Bölüm 188

"Kaptan, onunla ilgili başka bir şey bulamadık. Uçuş kayıtlarında hiçbir veri yok ve son iki buçuk yıldır radarlarda görünmüyor. Cep telefonuna girmeye çalıştım ama üçüncü bir kişi beni fark etti, konumumu tespit etti ve sistemlerimi kilitledi. Şu anda kaçıyorum..." Telefonda bir adam olanları anlattı ve Ye Tian'ın yüzü gerildi. "Grayson'ın oğlu ne durumda?" "Onun hakkında da hiçbir şey yok." diye cevapladı kişi. "Denemeye devam et." Dedi ve telefonu kapatıp dizüstü bilgisayarına bakmaya başladı. Ekranda, gümüş grisi bir Gemera'nın şehrin yeni İş Caddesi'nin yanındaki lüks bir mahallede bir villaya girdiğini gördü. Sabah Starlight Tower'a giren Keith'in arabasıydı ve yolcu koltuğunda onun olması gereken kız, Lin Qingyue oturuyordu. Oraya gidip ikisini de öldürmek istedi, ama dün olanlardan sonra Demiliore Ailesi'nin varisi hakkında biraz endişeliydi. Ye Tian, Aura'sına ne olduğunu hala anlamamıştı ve Keith'in kullandığı güce bakılırsa, onun bir Auror olduğu ve hızına bakılırsa güçlü bir Auror olduğu açıktı. Keith'in de Ruh Derinlikleri Alemi'nde olup olmadığından emin olamıyordu, ama bundan çok şüphe ediyordu. 22 yaşındaki birinin Ruh Derinlik Alemi'nde olması mümkün değildi ve Keith güçlü olsa da, onun kemiklerini kıracak kadar güçlü değildi. Düşünceleri dün sınıfta olanlara kaydı ve kalbine bir utanç dalgası çarptı, bu da öfkesinin patlamasına neden oldu. Cam duvara çarptığında odada yüksek bir kırılma sesi yayıldı ve ardından ölümcül bir sessizlik oldu. Ye Tian, turuncu bir Aura ile kaplı eline baktı ve kalbi sakinleşmeye başladı. Boş otoparkta çöp konteynerinde uyandığında, hala Aura'sını kullanamıyordu. Korkutucu olan, Aura Nodes'unu bile hissedememesiydi ve kalbine sızan korku her zamankinden daha büyüktü. Bir şekilde bir Waste'e dönüştüğünü düşündü, ama neyse ki garip fenomen sadece birkaç saat sürdü ve gece geç saatlerde Aura'sını tekrar hissedebildi. Neredeyse bir gün olmuştu ve vücudunda hiçbir sorun bulamamıştı. Ama dün olanların bir tesadüf mü yoksa Keith'in işi mi olduğundan hala emin değildi. Eğer onun işi ise, bunu nasıl yapmıştı? Yıllar boyunca bir araya getirdiği ekibini Demiliore Ailesi'nin varisi hakkında her şeyi araştırmak için görevlendirmişti ve onun hakkında önemli bir şey bulamamıştı. Sanki hükümetin kendisi Keith'in tüm verilerini koruyordu ya da veriler kayıtlara girer girmez siliniyordu ve bunun olması için Keith'in Netherian Özel Kuvvetleri'nin bir üyesi olması gerekiyordu. Şimdi düşününce, iki buçuk yıl önce ortadan kaybolmasının nedeni mantıklı geliyordu. O, ordudaydı ve Grayson Ailesi'nin eski varisi de onunla birlikteydi. Sarışın çocuğun düşüncesi aklına başka bir yüz getirdi ve Ye Tian biraz boğulmuş hissetti. Onu Starlight Tower'dan kovanın Rebecca Grayson olduğunu yeni öğrenmişti ve o gün Keith'ten vazgeçmesini tavsiye ettiği sırada onun hafif gülümsemesini hatırlayınca, omurgasında bir ürperti hissetti. Gözlerindeki alay ve tiksinti aşağılayıcıydı ve yüzündeki hafif gülümseme, seni küçümseyen birinin gülümsemesiydi. Ve ona söylediği sözleri çok net hatırlıyordu. "Yıldızlara ulaşmaya çalışanlar, boşlukta ölürler." O anda, onun ne demek istediğini tam olarak anlamamıştı, ama şimdi anlıyordu. Onun gözünde, o sadece bir aptaldı. "Neden?" diye sordu yumuşak bir sesle, sorunun kime yönelik olduğunu anlamak zordu. Ye Tian, son altı ayda işlerin nasıl bu hale geldiğini anlayamıyordu. Her şeyin böyle gitmesi gerekmiyordu. Yurtdışında biriktirdiği servet ve güçle şehre gelmiş, ustasının onun için hazırladığı planı gerçekleştirerek Lin Ailesi'nin yardımıyla Sameran'da yerleşeceğini düşünmüştü. Ama geldiğinde her şeyi öğrendiğinde, hayalleri paramparça olmuştu. Güzel nişanlısı başka bir adama aşık olmuştu, o kadar ki Lin Ailesi ile bağlarını koparmıştı. Hatta aşık olduğu adamın evinde yaşıyordu ve onu araştırdıktan sonra, Demiliore Ailesi'nin varisiyle sarılırken veya el ele tutuşurken çekilmiş birkaç fotoğraf buldu. Evli bir adamla ilişkisi olduğunu kimsenin görmesinden hiç rahatsız olmuyordu. O kadar güzel ve mükemmeldi ki, ilk görüşte ona aşık olduğunu hissetmişti, ama geçen her gün onun ona olan sevgisi azalıyordu. Keith Argus Demiliore, Sameran'ın Demiliore Ailesi'nin varisi, eski