Bölüm 189 : Müzayede [1]

Damien ve Ruyue, şeytan tapanların gizli toplantılarına katılmaya devam ederek, ellerine geçirebilecekleri her türlü bilgiyi toplamaya çalışırken bir ay çabucak geçti. Bu sırada, ana toplantı salonuna bağlı başka bir gizli alanda, önemli şahsiyetlerin katıldığı bir toplantı yapılıyordu. Oda 32 kişiyle doluydu, ancak bu insanların çoğu alanın kenarlarında duruyordu. Ana masada, odadaki diğer herkesin büyük saygıyla baktığı 8 kişi vardı. Açıkça, statüleri bu 8 kişiye hiç yetişemiyordu. "Vatanlarına ihanet eden bu pislikler son zamanlarda gittikçe cesaretleniyor. Faaliyetlerinden bize hiçbir fayda sağlamamış olsalardı, onları kendi ellerimle yok ederdim." Konuşan tanıdık biriydi, ancak ses tonu çok farklıydı. Damien ve Ruyue'ye karşı dostça ve aşırı açık davranan Xian Lin, şimdi bu saygın kişilerin masasında kibirli ve soğuk bir tavırla oturuyordu. "Doğru. Bu gezegeni umursamıyor olsam bile, şimdilik benim evim." "Sanki bizim burnumuzun dibinde bu kadar kurnazca bir şey yapmaya cesaret edebilirlermiş gibi. O aptallar, efendilerinin avucunda dans etmeyi bilirler." "Yine de, sözde Lordları kesinlikle görkemli ve hırslı. Ben bile bu kadar geniş çaplı bir hakimiyet iddiasında bulunacak kadar aptal değilim." "En azından bu ölmekte olan gezegenden ayrılmak için bir fırsat sundular. O lanet olası dindar mezhepler beni hep sinirlendirmiştir." Çeşitli şikayetler ve görüşler odayı doldurdu, çoğu ana masadaki 6 kişi tarafından dile getirildi. Her sözleri, kendileri dışındaki herkese karşı küçümseme ve kinle doluydu. "Yeter." Ancak, tek bir kelime hepsini susturmaya yetti. Kötü mezheplerin en yüksek güçleri arasında büyük bir hiyerarşi ya da sıralama olmasa da, tartışmasız bir gerçek vardı. O da, aralarında en güçlü olanın kim olduğuydu. Gölgeleri Kaplayan Tarikat. Bu, Orta Kıta'nın ana saraylarıyla bile rekabet edebilecek bir varlıktı. Tian Yang ve onun seviyesindekilerin bile dikkat etmesi gereken bir güç. Alacakaranlık Kan Mezhebi'ne benzer şekilde, bu mezhebin birçok işlemi ve hatta kültivasyon teknikleri büyük ölçüde gizli tutuluyordu. Mezhebin müritleri dünyaya çıktıklarında bile, bu sırları öğrenen kimseyi hayatta bırakmazlardı. Bu tarikatın müritleri, kişisel çıkarların her şeyden önce geldiği kötü tarikatlarda bile zor bulunabilecek bir sadakatle, en sağlam iradelere ve en sıkı dudaklara sahiptiler. Ve böyle bir tarikatın lideri az önce konuşmuştu. Belki de Eclipsing Shadow Sect'in bir numara olması yazılı olmayan bir kuraldı, ama bu, kimsenin ona karşı gelmeye cesaret edemeyeceği anlamına gelmiyordu. Söz konusu adam bu büyük masanın başında oturuyordu ve tek bir sözüyle tüm hazır bulunanların dikkatini çekiyordu. "Bu anlamsız saçmalıklara gerek yok. Buraya iş konuşmak için geldik, o yüzden işten başka konuşmayacağız. Şimdi söyleyin, bu kongrenin son bir ayında ne öğrendiniz?" Toplantının diğer katılımcıları, ilk kim konuşacak emin olamadıkları için tereddütle birbirlerine baktılar, tam o sırada Xian Lin ayağa kalktı. "Herkes korkaklık etmekle meşgul olduğuna göre, ilk ben konuşayım. Zamanımı, sıradan bir uygulayıcı olarak kongre yollarında dolaşarak geçirdim ve bağlı olduğum grubu açıkça belli etmeme rağmen, konumumu tehlikeye atmadım. Bu sayede, haklı güçlerin casusları olduğundan şüphelendiğim birçok kişi tespit ettim." "Düşündüğümüz