Bölüm 883 : Beklenmedik Soru**

Maeve'nin gözlerindeki yaşlar, kendini toparlayınca çabucak kurudu. Ancak, tepki veremeden, Orion dudaklarına sert bir öpücük kondurduğunda gözleri bir kez daha büyüdü. Bahçıvanlar Loncası'nın başkan yardımcısı olarak, Orion Şehirleri'ndeki ırklar arasındaki sayısız kültürel farklılığın, ortalama bir Pixie'den daha fazla farkındaydı. Bu nedenle, dudaklara öpücüğün önemini anlıyordu. Orion geri çekildiğinde, Maeve ona inanamayan gözlerle baktı ve az önce yaşadığı deneyimin duygularıyla boğuştu. "Bunu yapmayalı uzun zaman oldu ve kişisel hayatımı paylaşacağım kadınları seçerken daha fazla özdenetim göstermeye söz vermiştim, ancak şu anki durumumuz göz önüne alındığında, bunun uygun bir an olduğunu düşünüyorum," dedi Orion. "Ve bunu acıma duygusuyla yapmıyorum. Gerçek şu ki, bir süredir sana hayranlık duyuyorum. Pixie krallığındaki konumunu göz önüne alırsak, ilişkimizi güçlendirmek çok faydalı olabilir." Kısa bir duraklamanın ardından ekledi: "Maeve, benim partnerim olur musun?" Orion'un sözleri, barajı yıkan güçlü bir çekiç gibi Maeve'nin üzerine düştüğünde, Maeve gözlerinin bulanıklaştığını, yanaklarının ıslandığını, gözyaşlarının düzenli bir ritimle yüzünden aktığını ve kalbinin göğsünde şiddetle attığını hissetti. BADDUMM!! BADDUMMM!! Maeve defalarca konuşmaya çalıştı, ama dudaklarından sadece zayıf bir ses çıktı. Orion onu kesmeden dinlese bile, tek bir kelime bile söyleyemedi. Odanın diğer tarafında, kalan üç kadın bu sahneyi şaşkınlık ve şokla izliyorlardı, ağızları inanamama hissiyle açık kalmıştı. Ne duygusal bir fırtına! Bir an, oda havada kıvılcımlar saçan yoğun hislerle doluydu ve orada bulunan herkesi etkiliyordu; bir sonraki an ise atmosfer, uzun zamandır birbirlerini kaybetmiş iki sevgilinin yeniden bir araya gelmesini anımsatan sıcak, acı-tatlı bir havaya büründü. Orion'un Şehirleri'nin saygın mimarı ve Aurora'nın kocası Orion ile Bahçıvanlar Loncası'nın başkan yardımcısı ve Lonca Başkanı'ndan sonra Pixie Krallığı'nın en güçlü kişilerinden biri olan Maeve, ortak olmak üzere miydi? Bu haber, sadece Pixie Krallığı'nı değil, Bahçe'nin ötesindeki kişileri de şok edecekti. "Ben... Bay Orion, bunu düşünmem için bana biraz zaman verebilir misiniz? Bu benim için önemli bir karar," diye kekeledi Maeve. Orion anlayışla başını salladı. "Elbette, hemen cevap vermen gerekmiyor. Acele etme ve dikkatlice düşün. Ancak, hayır dersen ya da çok uzun sürerse, seni tekrar zorla öpmek ve kabul edene kadar teklifte bulunmak zorunda kalabilirim," diye cevapladı parlak bir gülümsemeyle. Maeve utangaç bir şekilde gözlerini başka yöne çevirerek başını salladı. "O zaman devam edelim, böylece işimizi bitirebilir ve vücudunuzdaki sorunun ne olduğunu anlayabiliriz," diye yanıtladı Orion. Maeve tepki veremeden onu belinden tutup ters çevirdi. Onu yatağa yatırdı, sırtını ve Pixie kanatlarını ortaya çıkardı. Orion, zonklayan mızrağını Maeve'nin ıslak alt dudaklarına hizaladı ve bir kez daha nazikçe içine girdi. Belinin Maeve'nin dolgun kalçalarına