Bölüm 742 : Altıncı Prenses Morgana

Bu olay, onun itibarını da zedelemiş ve onu en az saygı duyulan prenslerden biri haline getirmişti. Elbette, bunun bir yalan olduğunu ve kendisine komplo kurulduğunu iddia etti. Ancak, onun sözlerine inanan tek kişi Kral'dı. Alden'ın kraliyet ailesinin en çalışkan ve gayretli prenslerinden biri olarak bilinen itibarı göz önüne alındığında, Kral bir terslik olduğunu sezdi ve konuyu bizzat araştırmaya karar verdi. Ancak, hasar çoktan verilmişti ve Kral'ın Alden'ı cezalandırmaktan başka çaresi kalmamıştı. Prenses Morgana'nın sözlerini duyan Prens Alden, bir an için sarsıldı ve gerginleşti. Dükkana geri döndüğü haberi yayılırsa bunun olası sonuçlarını anlıyordu. Ancak Orion'un ona eşlik ettiğini hatırlayınca kendine güveni yeniden arttı. Aniden, Prens Alden gözünün ucuyla dükkan sahibinin geniş bir gülümsemeyle bekleme salonuna girdiğini gördü, ancak gelişen çatışmayı görünce aniden donakaldı. Dükkân sahibi derin bir nefes aldı ve iki tarafın kim olduğunu çok iyi bildiği halde, korku dolu adımlarla olay yerine yaklaşırken tereddüt etti. Bu durumu gözlemleyen Prens Alden, Orion'un yanında olduğu için dokunulmaz olduğunu fark edince kendine güveni arttı. Prenses Morgana, dükkân sahibinin girişini gördü ve onunla konuşmak üzereydi ki, dördüncü kardeşinin aniden kendine güvenen ifadesini fark etti. Onun soğukkanlılığı onu çok sinirlendirdi. "Ne oldu? Yaptıklarınızı şimdiden unuttunuz mu?" diye sordu, sinirlenerek gözlerini kısarak ona baktı. Prens Alden hafifçe nefes verdi ve başını sallayarak yanıtladı. "Hayır, unutmadım. Yine de, resmi kraliyet işleri için buradayım, bu yüzden burada olmamın çok önemli bir nedeni olduğunu garanti edebilirim," diye yanıtladı. "Neden kendine bunu yapıyorsun, Prens Alden? Bu çok utanç verici," dedi Prenses Morgana'nın yanındaki kızlardan biri, tiksintiyle başını sallayarak. Adı Glynrie Haldir. Haldir hanesinin reisinin en küçük kızıdır. Haldir hanesi soylular ve kraliyet ailesinin geniş akrabaları arasındadır. Diğer iki kız da onaylayarak başlarını salladı, yüzlerinde küçümseme ifadesiyle. Prenses Morgana, onun yalanını hemen fark ederek burnunu çektirdi. Birinci ve ikinci erkek kardeşleri, birinci kız kardeşi ve üçüncü erkek kardeşi de oradaydı ve hepsi de aynı derecede çalışkan ve krallıkta hala saygın bir konuma sahipti, bu yüzden onu göndermek için mantıklı bir neden yoktu, özellikle de kraliyetle ilgili bir konu için. Yine de, dördüncü erkek kardeşi ile konuşmaktan yorulmuştu ve hemen dikkatini dükkân sahibine çevirdi. Dükkân sahibi, altıncı prensesin bakışlarıyla karşılaşınca donakaldı ve alnında ter damlaları belirdi. "Dükkan sahibi Pyne, neden dördüncü Prens Alden'ı bu dükkana aldınız?" diye sordu Prenses Morgana. "O..." Dükkân sahibi, üzerine dikilen güçlü bakışların ağırlığı altında kekelemeye başladı. Derin bir nefes alıp verdikten sonra, sakinliğini geri kazandı ve "Prens Alden çok önemli bir misafirle geldi, bu yüzden onları