gibi, adamlarını buraya göndermişler." "O aşağılık insanlardan başka ne beklenebilir ki?" "Sessizlik." Eclipsing Shadow Sect Lideri onları bir kez daha susturdu. "Casus göndermeleri çok doğal, ama senin sözlerinden anladığım kadarıyla bu sefer sayıları daha fazla. O uzaylıların köpeklerinden çekiniyor olmalılar." Diğerleri de aynı fikirdeydi. Bu, bu toplantının diğerlerinden tek farkıydı. "Yine de, o köpeklerin kullandığı illüzyon oluşumu, casuslarının geçemeyeceği bir seviyede. Böyle anlamsız şeyler için endişelenmemize gerek yok. Şimdi, önemli konuya geçelim. Müzayedeyle ilgili ne haberler var?" "Ah, o müzayede. O köpekler hayatta kalma içgüdüsü konusunda gerçekten akıllı. Bizim güçlerimiz olmadan ayak basamayacaklarını biliyorlar, bu yüzden bize davetiyeleri çoktan göndermişler." "Müzayedede oldukça ilginç eşyalar çıkacakmış. Dağıttıkları listede birçok Kaos sınıfı eser ve nadir malzeme var. Ancak en ilgi çekici kısım son eşya." "O şey mi? Kimliği ortaya çıktı mı?" "Henüz haber yok, ama ilginç bir şey olduğu kesin. Sonuçta, onu sağlayanların 'Lordları' olduğunu söylüyorlar." "Hmm." Eclipsing Shadow Sect Lideri, yüzünde düşünceli bir ifadeyle bu konuşmaları dinledi. Gerçekte, bu insanlardan farklı olarak, o son öğenin ne olacağına dair belli bir fikri vardı. O, tarikatını sıkı bir şekilde kontrol altında tutan ve ihaneti asla affetmeyen biriydi. Ve onlar doğru yola dönmeseler bile, o uzaylıların tarafına geçmeleri yine de bir tür ihanetti. O farelerden biri gizlice içeri sızmayı başarsa, elindeki tüm bilgileri ona zorla çıkarırdı. Bunu yapmak için de pek çok tatmin edici yöntemi vardı. Kısa bir süre önce, ağına girmeye çalışan büyük bir balık yakalamıştı. Sorgu sırasında, bu adamın onların "Varis" olarak adlandırdıkları kişi olduğunu öğrendi. Bu sayede, son öğenin kimliğini öğrenebildi. "Ölüm Tohumu" Çok basit bir isimdi, ama kullanımı hiç de basit olamazdı. Bu müzayedenin arkasında şüphesiz bir tür plan vardı. Büyük olasılıkla, tarikat liderlerini kendi taraflarına çekmek için bir yoldu. Kibarlık yoluyla mı, yoksa zorla mı? Henüz emin değildi. Ölüm Tohumu'nu kendi gözleriyle gördüğünde bunu öğrenecekti. Yine de, bu sefer yanına fazla servet getirmedi, böyle bir müzayede için tarikatın kasasını boşaltmaya gerek görmedi. Eğer gerçekten bir şeyi isterse, bu aptalların hiçbirinin onunla rekabet etmeye cesaret edemeyeceğini çok iyi biliyordu. Düşüncelerini tamamlayan Eclipsing Shadow Tarikatı Lideri, dikkatini devam eden sohbete geri verdi. Diğer tarikat liderleri ve temsilciler hala müzayede hakkında spekülasyon yapıyordu. "Bu konuyu burada bitirelim," dedi, "müzayede bir buçuk gün sonra başlıyor. O zaman bilmemiz gereken her şeyi öğreniriz." Bu sırada, gizli toplantıda Damien ve Ruyue, yüzlerinde tazelenmiş bir ifadeyle bir hanın önünden çıktılar. Geçtiğimiz ay, fiziksel olarak değil ama zihinsel olarak oldukça yorucu geçmişti. Genel olarak hoş olmayan birçok şeye tanık olmuşlardı ve bu hoş bir deneyim olmamıştı. En azından Ruyue için öyleydi. Damien'in zihinsel stresi, onu zapt etmek ve öfkeye kapılıp herkesi küle çevirmemesini sağlamak için harcadığı çabadan kaynaklanıyordu. "Of, zor bir dönemdi ama en azından biraz bilgi edinebildik." dedi yorgun bir şekilde. Ancak, gözleri kısa sürede yeniden parladı. Müzayede başlama zamanı nihayet gelmişti.