Bölüm 420 : Kendi Sınırlarını Test Etmek

Olivia, Orion'a onu takip etmesini işaret etti ve dönerek hedeflerine doğru yol aldı. Çeşitli koridorlardan geçtiler ve Orion, taş ve kristalden yapılmış saraydan farklı olarak, burada özellikle ilgi çekici bir şey olmayacağını düşünmüştü. Sonuç olarak, nihayet hedeflerine ulaşana kadar manzaradan hayal kırıklığına uğramadı. Olivia kapıyı açtı ve ellerini çırptı. Bunun üzerine, odanın tamamı asılı kristallerin yaydığı parlak ışıkla aniden aydınlandı. İçeri giren Orion, etrafına iyice baktı ve sahneye benzeyen çeşitli küçük platformlar gördü. Yanlarda, mankenlerle dolu çeşitli küçük alanlar vardı, diğerleri ise boştu ama belirli bir amaç için tasarlanmış gibi görünüyordu. Her ne olursa olsun, Orion'un şu anda Quartzwraith eğitim sahasında olduğunu anlaması uzun sürmedi. Olivia kapıyı arkasından kapattı ve öncü olarak ilerledi, sonunda çeşitli kristal benzeri yüzeylerle süslenmiş devasa, uzun bir ahşap sütunun önünde durdu. "Bu sütun, Crystalforge Klanı'nın en iyi zanaatkarlarından biri tarafından, kişinin gücünü test etmek için tasarlanarak yapılmıştır. Hazır olduğunda, tüm gücünle ona vur. Hatta büyülü enerjini ona aktarabilirsin; bu, gücünü daha doğru bir şekilde değerlendirmemizi sağlayacaktır," diye açıkladı Olivia, yanından izlerken. Orion, yumruğunu sıkarak heybetli sütuna doğru yürüdü. "Kırılmayacağından emin misin?" Orion, mevcut atmosfere biraz mizah katmaya çalışarak espri yaptı. "Humph! Kibirli olma. Güçlü olduğunu kabul edebilirim, ama bu sütun, Kristal Kral'ın tam güçlü saldırısına dayanacak şekilde yapılmıştır," Olivia, genç adamın sözlerine burun kıvırarak karşılık verdi. O, hiç şüphesiz, karşısındaki genç adamın, kim ne derse desin, o güç seviyesine yakın bile olmadığına emindi. Orion kendinden emin bir şekilde gülümsedi. Bakışlarını sütuna sabitledi ve yumruğunu sıkıca yumrukladı, Vylkr kaplarından sadece birini kullanmayı planlıyordu. Yavaşça, kalbindeki Vylkr kabına hemen dokundu ve bu tek yumruk için içindeki Vylkr enerjisinin yüzde yüzünü çekti. Orion'un vücudunda kalp atışları anında hızlandı ve yoğun Vylkr enerjisi damarlarında dolaşırken damarları genişledi ve daraldı. Vücudunun içten dışa parçalanmamasının nedeni, her kas, doku ve kemiğin iki Vylkr enerji kabını barındırabilecek şekilde yavaş yavaş yeniden yapılandırılmış olmasıydı. Bir saniye içinde, baştan ayağa tüm Vylkr enerjisi Orion'un sağ yumruğuna doğru yükseldi ve sonra... "BOOOOMMM!!" Orion'un yumruğu sütuna çarptı ve öfkeli bir devin ayak seslerini andıran gürültülü bir ses çıkardı. Orion'un yumruğunun ardından, sütun kısa bir süre yankılandı ve ardından kristalimsi yüzeyi çarpma noktasından yayılan parlak bir ışık yaymaya başladı. Başlangıçta açık mavi bir renk tonu sergiledi, ardından aniden koyu mavi bir renk tonuna dönüştü ve sonunda canlı bir açık yeşil renk tonuna yerleşti. "Kristal Işık