Bölüm 718 : Flintor'un Beklenmedik Duyurusu

Dışarıda Orion ve Crystalia ile karşılaştılar ve onlar tarafından saygıyla karşılandılar. Orion ve Crystalia da başlarını sallayarak karşılık verdikten sonra taht salonuna girdiler. Muhafızlar arkalarından kapıyı kapattı. "Anne," diye bağırdı Crystalia mutlu bir şekilde ve Kraliçe Selene'ye koşarak sarıldı. Kraliçe Selene gülümsedi ve ona sarıldı. "Pekala, şimdi bana bu sabah bu kadar erken saatte neden burada olduğunuzu söyleyin," dedi, bakışlarını Crystalia'ya sabitleyip Orion'a bakarak. "Gelmeden önce haber veremediğimiz için özür dileriz, ancak bunu yapacak vaktimiz olmadı. O yöntemi denemeye hazır olduğumuzu ve bunun sizi sahte ilahi eserden kurtaracak mı diye görmek için buraya geldik," diye yanıtladı Crystalia. Crystalia'nın sözleri dudaklarından dökülür dökülmez, Kraliçe Selene aniden şaşkına döndü ve kızına kısa bir süre baktı, yalan söylemediğinden emin olmak için, sonra dikkatini Orion'a çevirdi. Orion, Crystalia'nın sözlerine onaylayarak başını salladı. Kraliçe Selene çabucak kendini topladı ve Crystalia ile Orion'a baktı. "Şimdi ikinizin bu sabah erkenden beni görmeye gelmenizin nedenini anlıyorum," dedi Kraliçe Selene, dudaklarından bir iç çekiş kaçtı. "Artık endişelenmenize gerek yok çünkü işe yarayabilecek bir çözüm buldum." "Ne tür bir çözüm buldunuz?" diye sordu Orion, kaşlarını çatarak. Crystalia, Selene'nin tasmayı çıkarmak için tehlikeli bir şey deneyeceğini söylemiş olsa da, Orion yine de bunun ne olduğunu bilmek istiyordu ve merak ediyordu. "Çeşitli iksirlerin yardımıyla, tasmanın bağlayıcı büyülerini bozmak için bir ritüel deneyeceğiz ve onu yavaş yavaş zayıflatacağız. Ancak, ilahi enerji daha düşük seviyeli enerjilerin karşı etkilerini bastırma eğiliminde olduğu için, bunun işe yaramama ihtimali yüksek. Yine de, bu bizim bulduğumuz en güvenli ve en umut verici çözüm," diye cevapladı Kraliçe Selene, sesinde pes etmişlik vardı. Orion anlayışla başını salladı, yüzünde düşünceli bir ifade vardı. Selene'nin planının başarı şansının çok düşük olduğunu zaten hissedebiliyordu. "Artık bunu yapmana gerek yok çünkü Bahçe'ye gidiyoruz, böylece İlahi kanla özdeşleşebilirsin," diye araya girdi Crystalia, sesinde kararlılık vardı. Kraliçe Selene içinden tekrar iç geçirdi ve bu zorlu anda Orion'un desteğini aradı. Orion, Crystalia'nın sözlerine katılarak başını salladı. "Seni Bahçe'ye götürmek için geldik, böylece İlahi kanla bütünleşip sahte ilahi eserden kurtulabilirsin. Daha fazla gecikmemeliyiz, oraya gidelim," diye cevapladı Orion. Orion'un sözlerini duyan Kraliçe Selene, omuzlarını pes ederek indirdi. "Peki, gidelim," diye zoraki bir gülümsemeyle cevap verdi. Birlikte taht salonundan çıkıp saray malikanesine gittiler. Oraya vardıklarında, tanıdık bir figür önlerinde belirdi. "Günaydın, Majesteleri, Prenses Crystalia, Savaşçı Orion," Flintor saygıyla selamlayarak eğildi. Kraliçe Selene ve diğerleri selamını karşıladılar. "Majesteleri, dünkü araştırmanın raporlarını sunmaya geldim," dedi Flintor, elinde çeşitli dosyalar ve kağıtlar tutarak. Görevi, Orion'un