Bölüm 608 : Seth'in Cezası (2)

Köy Şefinin sözlerini duyan Orion içinden hafifçe gülümsedi. Köy Şefinin isteğini reddedebileceğini biliyordu, ama yine de şansını denemek istedi. "Tamam, Şef, onun hayatını isteyemeyeceğime göre, belirli bir süre onun hizmetini istesem nasıl olur?" diye yanıtladı Orion. Bu, Seth'in suçları için birkaç kırbaç cezası vermekten daha verimli bir sonuç sağlayacak, aklına gelen en makul ceza gibi görünüyordu. "Ne kadar süreyle?" Köy şefi merakla Orion'a bakarak sordu. Orion'un neden bir savaşçının hizmetini istediğini merak etti. Özellikle Orion'un biriktirdiği servet göz önüne alındığında, bireylerin ücret ödeyerek savaşçıları işe alması alışılmadık bir durum olmasa da, Köy Şefi bu alışılmadık istekten etkilenmeden edemedi, özellikle de neslinin en güçlü savaşçısı Fifi, Orion'un yanında ve onun kendi ayarladığı birkaç savaşçı da yanındaydı. "Prismerion krallığı dağlardan yeni yerleşim yerlerine taşınmaya başladığında, korunmaya ihtiyaçları olacak. Hizmetlerini gönüllü olarak sunan ve hedefimize ulaşmamıza yardımcı olacak çeşitli savaşçılarla görüşmeye açığım, ancak üç yıldızlı bir savaşçıyı önceden güvence altına alma fırsatını kaçıramam." Orion cevap verdi. Orion, Prismerionları dağlardan çıkarmak için dikkatli bir koordinasyon ve koruma gerektiren zorlu bir görev olacağının farkındaydı. Ayrıca, böylesine tehlikeli bir görev için gönüllü savaşçılar bulmanın zorluğunun da farkındaydı. Bu nedenle, zorluklarla gönüllü olarak yüzleşecek ve hiçbir ücret talep etmeden elinden gelenin en iyisini yapacak, kendini adamış bir üç yıldızlı savaşçının taahhüdünü elde etmenin değerini gördü. Köy şefi, Orion'un sözlerini dinleyip anlayışla başını sallarken şaşkın görünüyordu. Başlangıçta Orion'un neden Seth'in belirli bir süre hizmetini istediğini anlamamış olsa da, şimdi bunun ardındaki nedenleri tamamen anlamıştı. Köy şefi Seth'e döndü ve "Seth..." dedi. "Evet, Şef," diye yanıtladı Seth, Orion'un sözlerini duyduktan sonra cezayı kabul etmiş bir halde. "Çok önemli bir görev sırasında bir yıldızlı bir savaşçıyı öldürme niyetiyle saldırdığın için, bundan sonra Orion'un her emrini dinlemek ve zamanı geldiğinde Prismerion ırkının dağın dışına yerleşmelerine yardımcı olmak cezandır. Bu cezadan kaçmanın bir yolunu aramaya çalışma, çünkü kaçarsan bir sonraki ceza birkaç kat daha ağır olacak," dedi Köy Şefi. "Endişelenmeyin, Şef. Cezamı seve seve kabul ediyorum," diye yanıtladı Seth kararlı bir şekilde. Köy şefi memnuniyetle başını salladı. Oğlu mantıksız bir şey yapar ve bu da kendisi ve geleceği için iyi olmaz diye bir an endişelenmişti. Sonra bakışlarını tekrar Orion'a çevirdi ve "Konuşmak istediğin başka bir şey var mı?" diye sordu. Ancak Orion başını sallayarak "Hayır, hepsi bu kadar" diye cevap verdi. "Tamam, madem öyle, o zaman bu toplantı sona ermiştir. Yarın, sen ve diğerleri..." Köy Şefi devam etmek üzereyken, bir el aniden tulgasını çekti. Durdu ve başını çevirip karısına baktı. Köy Şefi'nin eşi platformdan hafifçe yükseldi ve kulağına bir şey fısıldadı. Köy Şefinin gözleri aniden parladı, sonra boğazını temizledi ve Orion'a baktı. "Birkaç gün önce, gökyüzünden kan gibi bir yağmur yağdı. Böyle bir şeyin nasıl meydana geldiğini veya bunun Beyaz Alev ile bir ilgisi olup olmadığını bilmek istiyoruz," diye sordu, Orion'un cevabını beklerken olayı anlamaya çalışıyordu. "Evet, Beyaz Alev'i öldürdükten sonra bulutlar yavaşça karardı ve sonra su ve kan karışımı bir yağmur gökyüzünden yağmaya başladı. Bunun Beyaz Alev'in ölümü nedeniyle meydana geldiğini zaten doğruladım, bu yüzden endişelenmeyin, bence hepimizin endişelenmesi veya bu kadar odaklanması gereken bir şey değil," diye yanıtladı Orion, onaylayarak başını salladı. Orion'un cevabını duyunca, Köy Şefi'nin kalbindeki çalkantılı dalgalar anında bastırıldı ve rahat bir nefes aldı. Başını sallayarak "Tamam" dedi ve devam etti: "Ahem! Daha önce de söylediğim gibi, sen ve diğer savaşçılar dinlenmelisiniz ki, yarın erkenden dağlara gidip geri kalan savaşçılarımızı geri getirebilirsiniz. Oh, ve mümkünse, Prismerion ırkının bir temsilcisini de yanınızda getirin, böylece onların kim olduklarını daha iyi anlayabiliriz. Yani, geri döndüğünüzde onları da yanınızda getirin." "Ayrıca, iki ay içinde, Vylkr asmalarının varlığında birçok insanı nasıl güvende tutmayı planladığınız konusunda bir cevap bekliyoruz. Diğerlerine gelince, ağaç perileri biraz sakinleştiğine göre, çiftlikteki hasadın eskisinden üç kat daha bol olmasını bekliyorum." "Toplantı sona ermiştir." dedi. …....…. Orion ağaç evden inerken, başını çevirip ağaç dallarının arasında saklanan Molya'ya bir göz attı. Molya, sanki her hareketini incelercesine onu sessizce gözlemliyor, önündeki bulmacayı çözmeye çalışıyordu. Orion ona yaklaşmış olsaydı, bir yanlışlık yaptığını ve bu yüzden onun şüpheli gözetlemesine maruz kaldığını düşünebilirdi. Ancak, normal selamlaşmaların ötesinde onunla nadiren konuşduğu için, Molya'nın yoğun incelemesi bir gizem olarak kaldı. "Hadi, çabuk bitirelim de evine dönüp dinlenebilesin," dedi Bakıcı Shani, Orion'a onu takip etmesi için işaret ederek ilerledi. Orion, dikkatini Molya'nın gizli varlığından başka yöne çevirdi, ayrılan Bakıcılara veda etti ve Bakıcı Shani'nin arkasından gitti. Yarım saatlik bir yürüyüşün ardından, sonunda kulübesine vardılar. Tanıdık yapıyı gözlemleyen Orion, diğer öğrencilerle birlikte uyanış töreninde ilk ziyaretinden kalan anılar aklına gelince içinden iç çekmeden edemedi. O zamanlar, etrafındaki her şeye meraklıydı. Neyse ki, artık yaşadığı dünyayı daha iyi anlıyordu. Tık tık tık!