Bölüm 1077 : Selene'nin Göreve Başlaması*

Orion, bunun dört kulaklı elflerin, ruh hayvanlarını doğrudan dahil etmeden Vylkr enerjisi aracılığıyla yeteneklerini kullanma konusundaki yenilikçi yöntemi olduğunu fark etti. Etkili olmasına rağmen, bu yöntem esas olarak kötü niyetli ve birkaç tarafsız ruh hayvanıyla uygulanabilirdi. "Ben gidiyorum," dedi Orion, Patriarch Rylan ve Isadora'ya başını sallayarak selam verdikten sonra Tek Kanatlı Gökyüzü Sanatı'nı etkinleştirdi. Gökyüzüne yükseldi ve uzaklarda kayboldu. ....... Orion malikaneye vardığında eşlerini selamladıktan sonra, beşinci oğulları Regan ve Elysa'nın oğlu, onuncu çocukları ve sekizinci oğulları Jasper ile rahat bir matta dinlenen Greta'yı görmeye gitti. İki oğlan da onun iki yanında rahatça yatmış, derin uykudaydılar. Onun varlığını hisseden Greta gözlerini açtı. Orion eğilip ona kısa bir öpücük verdi ve geri çekildi. "Nasıl?" diye sordu. "İyi. Bebek de sağlıklı, endişelenmene gerek yok," diye Greta onu rahatlattı. "Sen en iyisisin," dedi Orion, eğilip Greta'yı öptü ve geri çekildi. "Biliyorum," diye cevapladı Greta tatlı bir gülümsemeyle ve tekrar gözlerini kapatarak dinlenmeye başladı. Orion dönüp doğruca Crystalia'nın odasına gitti. Selene, Crystalia'nın kapısının önünde duruyordu, yüzünde şaşkınlık dolu bir ifade vardı. Orion eve döndükten sonra onu odadan çıkardı ve Maya, Merida ve Elysia'yı çağırdı. Beklemesi söylendiği için duyuları kısıtlanmıştı, bu yüzden kapının arkasında neler olup bittiğini hissedemiyordu. Merakı alevlenmişti, ama sabırla bekledi. Aniden kapı açıldı ve Selene'ye sıcak bir bakış atan Elysia ortaya çıktı. "Hazırız. Artık girebilirsin," dedi Elysia, elini uzatarak. Elysia'nın giydiği kıyafeti gören Selene şaşkına döndü. Vücudunun hatlarını ortaya çıkaran, altındaki tenini belli eden, çiçek desenli, hafif malzemeden yapılmış, vücuda oturan gece mavisi bir bodysuit giymişti. Giysi, uyluklarının üst kısmında bitiyordu ve bacaklarının arasında açık bir bölüm vardı. Kolları ve bacakları tamamen açıktaydı ve kıyafet, vücudunu şehvetli bir şekilde vurguluyordu. "Neler oluyor?" diye sordu Selene, gözleri Elysia'nınkilerle buluştu. Zaten bir fikri vardı, ama Orion'un böyle bir şey ayarlayacağına inanmak istemiyordu, özellikle de kızı hala Merida ve Maya ile içeride olduğu için. Elysia ise bir zamanlar ona hizmet etmişti, bu yüzden Selene, Elysia'nın önünde kendini göstermesinden rahatsızlık duymuyordu. "İçeri girip kendin görmelisin," diye cevapladı Elysia. Selene başını salladı, gözlerini Elysia'dan ayırıp içeri girdi. İçeride Orion sırtüstü yatakta yatıyordu, başı Maya'nın bacaklarının arasında, elleri sanki yüzünü tamamen bacaklarının altına gömmek istercesine beline dolanmıştı. Selene onun ne yaptığını tam olarak göremiyordu, ama duyuları, onun daha önce sayısız kez yaptığı gibi, dilini kullanarak Maya'nın dar mağarasını ıslattığını anlayacak kadar keskinleşmişti. Bu arada Merida da aynı şeyi yapıyordu, damarlı, sertleşmiş penisini emiyor, Maya ve Crystalia ile bu zevki paylaşıyordu. Dilleri, zonklayan penisi emip yalarken birbirleriyle yarışıyordu. Selene'yi şaşırtan, onların eylemleri değildi, kızı ve evdeki diğer kadınlar ona daha önce birçok kez bu tür