırmasını engelledi. Tabii ki asıl amacı buydu. Yılanın ağzına girdikten sonra fark edebileceği kadar çok zayıftı, ama dişten kesinlikle uzaysal dalgalanmalar sızıyordu. Bu bir ipucu değilse, ne olduğunu bilmiyordu. Ve zirveye ulaşmasına yardımcı olacak bir şey kazanmanın yanı sıra, yılanın yarasıyla uğraşırken zaman da kazanmıştı. Dönüşmesinden bu yana 10 saniye geçmişti. Uzay ile birleşti ve kanatlarını çırparak hızını ikiye katladı. İki kanat çırpışıyla yılanı çoktan geçmişti. Ve arkasına bakmadı. Yılanın engellediği yolu, fiziksel duyularıyla artık hissedemeyene kadar devam etti. Ve 5 saniye daha geçtikten sonra dönüşümünü geri aldı. "AGH!" Anında, yakıcı bir acı vücuduna yayıldı. Toplam süre sınırının sadece yarısını kullanmış olmasına rağmen, dayanıklılığı hala çok azalmıştı. Ve pulları ve vücudundaki rünler kaybolurken, vücuduna sızan zehir, öncekinden çok daha şiddetli bir şekilde etki etmeye başladı. Yenilenme yeteneği, iç yaralarını iyileştirmek için fazla mesai yapıyordu. Dikkatsizliği yüzünden organları berbat haldeydi. Bu sırada dişlerini sıkıp acıya dayanarak, Void Essence'ını harekete geçirerek vücudundaki zehri temizlemeye çalıştı. Daha önce, Boşluk Özü fiziksel zehirleri temizleyemiyordu. Ama o zaman Boşluk Fiziği tarafından pasif olarak kullanılıyordu. Şimdi ise Boşluk Fiziğine çok daha yaklaşmıştı. Boşluk Özünün ona erişim sağladığı eylemleri kişisel olarak etkileyebiliyordu. Böylece fiziksel zehirleri temizlemek de bir dereceye kadar mümkün hale geldi. "Peşimde değil mi?" Damien, kaçtığı yöne dikkatini yoğunlaştırdı, ama beklenmedik bir şekilde, yılanı hiç görmedi. İlk başta onu takip ettiğini düşünerek paniğe kapıldı, ancak dikkatlice çevresini hissedince, yakınlarda hiç olmadığını fark etti. "Gitti mi? Neyse, umurumda değil." Ondan çaldığı dişi düşünerek içinden gülümsedi. Pratik kullanımı dışında, başarısının hatırası olarak da saklıyordu. Kavga kısa sürdü ve kavga bile denemezdi. Kaçmak için bir fırsat yaratmak için pervasızca davranmıştı. Yılan da tam güçle karşılık vermiş gibi görünmüyordu. Yine de, kendisinden çok daha güçlü bir düşmanı yenmişti ve bununla gurur duyuyordu. Yaraları yavaşça iyileşti ve vücudundaki zehir de zamanla dışarı çıktı. Bir yeşim şişe çıkardı ve zehri, bir yıl önce Eclipsing Shadow Sect suikastçılarından aldığı zehirle birlikte alt uzayında sakladı. Ve saatler sonra, en iyi durumuna geri döndü. Tereddüt etmeden yılan dişini çıkardı ve içine manasını enjekte etti. "İşe dönelim. Kaybedecek vaktim yok." Damien'in bulunduğu yerden uzakta, gölgelerden bir adam ortaya çıktı. Siyah saçlı ve kırmızı gözlüydü, yüzünde şeytani bir yakışıklılık vardı. Aniden, adam sırıttı. Köpek dişlerinden biri eksikti. "İlginç biri geldiğini söylemiştin, ama bu kadar abartılı olacağını tahmin etmemiştim!" Eksik dişinin olduğu yeri ovuşturdu. Orada hala küçük bir kan izi vardı. "Tsk, tsk. Benim dişimi bile çalmış. Mana'sını oraya dökerek uzamsal oluşumu aktive edebilirdi. Tch, o yaşlı bunak kimseyi öldürmememi yasaklamamış olsaydı, şimdiye kadar 10 kez ölmüş olurdu." Adam alaycı bir şekilde kendi kendine konuştu, gülümsemesi hiç kaybolmadı. "Ona hafif davransam bile, onun seviyesinde birinin birkaç saniye içinde üstesinden gelebileceği bir güç değildi. O hali... gerçekten etkileyici! Hey, yaşlı piç! Beni sonsuza kadar böyle kendi kendime konuşmaya mı zorlayacaksın?!" [İlkel Ölümsüz Ağaç sırıttı. Senin zaten deli olduğunu, bunun yeni bir şey olmadığını söyledi. "Tch. Lanet olası yaşlı adam, sadece böyle iletişimler yoluyla konuşuyorsun. Ne zaman deliğinden çıkacaksın?" [İlkel Ölümsüz Ağaç iç çeker. Henüz zamanın gelmediğini söyler.] “Peki zamanı geldiğinde? O zaman çok geç olacak.” [İlk Ölümsüz Ağaç, umudunu sadece genç nesle bağlayabileceğini söyler. "Peki ya genç nesil o kadar ileri gidemezse?" "Haa... Anlıyorum, anlıyorum. Zor bir durumdasın, eski dostum." Siyah saçlı adam boynunu kırdı. Ağızında gaz halindeki kırmızı mana pıhtılaşarak, kısa sürede eksik diğinin yerine geçen bir diş oluşturdu. "Her halükarda, benim işim burada bitti. Sonrasında ne olacağı beni ilgilendirmez." Adamın şekli değişti. İnsan vücudu kayboldu ve yerine devasa bir kara yılan belirdi. Primordial Undying Realm'in bir yerindeki açıklıkta, yılan gözlerini kapattı ve uzun bir uykuya daldı. Bu uykunun 10.000 yıl daha süreceğini tahmin ediyordu.