Sıralaması!" Olivia şaşkınlıkla haykırdı. Önünde gelişen sahneyi izlerken şoktan gözleri fal taşı gibi açıldı. Bu çok saçma, diye düşünmeden edemedi. Ama hepsi bu kadar değildi. Orion, sadece bir kabıyla gücünün sınırlarını test ettiği için, hemen yeteneğini harekete geçirdi. "CRACKLE!!" "CRACKLE!!" Daha önce etkinleştirdiğinden çok daha yoğun bir şekilde parlayan birkaç mavimsi şimşek çizgisi, şimdi Vylkr enerjisiyle birleşti. Öfkeli çatırtı ve parlak şimşek çakmaları havayı doldurdu ve Olivia'nın dikkatini sütundan uzaklaştırdı. Bakışlarını, sağ yumruğunda inanılmaz yoğun bir şimşek enerjisiyle çatırdayan Orion'a odakladı. Kolundan etrafına yayılan birkaç yıldırım çizgisinden kaçınmak için bir adım geri atan Olivia, büyük bir dikkatle izledi. Onun hareketlerinin tek bir anını bile kaçırmak istemiyordu. "Ne yapıyor?" diye düşündü Olivia. İlk yumruktan sonra, her ne kadar inanılmaz derecede şok edici olsa da, onun şu anki güç seviyesini zaten tahmin edebiliyorlardı. Bu noktada, Orion'un sihirli enerjiyi kullanamadığına dair önceki şüphelerine inanmaya başlamış olsa da, bu düşünceleri hemen kafasının arkasına attı. Bu konuyu daha sonra ona sormaya karar verdi. Gözleri, yıldırımla kaplı yumruğunun sütuna bir kez daha vurmasını izledi. "BOOOMMM!! BAANNNG!!!" Bu sefer, sanki bir fırtına yıldırımlarını yeryüzüne çakıyormuş gibi ses çıkardı. Tabii ki Olivia fırtınanın nasıl bir ses çıkardığını bilmiyordu, ama bunun bundan daha az olamayacağından emindi. Hemen ardından, sütun bir kez daha uğuldadı ve açık mavi bir renkle parladı, sonra koyu maviye, ardından açık yeşile dönüştü. Sonra, Olivia'nın şok ve inanılmaz şaşkınlığı içinde, koyu yeşile dönüştü ve ardından şaşırtıcı bir şekilde tekrar açık yeşile döndü. Ancak koyu yeşil renk solsa da, Olivia'yı saran ezici inanmazlık solmadı. "... Kristal Bilge," Olivia'nın dudakları titredi, sanki gözlerinin önünde koyu yeşil tonunu görmüş olmasına rağmen, kelimelerin kendisinden emin değilmiş gibi. Ortalama bir Prismerian'ın, yaşlılığa ulaşsa bile Kristal Aydınlık Sıralaması'na veya Kristal Bilge Sıralaması'na yükselemeyeceği bilinmelidir. Genç Klan mirasçılarının bu kadar erken Kristal Usta sıralamasına yükselebilmeleri, yalnızca Büyük Klanlarının bebekliklerinden itibaren verdikleri sürekli destek sayesinde olmuştur. Bu nedenle, Merida Luminous ve Prismaflow ikizleri gibi kişiler, Büyük Klanlar içinde zaten dahiler arasında dahi olarak kabul ediliyordu. Bunu göz önünde bulundurursak, önündeki, Kristal Işık Sıralaması'nın gücüne sahip ve geçici olarak Kristal Bilge Sıralaması'nın gücüne eşdeğer hasar verebilen genç adama ne demeli... Olivia, bu kelimeyi yüksek sesle söylemekten kaçınarak zihninde sakladı, ancak içinden "iğrençlik" diye düşündü. Orion yumruğunu geri çekip vücudunu gerdiğinde ve sonra dönüp onunla göz göze geldiğinde, bakışları Orion'da sabit kaldı. "Sıra sende," dedi Orion.