Bölüm 238 : "Güçlendirme Planı"

*İç çekiş* "Her neyse, Azmond'la ne kadar ilerledin?" Crystalline düz bir ses tonuyla sordu. Görünüşe göre lafı dolandırmak için burada değildi ve içinde kabaran öldürme arzusunu gizlemekte oldukça iyi hale gelmişti. |Azmond'la ne kadar ilerledim?| Boundless parmağını çenesine koyarak sordu. |Bununla ne demek istiyor? Ne kadar yaklaştığımızı mı soruyor? Kesinlikle öyle!| Ve aptal bir kız gibi, şöyle cevap verdi: |Sonuna kadar!!!| "..." Azmond ve Crystalline, Boundless'ın sözleri karşısında şaşkına dönmüştü. "Mhmu??" Emu bile, herkesin içinde bulunduğu bu sessizliğe kapıldı. "Azmond?" Crystalline'in sesi karanlık bir ifadeyle sızdı. O şaka yapmıyordu! 'Kahretsin' Azmond, kendini içinde bulduğu 'zor durum'a inanamıyordu. Boundless'ın varlığını açıkladıktan sonra her şey yolunda gidecekti! Yolunda gidecekti! Bu yolunda giden bir şey miydi? "Yemin ederim, bunu komik bulan tanrıyı bulduğumda, kıçına bir flüt sokup bir eşeğe çaldıracağım." Azmond, lüks odada gözlerini sağa sola çevirerek, yaklaşan kaostan dikkatini dağıtmaya çalıştı. Canavarlarla veya canavar dalgalarıyla savaşabilirdi; hatta asteroit büyüklüğündeki canavarlarla bile sorunsuzca savaşabilirdi. Ancak kadınlar söz konusu olduğunda, Azmond bile çekinmeye başlıyordu. "Ee?" Crystalline bir kez daha sordu. Azmond'un artık başka seçeneği yoktu! Bir şeyler bulmalıydı, hem de çabuk! "Ahh! Tam da aklıma bir şey geldi!" Sözler ağzından dökülmeye başladığında, bu fikir ona yıldırım çarpmış gibi geldi... "Boundless fakir ve parasız bir ruh. Bu hayatta pek bir şeyi yok! Ona sahip olduğu tek şey benim! Bu yüzden ona ne kadar ileri gittiğimizi sorduğunda, 'uyurken' gördüğü hayali rüyalarıyla cevap verdi. Elinde değil!" Azmond, yanındaki şaşkın kahverengi saçlı kıza işaret ederek abartılı el hareketleriyle sözlerini anlattı. |Ne?? Ben yalnız değilim, Azmond!| Boundless somurtkan bir ifadeyle karşılık verdi. "Gördün mü, inkarın açık işaretleri! Ona acımadan duramazsın! Bir gün mutlaka dünyaca ünlü bir doktor bulup ona yardım ettireceğim. Ama şimdilik, onu sadece anlayışlı olman gereken biri olarak görmelisin," Azmond 'acı çekmiş' bir ifadeyle ekledi. Boundless'ın omuzlarını ellerinin arasına alıp, onun "sorunlarını" aşmasına "yardımcı" olmaya çalıştı. |Ah ah! Azmond! Sıkma, acıyor!| Sincap gibi yanaklarıyla gruptan uzaklaşırken acı çekiyormuş gibi yaptı. Boundless, kendini tanıtmak için harcadığı onca 'çaba'nın ardından böyle muamele gördüğüne inanamıyordu! |'Herkesle aynı seviyede olmaya çalıştığım için başıma gelen bu! Ama galiba sonunda, yine de herkesten çok üstünüm!'| Böyle bir durumda bile bir şekilde burnunu havaya dikmeyi başardı... Yine de, Crystalline'in Azmond'a inanması için tek kanıt bu kadardı ve kibirli Boundless'a acıma dolu bir bakış attı. "... Anlıyorum, Azmond," diye fısıldadı. Azmond başını omzuna yaslayarak cevap verdi: "Biliyorum, ona karşı sabırlı olmalısın... Hala öğrenme aşamasında, ama bir gün başaracağına inanıyorum." Uzağa bakarak 'melankolik' bir tonla konuştu. Ve Azmond her şeyin yolunda gittiğini düşünürken, kulağının yanında ölü bir ses duyuldu: "Ama ona gerçekten hiçbir şey yapmadın, değil mi?" "Tabii ki yapmadım, aşkım! Beni ne sanıyorsun? Ben son derece sadık bir adamım! Ama sen izin verseydin, ben kim olurdum ki..." Adil bir ses tonuyla konuşmaya başladı, ama sonra... *Bonk!* Crystalline tarafından kafasına tokat atıldı. "Hayır!" Tehlikeli bir ifadeyle haykırdı. "Ah, emin misin, canım? Böyle bir senaryonun pek çok faydası olabilir!" Azmond, 'iddialarını' desteklemek için acı çekiyormuş gibi yaptı. O kadar kolay pes etmeye niyeti yoktu! Sadece İkili Kültivasyondan kazanacağı gücü düşünmek bile, onurunun bir kısmını feda etmesine yetiyordu! Azmond, Crystalline'i asla aldatmazdı, ama bu onu karanlık tarafa çekmek için elinden gelenin en iyisini yapmayacağı anlamına gelmezdi! "Hayır dedim!" Crystalline yüzünde korkutucu bir ifadeyle tekrarladı. Başka hiçbir kaltak, onun erkeğine pis bedenlerini sürmesin! Reddediyordu! "Peki ya sana, seçkin birkaç kadınla 'özel' ilişkiler kurarsam, hem senin hem de benim daha da güçleneceğimizi söylersem?" Azmond, gerçek bir iş adamı gibi bir ifadeyle reklam yaptı. Ne yapması gerekirse yapsın, Buz Kraliçesi'ni bu "güçlendirme planını" uygulamaya ikna edecekti! Sonuçta, güç Azmond'un tüm yaşamlarında en çok istediği şeydi. Ve Küçük Buz Çiçeği'ni daha fazla güç elde etme fırsatını kabul etmeye 'ikna' etmek için en ufak bir şansı bile varsa, o zaman elinden gelen her şeyi yapacaktı! "Daha fazla güç mü?" Crystalline, böyle bir fikrin kendisini hiç de ilgilendirmediğini inkar edemezdi. Ancak, o kadar kolay pes etmeyecekti! Azmond gibi güç düşkünü olabilir, ama yine de standartları vardı! "Evet, sevgilim~ Daha fazla kadınım olsa bile seni aynı şekilde seveceğim. Ama şöyle düşün: benim sistemimde, benim ve 'ikili yetiştirme' yaptığım herkesin daha güçlü olmasını sağlayan bir 'özellik' var. Ama hepsi bu kadar değil, ne kadar çok partnerim olursa, o kadar yüksek güç artışı aktarılabilir~," Azmond, yüzünde kurnaz bir ifadeyle avantajları açıklamaya başladı.