geri çevirmek akıllıca olmazdı" diye cevap verdi, yüzünde hafif bir gülümsemeyle tereddütlü bir ifadeyle. Dükkân sahibi'nin cevabını duyan Prenses Morgana'nın kaşları hemen çatıldı. Alden önemli bir kişiyi yanında getirmişse, Dükkân sahibi Pyne'nin ikisini de içeri alması mantıklıydı, böylece söz konusu kişinin öfkesini üzerine çekmezdi. Ancak, tüm çabalarına rağmen, Prenses Morgana, Alden'ın sırf kendisiyle olan ilişkisi yüzünden utandırdığı ve kırdığı Bryer ailesinin tamamını karşısına alacak kadar cesur birinin kim olabileceğini anlayamıyordu. Prenses Morgana dikkatini Prens Alden'e çevirdi: "Kim geldi..." Ancak, ağzını açıp konuşmak üzereyken, hemen sözü kesildi. "Bay Orion, işiniz bitti mi?" Prens Alden, Prenses Morgana ve arkadaşlarının yanından geçerek öne atılırken araya girdi. Prenses Morgana, Prens Alden'ın sözlerini duyunca dudakları dondu. Duyduklarına inanamadı ve az önce duyduklarını yanlış mı anladığını kontrol etmek için kulaklarını tırmaladı. Sadece o değil, yanındaki diğer üç kız da donakaldı. Prenses Morgana, diğerleriyle birlikte dönüp kim olduğunu görmek için baktı ve hepsi hemen oldukları yerde donakaldılar, önlerindeki kişiye gözlerini kocaman açarak baktılar. Orion! Hepsi bugün erken saatlerde Pixies Krallığı'nın sınırında bulunmuşlardı ve onun krallıkta olduğunu biliyorlardı. Ancak, onun dördüncü Prens Alden ile birlikte olacağını hiç beklemiyorlardı. Orion ve Prens Alden'ın gülümseyerek iletişim kurduklarını gören Prenses Morgana ve diğerleri, Orion'un mağazaya getirdiği önemli kişinin Orion'un kendisi olduğunu hemen anladılar. Dükkân sahibi Pyne, bu sahneyi izlerken çaresizce omuzlarını düşürdü. Dükkânının başına gelecek her ne olursa olsun, hayatta kalmasını umuyordu. "Haklısınız Bay Orion, size çok yakışmış. Ancak, almak istediğiniz tek şey bu mu?" diye sordu Prens Alden. Orion başını sallayarak cevap verdi: "Evet, fazladan birkaç şey aldım, şimdilik bu kadar yeter." Dükkân sahibi ona istediği her şeyi bedava vereceğini söylediği için Orion, şu anda giydiği kıyafetle aynı olan başka bir kıyafet ve daha sonra denemek için ilgisini çeken birkaç benzersiz özellikli giysi seçme fırsatını kaçırmadı ve bunları dağda güvenli bir şekilde sakladı. "Tamam o zaman. Daha fazla zaman kaybedemeyiz, ikinci durağımıza gidelim," diye yanıtladı Prens Alden. Ancak Orion, tanıdık bir figürün kendilerine doğru geldiğini fark edince hemen dikkatini ona verdi. "Bay Orion, sizi burada görmeyi beklemiyordum," dedi Prenses Morgana, Orion'a hızla yaklaşarak. "Göreve başlamadan önce kendime yeni kıyafetler almak için Prens Alden ile birlikte buraya geldim," diye yanıtladı Orion, bakışlarını Prenses Morgana'nın siluetine sabitleyerek. Prenses Morgana, bugün erken saatlerde giydiği zümrüt rengi elbisenin aksine, şimdi uyluk hizasına kadar uzanan zümrüt ve sarı renkli bir elbise giyiyordu. Güzel şeffaf kanatları dışarıya doğru uzanıyordu ve sarı saçları düzgün bir at kuyruğu şeklinde toplanmıştı.