çarptığını hissetti ve kalçalarının yüzeyinde dalgalanmalar oluştu. "AUHH~~" Maeve bu sefer Orion'un penetrasyonunu daha da yoğun hissederek yüksek sesle inledi. Nedense, Orion'un verdiği uyarılma öncekine göre birkaç kat artmış gibi hissediyordu ve Orion sertleşmiş penisini ıslak kıvrımlarının derinliklerine tamamen sokup nazikçe çekilmeden önce, tüm vücudu alev almış gibi hissediyordu. "Bu da ne?! Gerçekten ilgilendiğin biri tarafından penetre edilmek böyle bir his mi?!" Maeve içinden zevkle çığlık attı, Orion'un sırtını kanatlarına dayadığını ve boynunu, kanatlarının bağlandığı sırtına kadar yaladığını hissetti. PAAHHH!!! PAAHHH!!! PAHHH!!! PAAHHH!!! Orion yavaşça geri çekildi, sonra aynı ivmeyle nazikçe ileri doğru itti. "Mhmmm~~" Maeve dudaklarından kaçmaya çalışan sıcak nefesi geri tuttu. Orion'un tüm yanan penisini şimdi içinde hissedebiliyordu, bu da ona aynı anda hem son derece dolu hem de uyarılmış hissettiriyordu. Yavaş yavaş, zevk birikip vücuduna yayıldıkça kadınlığı nemlenmeye başladı. Kısa süre sonra Orion hızını artırdı ve nazikçe onun vajinasına girip çıktı. PAAHHH!!! PAAHHH!!! PAHHHH!!! PAAAHHH!! "UGHH~~ AUHHH~~ AUHHH~~~" Maeve zevkten çığlık attı, vücudunu saran hislere kendini kaptırırken sesi dizginlenemezdi. Seğiren, kadınsı dudakları her acımasız itişi minnet ve tatminle karşıladı. …....… "Üzgünüm hanımefendi, ama ücretsiz konaklama hizmeti vermiyoruz. Oda istiyorsanız, bunun ücretini ödemeniz gerekir," resepsiyonist, önündeki garip kadına bakarak kararlı bir şekilde söyledi. Isadora, resepsiyonistin cevabını duyunca kaşlarını çattı. Han'da bir oda tutacak parası olmadığını fark etti. Yine de bu onu endişelendirmedi; tek yapması gereken zaman kazanmak ve Boba'nın dönüp Orion'da neler olup bittiğini ona anlatmasını beklemekti. "Gitmeden önce buradaki sandalyelerden birine oturup dinlenebilir miyim? Çok yorgunum," dedi Isadora, yenilmiş bir ifadeyle. Resepsiyonist yorgun bir şekilde başını salladı. "İzinsiz giriş yaptığınız için dışarı atılmadan ve muhafızlara bildirilmeden önce hemen gitmenizi tavsiye ederim, hanımefendi," diye sertçe yanıtladı. Önündeki kadının kim olduğunu bilmiyordu, ama zaten iki nüfuzlu kişi şüpheli bir olaya karışmıştı, bu yüzden son ihtiyacı olan şey, ödemeyi reddeden ve hanında dolaşan bilinmeyen bir kadındı. Durumun daha da kötüye gideceğini gören Isadora, yenilgiyi kabul ederek nefesini verdi ve ayrılmak için döndü. Ancak, kapıya yaklaşmak üzereyken, yukarıdan bir çarpma sesi yankılandı ve bunu, atmosferi yırtan yüksek bir çığlık izledi. Resepsiyonist, bir şeylerin ters gittiğini hissederek kulaklarını dikti. "Geri dönüp sizi burada görmesem daha iyi olur, hanımefendi," dedi resepsiyonist ve hemen havalanarak üst kata çıktı. Bu sahnelere tanık olan Isadora, hemen gizlice uçmaya başladı. Orion ve diğerlerinin hangi odaya girdiklerini bilmiyordu, ancak bunu, onların odasını bulana kadar en iyi odaları kontrol etmek için bir fırsat olarak gördü. Gürültü ve çığlık sesine gelince, bunun Boba ile bir ilgisi olmadığını umdu.