Bölüm 383 : Onu Eşim Olarak İstiyorum!

"Bu benim düşündüğüm şey mi?" Percival, önceki sorusunu tamamen unutarak sordu. "Evet, öyle," Azmond kaşlarını çatarak ve katanasını sıkıca kavrayarak cevap verdi. "Bu, dünyanın sonunu getirecek habercisi olacak. Ve bu acınası dünyayı kaçınılmaz kaderinden kurtarmak için, tüm güzel kızları korumaya karar verdim. Yapmam gereken bu." Yüzünde 'haklı' bir ifadeyle ekledi. "..." Percival, onun ciddi ifadesini gözlemledi ve onun şaka yapmadığını anladı. "Bir dakika bekle!! Beni aptal yerine koyuyorsun, değil mi!? Kızımı alamazsın, seni kurnaz piç!" diye bağırdı. O on bin yıldan fazla yaşamıştı! Bu genç onu aptal mı sanıyordu?! "Tsk." Azmond, maskesini düşürüp kayıtsız bir ifade takınarak dilini şaklattı. "Sadece gitmeni istiyorum ki, kısır bir yaşlı adama ihtiyaç duyan 'yalnız kadınlar'la tanışabilesin... Yani, 'arzularını yatıştırmak' için güçlü ve centilmen bir gaziye!" Neredeyse lafını karıştırıyordu, ama neyse ki eklemeden önce düzeltti. "Güzel Milf'e ne oldu bilmiyorum... Yani, Clawdia ve Calista'nın annesine... Ama biraz rahatlaman lazım." "..." Percival, Azmond'un yanlışlıkla ağzından kaçırdığı sözlere gözlerini kısarak baktı, ama kızının hatırı ve kendisini iyileştirmesine yardım ettiği için onu affetmeye karar verdi. Ya da en azından başlangıçta öyle yapacaktı. "Kararımı verdim." Clawdia aniden konuşmaya müdahale etti. "Neye karar verdin?" Babası sordu. Percival'ın sorusunu duyan Calwdia, Azmond'un yönüne döndü, sonra bulanıklaşıp onun önünde yeniden belirdi ve "Onu eşim olarak istiyorum!" dedi. "!?" "!?" Azmond ve Percival, onun sözlerine tepki verecek zaman bulamadan, o çoktan düşmüş ölümsüz gibi adamın üzerine atladı ve dudaklarından öptü! "!?" "!?" "!?" "!?" Percival ve Azmond'un yanı sıra Calista, Marina ve diğer kadınlar da bu beklenmedik gelişme karşısında tamamen şok olmuştu! Ama bu kargaşaya neden olan kişi, Azmond'la dilini kullanarak öpüşürken, hiç umursamıyor gibiydi! Tükürüğü onun tükürüğüyle karışmıştı ve durmaya niyeti yok gibi görünüyordu! *Sürt Sürt* *Şap Şap* Dili onun ağzına daha da derinlemesine girerken, kaçan dili bulmaya çalışarak şehvetli vücudu onun vücuduna yapıştı. "Kardeşim!" Calista aniden bağırdı. "S-Sen aptal kedi!" diye bağırdı Marina, göğüsleri yukarı aşağı inip çıkıyordu. |S-Sen aptal baka! Şehvetli aptal!| Boundless, şişirilmiş hamster yanaklarıyla araya girdi. "Nasıl bizi böyle geçebildin!?" Tüm kızlar bir ağızdan bağırdı. Her şeyi yavaşça, adım adım yapmaya söz vermişlerdi! Ama o aptal kedi önceden hamle yapmış gibi görünüyordu! Clawdia öfkeli kızlara göz attı ve öpücükler eşliğinde şöyle dedi: "Mhmm~ Ne derler bilirsiniz~? Mhmm~, erken kalkan kuş, solucanı kapar~" Bu sözleri söyledikten sonra, Azmond'a daha da sıkı sarıldı, ellerini onun saçlarında gezdirdi ve kendini onun kasıklarının üzerine yerleştirdi. "..." "..." "..." "..." Kızlar, Clawdia'nın pervasız ve cüretkar hareketleri karşısında hem sinirli hem de öfkeliydi, ama daha da önemlisi, Calista dışında herkes azmış durumdaydı... Çapkın ve ahlaksız bir koku etrafı sardı, tüm erkekler hala neler olup bittiğini anlamaya çalışıyordu! Bir saniye önce Azmond, Percival'ın kendisine yönelteceği suçlamalardan kaçmaya çalışıyordu. Ve bir sonraki saniyede, Clawdia pençeleriyle Azmond'un üzerine çıkmış, onun her parçasını kendine ait kılmaya çalışıyordu! "..." Spiritflame ve Ayalah bu manzaraya hayretler içinde kalmışlardı, ama her şeyden çok kıskançlardı. "O artık bizden biri değil!" Spiritflame dişlerini gıcırdatarak haykırdı. "Katılıyorum! O piç kurusu bize ihanet etti!" diye bağırdı Ayalah. Öte yandan Percival, Azmond'u nasıl öldürüp kimseye fark ettirmeden gömeceğini düşünüyordu. "Nasıl cesaret eder benim en büyük kızımın gözü önünde böyle şeyler yapar! Erken ölmek mi istiyor?" Gözlerinden ateş fışkırırcasına düşündü. "Önce en küçük kızımı baştan çıkarmaya cüret etti, şimdi de en büyük kızıma böyle davranmaya cüret ediyor mu? Onu affedecektim ama fikrimi değiştirdim!" WAAAA! Düşüncelerinin peşinden giden Percival, Abomination Behemoth'u tamamen unutarak tüm 'dikkatini' kızıyla öpüşen bu dünyadan olmayan yakışıklı adama vererek muazzam bir enerji biriktirmeye başladı! Azmond, kendi iradesi dışında içine sürüklendiği kargaşaya bakarak, seviye atlama çılgınlığını geçici olarak durdurduğu için pişman oldu. "Bu bataklık, başka bir dünyaya gidip yıllarca canavar avlamak istememe neden oluyor." Düşündü, yüzü buruş buruş. Ve tam pes edip "Süt almaya gidiyorum" numarasını yapmaya hazırlanırken, aniden parlak bir ışık belirdi! BLING! Milyonlarca kilometre uzaktan gelen ışık, Luminous Grounds'un Yirmi Birinci Katının tamamını kapladı. Herkes bu ani ışık parlamasıyla dikkatleri dağıldı, ama ne olduğunu merak edecek zamanları bile olmadı, çünkü Azmond, Calista, Clawdia, Boundless, Ember, Marina, Clover, Medusa, Emu, Ayalah, Spiritflame, Percival, Canavar Kraliçesi ve "koleksiyon kızları" ortadan kayboldu! Parlak ışık patlaması sönerek Luminous Grounds'un Yirmi Birinci Katı eski haline döndü. Tek fark, Luminous Grounds'da Azmond ile ilgili hiç kimse kalmamış olmasıydı. Ve 'Ana Parti Üyeleri' Azmond'un depolama yüzüğünden hiç çıkarılmadıkları için, Nightmare Council'ın topraklarının her katını didik didik arasalar bile, onun varlığından geriye hiçbir şey kalmamıştı.