Bölüm 230 : Bölüm Final [5]

Bir an duran Kankei, birkaç saniye önce duyduğu anonsu belirsiz bir şekilde hatırladı. "Hmm?" Kazuki'nin sözlerini doğrulayan Kaneki, dev ekrandaki ekranların yanındaki tüm ekranlara baktı ve gerçekten de başka öğrenci olmadığını gördü. Kaneki, Kazuki'nin okul yönetimiyle ne yaptığını tam olarak kontrol etmek için arkasını dönmek üzereyken, bir saniye sonra Kazuki onu durdurdu ve şöyle dedi "Bu bir hata değil." Kazuki, kaybolan üç öğrenciyle ilgileniyor gibi görünüyordu... hatta önceki kavgadan daha fazla. Kaneki ise sadece omuzlarını silkti. "Ne olmuş yani? Kayıp üç öğrenci muhtemelen belirsiz bir yerde saklanan bir grup kampçıdır." "...yine de, dronlar onları görememeli mi?" Kaneki başını sallayarak iç geçirdi. "Yemin ederim, sen her zaman en tuhaf şeyleri kafana takıyorsun, Kazuki. Öğrenci konseyi başkanıyken bile, daha önemli sorunları görmezden gelip önemsiz şeylere takılıyordun." Kaneki'nin iddiasını reddedemeyen Kazuki, sandalyesine yaslandı. Ancak bu, onun hiç sakinleştiği anlamına gelmiyordu. Kazuki, birkaç saniye arayla odadaki otuzdan fazla ekrana bakarak kayıp üç öğrenciyi bulmaya çalışıyordu. Arkadaşının her saniye başını çevirip bakarak baykuş gibi davrandığını gören Kaneki, ayağa kalkmadan önce sandalyesine hafifçe vurdu. Kaneki, müdürü ve arkasındaki okul yönetim grubunu işaret etti. "Bak, madem bu kadar ilgileniyorsun, gidip müdüre soralım. O ne olduğunu bilir, tamam mı?" Hâlâ oturmuş olan Kazuki bir an durakladı ve öfkeli bir sesle cevap verdi. "Neden bize söyleyeceğini düşünüyorsun? Öğrenci konseyindeki günlerimizi hatırlamıyor musun? Ne olduğunu bile bilmeden davaları çözmek zorunda kalmıştık!" Okul günlerine ani bir geri dönüşle sırıtarak Kaneki cevap verdi. "Bak, şimdi durum farklı. Biz onun başından savabileceği sıradan öğrenciler değiliz. Gerçek hayatta en üst düzey şövalye tarikatlarını temsil eden işe alım görevlileriyiz." Kaneki'nin peşinden Kazuki de bir saniye ayağa kalktıktan sonra okulun idari bölümüne doğru yöneldi. Güvenlik görevlisine başıyla selam vererek geçen Kazuki ve Kaneki, müdürün masasına yaklaşarak okul yöneticilerinin dikkatini çekti. Jumbotron'un görüşünü engellediğini fark eden Seraphina, yukarı bakarak eski iki öğrencisinin yüzünü gördü. Gülümseyerek Seraphina sordu. "Oh? Bakın bakalım... eski öğrenci konseyi başkanım ve başkan yardımcım mı? Bu yılki okul festivaline gelmediğiniz için çok üzülmüştüm." Müdürün gülümsemesine karşılık Kaneki cevap verdi. "Ah, ben başka işlerle meşguldüm, babam ve kız kardeşim gitti. İkisi de çok güzel geçtiğini söylediler." Okul idaresinin ifadelerini son bir kez inceledikten sonra Kazuki cevap verdi. "Maalesef ben de gelemedim." Kazuki'ye bakarak Seraphina cevap verdi. "Gelmeliydin... Kardeşin Kevin çok yetenekli, biliyor musun? Belki senin kadar." Bir an duraksayan Seraphina, Kaneki'ye bir bakış attıktan sonra hemen ikisine geri döndü. "Sorun nedir, sevgili öğrencilerim?" Kaneki'nin kendisine işaret ettiğini gören Kazuki, içini çekerek cevap verdi. "Merak ediyordum da... son üç öğrenci nerede? Hiçbir ekranda göremiyorum." "Hmm?" Kazuki'nin yargısına güvenen Seraphina, ekranlara bakarak doğrulamak yerine arkasına, okul idaresine baktı. Siyah takım elbiseli okul idarecilerinden biri öne çıkıp cevap verdi. " *ahem* Görünüşe göre... drone'larımız ekranda görünmeyen üç öğrenciyi bulamıyor. Drone'larımız şu anda arama yapıyor." Bir an duraksayan Seraphina, konuyla ilgilenmeye başlayarak cevap verdi. "Bu öğrencilerin kimliklerini bana bildirin." Eliminasyon edilen tüm öğrencileri kontrol edebildiklerine göre, okul yöneticilerinden biri veri tabanını kullanarak hangi öğrencilerin eliminasyon edilmediğini kontrol etmek oldukça kolay olacaktı. Yöneticiler başlarını sallayarak arkaya koştular ve Seraphina ile eski öğrencilerini yalnız bıraktılar. Garip bir sessizlik içinde kalan Kaneki, yöneticiler geri gelene kadar zaman kazanmak için sordu. "Öğrenci konseyi nasıl gidiyor?" Seraphina gülümseyerek cevap verdi. "Oh, öğrenci konseyi başkanını tanıyor olabilirsin, Astrid." Adı aklına gelen Kazuki durakladı ve cevap verdi. "Ah, ilk yıl davet ettiğimiz mi?" Seraphina başını sallayarak, cevap vermeden önce ekrandaki yedi öğrenciyi işaret etti. "Sanırım Kevin, Liam, Lily ve Alya da konseyde." Kaneki başını sallarken, Kazuki bir an duraksadı, boncuklarını saydı ve sonra heyecanla sordu. "Peki... son üye kim?" "..." " "...ah, aklımdan çıkmış olabilir. Sanırım onlarla aynı sınıftan bir erkek." Üçü konuşmalarını bitirirken, okul yöneticileri elinde üç dosya ile geri geldi. Seraphina, dosyaları yöneticilerden alarak hızla göz attı ve her belgeyi inceledikçe yüzünde ilgi artmaya başladı. Masadan göremedikleri için Kazuki ve Kaneki masaya eğilip dosyalara bakmaya çalıştılar, ancak başaramadılar. Seraphina sırıtarak üç belgeyi idarecilere geri verdi ve sonra bekleyen iki çocuğa bakmaya başladı. "Gerçekten bilmek istiyor musunuz? Bu, daha sonra büyük sürprizi mahvedebilir!" İki çocuk aynı anda cevap verdi. "EVET!" "Hmm... İki isim vereceğim. Sanırım 'Jin' ve 'Han'." İki ismi de hiç duymamış olan Kaneki, Kazuki'ye baktı, ama o da isimlerin hiçbirini bilmiyordu. Kaneki iç çekerek başını salladı ve sordu. "Bütün bu zamanı bir grup rastgele insan için mi harcadık? Hayal kırıklığına uğrayan Kaneki, ikisini geride bırakıp yerine geri döndü ve dikkatini dev ekrana verdi. Öte yandan Kazuki sabırla bekledikten sonra tekrar sordu. "Peki son kalan öğrenci kim?" Başını sallayan ve bir an düşünür gibi görünen Seraphina cevap verdi. "Ah... Tam hatırlayamıyorum. Sanırım o da o ikisiyle aynı sınıftan bir erkek... sanırım."