Dışişleri Genel Vali Yardımcısı Diana Demiliore'nin torunu ve Dragon Corps'un emekli generali Raizer Demiliore'nin oğlu. Demiliore Konsorsiyumu'nun başkanı Venessa Demiliore'nin oğlu. 300 milyar Neris'in üzerinde değeri olan ünlü Black Forest Group'un başkanı. Grayson Ailesi'nin reisinin kızının nişanlısı ve Angelini Ailesi'nin reisinin kızının nişanlısı. Sanki gökler ona sahip olabileceği her şeyi bahşetmiş gibiydi. Ye Tian onun her şeyini kıskanıyordu. Bir insanın bu kadar mükemmel olması günah olmalıydı ve bu yetmezmiş gibi, etrafında bu dünyadaki en güzel kızlar sayılabilecek kızlar vardı. Ye Tian, Kiara Angelini'yi düşündüğünde kalbi biraz titredi. Hiç bu kadar güzel bir kız görmemişti. Qingyue'den bile daha güzeldi ve Kiara'nın en iyi arkadaşı Ingrid bile Qingyue'ye rakip olabilecek bir güzellikteydi. Bir de Keith'in karısı ve grubunun başkan yardımcısı Amelia Demiliore vardı, mimarlık yeteneği, güzelliği ve zarafetiyle herkesin saygı duyduğu bir başka mükemmel kız. Şehrin her yerinde, afişlerde kendi yüzünü, ailesinin veya grubunun adını görüyordu. Bu şehirde ünlü Keith Demiliore'yi tanımayan tek bir kişi bile yoktu. Bu şöhret onu rahatsız ediyordu ve birden fazla kez, barda rastgele adamlarla tartışmaya girmişti. İnsanlar onu sanki bir tanrıymış gibi saygı duyuyordu, ama elde ettiği her şey sadece ailesinin sayesindeydi. Her şeyde ona yardım edenin annesi olduğunu göremiyorlar mıydı? Aksi takdirde, 18 yaşındaki bir genç bu kadar kısa sürede bu kadar büyük ve güçlü bir grup kurmayı nasıl başarabilirdi? Demiliore Ailesi'nin varisi hakkında öğrendiği şeyler aksini gösteriyordu, ama kimse ona inanmaya hazır değildi. Tatlı bir kızın görüntüsü aklından geçtiğinde kalbi boşalmış gibi hissetti. Eskiden her yere onu takip eden, adını haykıran kız. Zamanla ne kadar güzelleşmişti, ama o şeytan onu kullanmıştı ve aptal kız şimdi onu ezene taraf olmuştu. O, ona aitti. Sonuçta, efendisi tarafından kaçırılmadan önce ona söz vermişti. Bir gün onunla evlenmek için bekleyeceğini söylememiş miydi? Öyleyse neden o nefret dolu Demiliore Ailesi'nin varisi için isteyerek bacaklarını açıyordu? "Sürtük..." diye küfretti, kadının o adamın etrafındaki tüm parıltı ve altının cazibesine kapıldığına emin olarak. Gözleri istemeden, az önce titreyen diğer telefonuna kaydı. Ofisten gelen başka bir mesajdı. Sabahından beri, güvenlik şirketinin sözleşmelerinin feshedildiğini bildiren düzinelerce mesaj almıştı. Medyada, Demiliore Ailesi'nin varisini nasıl gücendirdiği hakkında haberler dolaşıyordu. Ve şimdi hem Demiliore Ailesi hem de Kara Orman Grubu onun şehirden gitmesini istiyordu. Kalbinde daha fazla öfke kabardı. Keith, şehri kendisine ait sanıp istediği gibi davranabileceğini mi düşünüyordu? Ye Tian buna inanmıyordu. O, hayatında Keith gibi insanları ezip geçmek ve hayat piramidinin tepesinde durmak için yaratılmış biri olduğuna inanıyordu. Keith göklerin lütfuna mazhar olmuşsa ne olacaktı? O, gökleri bile ezip geçecekti! Keith'i, Demiliore'ları, Grayson'ları, Angelini'leri ezip geçecekti... Karşısına çıkan herkesi ezip geçecekti. Ve Qingyue ile Ayesha'nın onu değil Keith'i seçtikleri için pişman olmalarını sağlayacaktı. Yenilenmiş bir enerjiyle derin bir nefes aldı ve telefonunu eline aldı. Olanlar hakkında yapması gereken bir şey vardı. Aşağılık ağabeyinin ustalarını öldürmesi çok nefret vericiydi ve şimdi başka destek kaynakları bulması gerekiyordu. Ayrıca bir aptala bir şeyi açıklığa kavuşturması gerekiyordu. "Zihan, konuşmamız lazım." "Ne var?" Telefondaki çocuk biraz sabırsız geliyordu. "Amcamın %20 hisseleri benim adıma devrettiğini bilmiyordum." Yalan söyledi. "Buluşup konuşalım. Kardeşinin elindeki %25 hisseleri geri almana yardım edeceğime söz verdim. Ve şimdi bunu başarmanın bir yolunu buldum..." Tabii ki aptal buna kanmıştı. Tüm serveti kendine yutmak isteyen piç kurusu. Ye Tian, telefon kapandıktan sonra sırıttı. Gelecekte ortadan kaldırılması gereken bir aptal daha vardı. Babasına sadık olmayan bir oğul, arkadaşlarına da asla sadık olamazdı. Üstelik Lin Zihan, onun dostluğuna layık değildi. "Keith Demiliore... Bu gece seni ifşa edeceğim." Hafifçe gülümsedi ve sonra kendinden emin bir yüzle, akşam için hazırlanmak üzere yan odaya girdi.