Bölüm 49 : (R-18) Takıntılı Bölüm 3

Beyaz cüppesine her türlü küfürü savuran Küçük Buz Rulosuna sevgiyle bakarken, Azmond, Crystalline'in küçük ikilemine bir çözüm bulması gerektiğine karar verdi, yoksa kız, onun kıyafetlerini çıkarmak için tüm ormanı yakacaktı. Giydikleri cüppe, Azmond'un |Lighter| adını verdiği basit ve daha küçük bir |Fireball| büyüsüyle hızla yandı. Bu, ateş unsurunu gerektiren günlük faaliyetleri tamamlamak için çok kullanışlı küçük bir büyüydü. ...... "..." Crystalline'in sevimli küçük yüzü, bağırdığı cüppenin gözden kaybolmaya başladığını görünce birçok duyguya kapıldı. Ona küfür etmeye devam etmek istedi, ama tüm öfkesini dökemeden cüppe ortadan kayboldu. "Humph! Öfkemin o cüppeden çıkaramayacağına göre, onun yerine sen bu işi yapmak zorundasın~" Crystalline, göz bebeklerinde kalpler oluşurken Azmond'un gözlerine bakarak baştan çıkarıcı bir şekilde fısıldadı. İşaret parmağı, kaslı göğsüne doğru ilerlerken, onun oyulmuş vücudunun her yerini okşamaya başladı. "Eğleniyormuşsun gibi görünüyor, aşkım~? Ama sen beni okşayabiliyorsan, benim de seni okşamama izin vermeli değil misin~?" Azmond'un yakışıklı yüzünde küçük, yaramaz bir gülümseme belirdi, çenesini hafifçe kaldırdı ve parlak yeşil gözlerine doğrudan baktı. "..." Yüzünü ona sürterek göğsüne yapışmış olan Crystalline, tam da işin en güzel kısmına gelmişken aniden kesildi. Yine de, Azmond'un gözlerine kilitlendiğinde onun bakışlarındaki çekici ifadeyi gördüğünde, onun için hazırladığı şeyin şu anda yaptığı basit şeylerden çok daha iyi olacağını biliyordu. Crystalline'in şehvetli vücudu, zaten sertleşmiş meme uçları, şehvetle dolu yüzünde baştan çıkarıcı bir ifadeyle onun meme uçlarına sürtünce daha da sertleşerek iyice ısınmaya başladı. "Bu, 'onu' bana vereceğin anlamına mı geliyor, Azmond~?!?" O anın büyüsüne biraz fazla kapıldı ve terden sırılsıklam olan çıplak vücudunu onun kaslı vücuduna sürterek zıplamaya başladı. "..." Azmond, Crystalline'in sahibinden en sevdiği ödülü isteyen küçük bir köpek yavrusuna benzediğine yemin edebilirdi. Büyük köpek yavrusu gözleriyle ona umutla bakarken ağzından salya bile akıyordu. 'Bu küçük sapıkla ne yapacağım~?' Azmond'un küçük gülümsemesi, aniden akıllıca bir çözüm bulduğunda daha da çarpık bir hal aldı. "Oh... Ne yapacağımı biliyorum~ Ona tam olarak istediğini vereceğim~" Dudaklarını hafifçe yaladı ve depolama yüzüğünden bir yatak ve yumuşak battaniyeler çıkararak büyük bir ruhani taşın yanına attı. Azmond, Crystalline'in çıplak vücudunu büyük, kral boyu yatağa attıktan sonra kendisi de yatağın üzerine atladı. "Eeek~!" Aniden havaya fırladığını hissedince biraz çığlık attı, ama çabucak kendine geldi ve savunmasız küçük kuzuyu hedef alan, dev yatakta emekleyen Büyük Kötü Kurt'a çekici bir şekilde baktı. ...... "Bunu sen istedin, benim küçük buz çiçeğim~! Artık geri dönüş yok~!" Azmond, Crystalline'in pembe çiçeğine sadece birkaç santim uzaklıkta, biraz agresif bir tonla konuştu. *Shlop! Shlop!* Kızın amcığı sanki o anda içinde bir şey istiyor gibi kasılmaya başladı. Azmond'un duyduğu tek şey müstehcen, ıslak seslerdi... ........ "..." Crystalline, onun yüzündeki şeytani gülümsemeyi görünce biraz gerildi, ama her şeyden çok heyecanlıydı. Aslında, azmıştı. Gerçekten azmış... Seks denen cennet gibi zevki tattığından beri, bunu düşünmeden duramıyordu. Crystalline, Azmond'un içini tekrar sonuna kadar doldurmasını istediğini biliyordu. Onun tüm tohumlarını istiyordu. Crystalline aşırı derecede gizli bir sapıktı... Onun buz gibi görünüşünün altında böyle yaramaz bir kızın yattığını kim tahmin edebilirdi? ........ "..." Crystalline, Azmond dilini Tootsie Pop'un ortasında ne olduğunu bulmak istercesine girişine doğru yavaşça ilerlerken bacaklarını kapatmak yerine, bal tarlasının tamamı onun önünde açık bir şekilde görünür hale gelince bacaklarını daha da açtı. "!!!" Azmond bu kadının cüretkarlığına biraz şaşırdı, ama bu noktada buna alışmıştı, bu yüzden omuzlarını silkti ve yaptığı şeye geri döndü, ama önce birkaç alaycı söz söylemeden edemedi. "Benim küçük buz çiçeğim ne kadar da sapık, değil mi~?" Başını hafifçe yukarı kaldırarak şakacı bir gülümsemeyle sordu. Ve bir an için, Crystalline'in güzel yüzünde beliren derin kızarıklığı görebildi. "K-Kapa çeneni aptal! Ne yapıyorsan ona devam et!" Biraz sabırsızlanmaya başlayan Crystalline, onu tutarak kafasını amına zorla sokmaya karar verdi. Ama bunu yapmasının asıl nedeni, Azmond'un utanç verici ifadesini görmesini engellemekti... Azmond bunu hemen anladı, ama yine de oyuna devam etmeye karar verdi. Küçük Buz Çiçeği'nin utançtan ölmesini istemiyordu, bu yüzden şimdilik öylece bırakacaktı... Azmond, dilini kullanarak Crystalline'in amının içini istila etmeye odaklandı. Başlangıçta dilini amaçsızca hareket ettiriyordu, ancak kısa sürede dilini kullanma becerisi gelişince işin püf noktasını yakaladı. Hiç çaba sarf etmeden her tatlı noktaya ulaşarak, yapışkan kanalların içinde dilini dolandırıp döndürdü! "Aaahhn~!! A-Azmond~!! O-O bu~!!" Azmond'un sonunda onu utandırmayı bıraktığı için mutlu olması gereken Crystalline, şimdi daha da zor bir durumda kalmıştı, çünkü Azmond vajinasının içini sanki ikinci el bilgiymiş gibi tamamen çözmüştü. 'Nasıl bu kadar iyi olabilir~?!? Bu onun ilk deneyimi olmalı...' Uygun kelimeleri bulmaya çalışırken yanakları daha da kızardı, ama Azmond ile şu anda yaptıkları şeyi düşündüğünde kendini çok sapık gibi hissetti. (Utanmak için çok geç, Crystalline...) ........ "...Böyle bir şey..." Sonunda söyleyemedi, bu yüzden başını çevirip Azmond'u vajinasına daha da derine çekti... "...Mmmf?" 'Bu aptal kız ne yapıyor~?' Azmond, Crystalline'in içini diliyle kazıyarak hala onu tatmin etmeye çalışırken doğru kelimeleri bulamadı, bu yüzden sadece alaycı bir gülümsemeyle kendi kendine düşündü. Öte yandan, Crystalline aniden bir şey fark edince tamamen farklı bir düşünceye kapıldı. "Dur... Ya eğer?!? Azmond daha önce... benden önce... diğer kızlarla da böyle şeyler yaptıysa...?" Yüzü kararmaya başladı, gözleri düşüncelerini takip ediyordu... "ONLARI ÖLDÜRECEĞİM!!!!" Crysatlline'in kafasında tehlikeli düşünceler oluşmaya başladı, inci beyazı dişlerini sıkarken, aklı başında hiçbir insanın aklına gelmeyecek şeyler düşünüyordu.