sahneleri ayrıntılı bir şekilde anlatmıştı. Onu şaşırtan, onların kıyafetleriydi. Merida ve Maya siyah sütyen giyiyorlardı, ancak kumaş küçük, dik göğüslerini örtmüyordu ve kısmen açıkta bırakıyordu. Küçük bir dantel şerit göğüslerini çerçeveliyordu. Sırtlarına ve omuzlarına sarılan kayışlar sütyenleri bir arada tutuyordu. Külotları ön ve arkada ince şeritler halindeydi, ıslak, dar mağaralarını zar zor örtüyor ve arkada kalçalarına derinlemesine giriyordu. Bunlar belin her iki yanındaki düğümlerle birbirine bağlanmıştı. Selene'nin dinleniyor olması gerektiğini düşündüğü Crystalia, sütyen ve külotu birleştiren siyah tek parça bir kıyafet giyiyordu, ancak bu kıyafet şeffaf, içini gösteren bir kumaştan yapılmıştı. Boyun çizgisi derin bir şekilde açılmış, göbeğine doğru uzanan bir V şekli oluşturarak, dik göğüslerinin ve karnının büyük bir kısmını ortaya çıkarmıştı. Her iki bacağını da kaplayan uyluk boyu çoraplar giymişti, bacaklarının arasındaki kumaş ise yana kaydırılmıştı, böylece iki işaret parmağıyla ıslak, dar mağarasını okşayabiliyordu. Selene'ye hiç aldırış etmediler, odada sadece kendileri varmış gibi davrandılar. Selene bu manzarayı görünce kaşlarını çatmaktan kendini alamadı. Bunu ilk elden gördükten sonra, bu evin kızı ve diğer tüm kadınlar üzerindeki etkisini hafife aldığını fark etti. Giysilerini çıkarıp bu etkinliğe katılma dürtüsü hissetti. Ancak, kızının huzurunda ve onu kraliçe ve önemli liderlerden biri olarak gören Merida ve Maya'nın önünde kim olduğunun bilincindeydi. Yine de, kendisinin sadece bir metres, evdeki en az yetkiye sahip kadınlardan biri olduğunu biliyordu. Selene çelişkili hissediyordu ve o anda ne yapması gerektiğinden emin değildi. "Hanım Selene, ana eşler işin çoğunu yaparken sizin kenarda durmanızın uygun olduğunu düşünmüyorum. Bunu giyin ve onlara katılın," dedi Elysia, ona bir kıyafet uzattı. Selene, Elysia'nın sözlerine kaşlarını kaldırdı, ama anlayışla başını salladı ve kumaşı aldı. Kumaşı açan Selene, giysiye şaşkınlıkla baktı. Elysia'ya bakarak, "Bunu giymemi mi istiyorsun? Çok küçük değil mi?" diye sordu. Elindeki kıyafet ateş kırmızısı, ince, neredeyse şeffaf bir kumaştan yapılmıştı. Üst kısmı göğüsleri örtüyor gibi görünüyordu, ancak ortasında meme uçlarını ve bir kısmını ortaya çıkarmak için yeterli büyüklükte küçük bir açıklık vardı. Külot da benzer bir tasarıma sahipti ve bacakların arasında tam oturması gereken yerde bir açıklık vardı. "Amaç da bu," diye gülümseyerek cevapladı Elysia. Selene yutkundu, bir an tereddüt etti, sonra omuzları çöktü ve pes etti. Başını salladı, elbisesini çıkardı ve yeni kıyafeti giymeye hazırlanırken elbisesini yere bıraktı. Bir dakika sonra iç çamaşırlarını giymeyi bitirdi. Beklendiği gibi, ateşli sütyenin ortasındaki delikten dolgun göğüsleri dışarı taşıyordu, meme uçları öne doğru çıkıntı yapıyordu. Belirgin beline göre dar olan külot, kalçalarına kadar çıkmıştı. Külotun açıklığı, alt dudaklarının üstünden kalçasının kenarına kadar olan alanı ortaya çıkardı. Prismerionlar iç çamaşırlarını ortaya çıkaran kıyafetler giymeye alışkın olsalar da, bu kadar açık iç çamaşırları halka açık yerlerde giymek, onların başlarını hayır anlamında sallamasına neden olurdu.