Bölüm 463 : Cesur ve Atılgan

Marina, bu durumda tek bir seçeneği kaldığı için bir geçiş noktasında bırakıldı. "Azmond" diye seslendi. Ve çok geçmeden, aşağıdaki hasta adam, konuştuğu kadınlardan bakışlarını ayırdı. Şefkatli gözleri, onun bir sonraki sözlerini beklerken ona odaklandı. Marina da bunu fark etti ve şöyle iletti: "İkinci en büyük kızım yanlışlıkla bir şey ağzından kaçırdı ve bu gidişle annem her şeyi anlayacak, sana dair onlara bahsedebilir miyim?" "Tabii ki, aşkım. Ama bunu 'yıldızların ötesindeki adamın öğrencisi' kimliğimle sınırlı tut. Aqua'nın henüz paniğe kapılmasını istemiyorum; önce duruma alışması için zamana ihtiyacı var." Azmond'un yanıtı anında geldi, ona sevgi dolu bir gülümseme attıktan sonra VIP tribünlerine doğru ilerlemeye başladı. Marina, onun onlara gösterdiği özen karşısında biraz şaşırmıştı, özellikle de kızının ruh haliyle ilgili olanlara. Bunun, Aqua ile ilişkisini düzeltmek için yaptığını biliyordu. Bu adam... Neden her zaman benim için her şeyi yapabilecekmiş gibi konuşuyor? Bu kadar zahmete girmeye değer bulduğu şeyin ne olduğunu tam olarak anlamıyorum. İstese benim bedenimi zorla ele geçirecek kadar gücü var. Öyleyse benden gerçekten ne istiyor? Yoksa "seni gülümsemek istiyorum" lafları ciddi miydi? Marina'nın zihninde birçok farklı düşünce dolaştı, sonra kalbinde bir his uyandı ve kalp atışları hızlandı. Ama içinde her zaman kabaran bu yabancı duyguya rağmen, sevinçli ifadesini annesine çevirerek şöyle dedi: "Madem bu noktaya geldik, o kader gününde kaleden ayrıldıktan sonra ilişki yaşadığım adamı sizlere tanıtmak istiyorum." "İlişki mi!?" Esra dışında herkes aynı anda haykırdı. Hiçbiri babaları veya Marina'nın kocası Broccoli'yi umursamasa da, Marina'nın eylemlerinin AquaRing Krallığı ile SubBurn Krallığı arasındaki ilişkilere ne gibi sonuçlar doğuracağı konusunda endişeliydi! Böyle bir skandal, iki krallığın birinin yok olana kadar sürebilecek topyekûn bir savaşa yol açabilirdi! "Ne yaptın Marina!?" Margarete, içinde kaynayan bir endişeyle sordu. SubBurn Krallığı'nın kendisi için endişelenmese de, Adam SunBurn ve kardeşi Broccoli SunBurn'ü destekleyen güçlerden endişe duyuyordu. Eğer Yıldızların Ötesindeki Adam'ın tam desteğini almadan önce misilleme yaparlarsa, o zaman Ateş Tanrısı, Su Tanrısı, Yeşim Yılan Topluluğu ve diğer birçok Yarım Adım Ayın Yükselişi Alemi güçleriyle ölümüne savaşmaktan başka seçeneği kalmazdı! Gücüne ne kadar güveniyor olursa olsun, o ölçekte bir savaşta yapabileceği pek bir şey yoktu. Ve sonuç, AquaRing Krallığı'nı oluşturan milyonlarca mil içindeki her şeyin tamamen yok olması olacaktı. Maragerete, kızına saçmalamayı kesip bu adamla ilişkisini bitirmesini söylemek üzereyken, söz konusu adam VIP tribünlerinde belirdi. "Selam." Azmond, solgun yüzünde hafif bir gülümsemeyle konuştu. "???" "???" "???" AquaRing ailesinin tüm kadınları, rahat sesin geldiği yöne başlarını çevirdiler ve kim olduğunu görünce hep birlikte "Morningstar!?" diye bağırdılar. Tabii Marina hariç, çünkü o sadece gülümsemesini biraz daha genişleterek, hemen şimdi onun kollarına atlamak istediğini hissetti. Ama sonunda kendini tuttu ve bunun nasıl sonuçlanacağını görmek için bekledi. Ancak, en uçuk hayallerinde bile Morningstar'ın koltukların arasından atlayıp Marina'nın önündeki koltuk başlığına ineceğini tahmin edemezdi. Bu beklenmedik ve ani hareketi yaptıktan sonra, onu ellerinden tutup baş dayama yerine çıkardı. İkisinin ayakları o küçük alanda birbirine karışmıştı, ama karışan tek şey ayakları değildi. *Slurp! Slurp!* Morningstar, seksi Milf'in dilini kendine aldıktan sonra öpüşmeyi bırakıp "O benim" dediğinde ıslak ve dağınık sesler yankılandı. "!?" "!?" "!?" Esra, Aqua, Nadia ve Margarete ne olduğunu bile anlamadan, Marina kızarmış bir yüzle ve içini kazıyormuş gibi bir dil ile baş başa kalmıştı! "S-Sen" Marina, domates gibi kızarmış kulaklarıyla mırıldandı, gözleri sağa sola bakınıyordu, çünkü onu sıkı kollarında tutan küstah adamla göz teması kuramıyor gibiydi. Bu adam... Nasıl bu kadar ani ve cüretkar olabilir? Hem de annemin ve kızlarımın önünde! Artık ne düşündüğünü bilmiyordu, ama tek bildiği şey, öpücüğün gerçekten çok iyi hissettirdiği idi. Ve nedense, az önce ağzını dolduran şeyin daha fazlasını arzulamaya başladı. Parlak gözleri, ateşli, buharlı nefesiyle Morningstar'a doğru dönerek, kargaşanın ortaya çıkmasını bekledi. Ve çok geçmeden Margarete ve kızları bu beklenmedik olaya farklı tepkilerini dile getirdiler: "Anne!? Bizim önümüzde, gerçekten mi!?" "Anne, sen gerçekten yaramazsın Teehee~" "Dışarı çıkıp kendine bir erkek bulduğuna inanamıyorum!" Ama elbette, AquaRing ailesindeki kadınların en ateşli tepkisi, Asterion'un en yaşlı milflerinden birinden geldi. "Gerçekten 'Yıldızların Ötesindeki Adam'ın müridini kapmayı başardın mı?" Margarete hafif bir inanamama ifadesiyle sordu. Ama bundan daha da çok, bu keşif onu çok sevindirdi, çünkü bu, kızının Yıldızların Ötesindeki Adam'ın garantili korumasını çoktan elde ettiği anlamına geliyordu!