Bölüm 75 : Sınırsız Yeniden Yapılanma Bölüm 2

"Evet, evet, neyse, Loki. Madem bu kadar akıllısın, şimdi kulübeye giren 'zayıf' ölümlüyle ne yapmalıyız?" Thor, kulübenin içine iki ayağını da sağlam bir şekilde yerleştirmiş olan Azmond'a bakarak küçümseyen bir sesle konuştu. "Ne dedin?!?" Loki bugün ikinci kez telaşlandı ve o da ilahi algısını dışarı sızdırarak Azmond'un sazdan kulübenin içindeki tek şeye bakan uzun boylu siluetini gördü. "O kapıyı nasıl geçti?!? Kapıyı geçtiyse, bu demektir ki Sınırsız Yeniden Yaratma Kutsal Kitabı'nın ilk sınavını geçti! Bu nasıl mümkün olabilir?!?" Loki, ilahi algısının kendisine ilettiği şeye inanamayınca, şaşkın bir sesle konuşmaya başladı. Mevcut durumun gerçekliğinden ciddi şekilde şüphe duyduğu için Thor'un etrafında daireler çizerek yürümeye başladı. "Nasıl olur da ölümlü bir varlık, ölümsüzlerden bile daha düşük bir varlık, o aptal kitabın takdirini kazanmak için ilk sınavı geçebilir?!" Loki'nin panik dolu sesi, ışık hızını aşan bir hızla daireler çizerek devam etti. Thor, çılgınca dans eden Loki'yi izlerken, bu hızdan başı dönmeye başlamıştı. Sersemlemesine rağmen, bu manzara Thor'un sert yüzüne geniş ve parlak bir gülümseme kondurdu. "Akıllı" kardeşinin sonunda anlamadığı bir şey bulmasını izlemekten keyif alıyordu. "Bu şu anda olmamalı, ama oluyor, neden? En azından en üst düzey bir ölümsüzün başarabileceği bir şeyi, neden alt düzey bir ölümlü başarabilsin ki?!? O, özellikle güçlü bir ölümlü gibi de görünmüyor... Neden?!?" Loki, kafasındaki karışıklığı giderecek bir şey bulana kadar panik içindeydi. "Dur, belki de o kapıdan geçmesi sadece bir şans eseriydi! Evet, kesin öyledir!" Loki, volta atmayı bırakıp bir kez daha kibirli ifadesini takındı. Bunun yerine, havadan bir sandalye yaratıp zarif bir şekilde oturdu. Küçük, sakin bir gülümseme, göstermeye razı olduğu tek duyguydu. Kısa süre önce gösterdiği şaşkınlık ve kargaşa hiç olmamış gibi davrandı... Thor, Loki'nin tavrındaki ani değişime biraz şaşırdı, ama kendi sandalyesini çağırarak çabucak atlattı. Sandalyeyi Loki'nin biraz daha küçük sandalyesinin yanına koyduktan sonra oturdu. "Şans eseri mi?" Thor buna bir an bile inanmadı, ama Loki öyle diyorsa ve bunu kabul etmekten ne kadar nefret etse de, kardeşi bu tür konularda genellikle haklıydı. "Ölümlü, Sınırsız Yenilenme'ye dokunup sonunda ondan ölene kadar burada beklemeli miyiz?" Kardeşine, önceki öfkeli tavrının aksine alışılmadık derecede sakin bir ses tonuyla sordu. "Evet, aynen öyle yapacağız." Loki'nin kayıtsız sesi yankılandıktan sonra, zümrüt rengi gözlerinde derin, şeytani bir parıltı belirdi. "Ha! Düşünsenize. Ölümsüzlük bahşeden bir teknikle bir ölümlü ölüyor!" "Ölümlü, ölümsüz, hatta tanrı bile olsa, herkesin hayalini kurduğu bir lütuf. Keşke aşağıdaki ölümlü, hayatını neye feda edeceğini bilseydi. Ne tür muhteşem bir varlığa teslim olacağını anlasaydı, ölümünü daha kolay kabullenirdi." Son cümlesini, yakışıklı yüzünü süsleyen küçük, cömert bir gülümsemeyle söyledi. Azmond'un bir kitap tarafından öldürülmesinin ilahi bir ayrıcalıkmış gibi gösterdi... "Hahaha!" Thor, ölümlülerin durumunu da oldukça komik bulmaya başlayınca, yüksek sesle gürültülü bir kahkaha attı. "Varoluşun en alt basamaklarında olanların en üstte olan bir şeye ölmesi, Tanrıların Diyarı'na döndüğümüzde anlatabileceğimiz iyi bir fıkra olacak," dedi Thor, gözyaşları içinde gülerek. "Vardiyamız neredeyse bitti, bu mükemmel bir hoş geldin hikayesi olacak!" Son kelimelerini geniş bir gülümsemeyle söyledi. Ta ki tuhaf bir şey fark edene kadar. "Neden bir şey söylemiyorsun, Loki? Dilini kedi mi yedi?" Thor gözlerini açtığında, açık kırmızı göz bebekleri göründü. Loki'nin yönüne baktı ve zaman içinde donmuş gibi duran bir siluet gördü. Şeffaf bir sandalyeye oturmuş, o da aynı şekilde hareketsiz duran bir siluet. "Ne oldu sana, Loki?" Thor, biraz şaşkın bir ifadeyle sordu ve koltuğundan kalkıp ona doğru yürüdü. Loki'nin önünde büyük ellerini salladı, ancak ondan hiçbir tepki alamadı, sadece ölü bir bakış. Zihni artık bizimle değilmiş gibi düşündüren bir bakış... "Yine saçma oyunlarından birini mi oynuyorsun, Loki?" Thor, Loki'nin bu tuhaf davranışından giderek daha fazla rahatsız olmaya başlamıştı. Eski usul bir yöntemle ona akıl vermeye karar verdi, ama bu düşünce aklına gelir gelmez, aniden kardeşinin sesini duydu. "K-Kitap..." Sesi zar zor duyulacak bir tonda çıktı. Loki'ye bir yumruk atmak üzere olan Thor, onun ani sesine şaşırdı. "Kitap ne oldu?" Thor, Loki'nin neyi kastettiğini çok iyi biliyordu, ama bunun ne alakası olduğunu anlamıyordu. Loki'nin sözleri kafasında dönmeye başlayınca, kalbinde kötü bir his oluşmaya başladı. Thor, en zeki kişi olmayabilir, ama aptal da değildi. "O-O olabilir mi...?" Tanrısal duyularını kullanarak teorisini doğrulamak isterken, zengin tınılı sesi biraz titreyerek çıktı. Kendi başına doğrulama şansı bile bulamadan, cevabı kardeşinden aldı. "O... kitabı açtı..."