şehirlerindeki Prismerionların, eşleri veya bekar bireyler, çocuklar ve mevcut işgücü dahil olmak üzere, konfor düzeylerini değerlendirmekti. Şu ana kadar görevin sadece yüzde 40'ını tamamlamıştı. "Ah, bugün programımı değiştirdim, lütfen daha sonra incelemem için Elara'ya verin, o da çapraz kontrol yapsın," diye cevapladı Kraliçe Selene. Flintor başını salladı. Tam ayrılmak üzereyken Orion hemen sordu: "Flintor, dün olanları duymuşsundur. Iris ve diğerleri Üçüncü Sınır Şehrindeydiler, senin neden orada olmadığını merak ediyorum." Son zamanlarda Flintor'un her zamankinden daha fazla ortalarda olmadığını fark etmişti; dünkü olaylar sırasında Üçüncü Sınır Şehrinin kenarındaki nehirde onu görmeyince, Orion Flintor'un şu anda farkında olmadığı bir şeylerin olup olmadığını merak etmeye başladı. Flintor, Orion'un sözlerini duyunca yüzünde alaycı bir gülümseme belirdi. Boğazını temizledi ve "Bu bilgiyi sizlerle böyle paylaşmak istemedim, ama karım hamile." dedi. Konuşmayı kenardan dinleyen Crystalia, Flintor'un sözlerine şaşkınlıkla gözlerini genişletmeden edemedi. Orion'un gözleri de bir anlığına büyüdü, ama hemen kendini toparlayıp anlayışla başını salladı. "O zaman tebrikler. Doğum gününü bize bildir ki hazırlık yapıp hediyelerimizi getirebilelim," dedi Orion. Crystalia yanıt olarak başını salladı, zihni şimdiden çeşitli fikirlerle doluydu. Kraliçe Selene, Flintor'un utanmış ifadesine bakarak içinden güldü. Livia'nın hamile olduğunu bir süredir biliyordu. Flintor'un bunu kimseye söylemediğini, çünkü Orion Şehirleri'nde yaşanan olaylardan dikkatleri dağıtmak ya da kendine fazla ilgi çekmek istemediğini anlıyordu. "Tamam, zamanı geldiğinde hepinize haber vereceğim," dedi Flintor ciddi bir ses tonuyla. Orion başını salladı, "Ayrıca, zamanın olduğunda seni dört kulaklı elfleri görmeye götüreceğim," diye cevap verdi. Flintor gülümseyerek başını salladı. Dün olanlar hakkında bilgilendirildikten sonra, dört kulaklı elflerle, özellikle de tanrıların seçtiği elflerle tanışmak için sabırsızlanıyordu. "Tamam, boş olduğumda sana haber veririm," dedi Flintor gülümseyerek. "Görüşürüz, eve erken dönüp karıma bakmadan önce halletmem gereken başka işler var," diye ekledi. Orion, Crystalia ve Kraliçe Selene başlarını sallayarak yanıt verdiler ve Flintor uzaklaşırken onu izlediler. …....….. Bahçe Bahçe, saray malikanesinin bitişiğinde, sihirli kristallerle örülmüş geniş ahşap duvarlarla çevrili bir alanda yer alıyordu. Bahçeye girdiklerinde Orion ve diğerleri, Bahçe Muhafızları tarafından hemen karşılandılar. Muhafızlar, kimliklerini hızlıca doğruladıktan sonra çeşitli görevlerini yerine getirmek için aceleyle ayrıldılar. Bahçe'nin derinliklerine doğru ilerlerken, kısa süre sonra onları karşılamaya gelen Bahçe Prensesi ile karşılaştılar. Kraliçe Selene ve Crystalia, Bahçe Prensesi'ne hafifçe selam verdiler. Prenses, sıcak bir gülümsemeyle selamlarını karşıladıktan sonra dikkatini Orion'a çevirdi ve onun yönüne doğru adım attı. Orion, Bahçe Prensesi'ni sıcak bir kucaklaşma ile selamladı ve ayrılmadan önce kısa bir öpücük paylaştılar.