Bölüm 226 : Kaçmak mı...?

"Ne?? Ne demek istiyorsun??? O canavarlarla başa çıkmak için bir plana ihtiyacımız olmadığını mı söylüyorsun? Yoksa kaçmayı mı düşünüyorsun?" Şehir Lordunun sesi son kelimelerinde biraz çatladı; genç, fırsatını bulup şehirden kaçmaya karar verirse ne yapacağını bilmiyordu. Onu suçlayamazdı tabii ki. Gizemli gencin bu bölgeden olmadığını ve doğal olarak sadece geçici olarak bulunduğu bir şehri korumak için hiçbir nedeni olmadığını biliyordu. Ancak bu, içinde umutların yeşermesini engellemiyordu. Şehir Lordu, Erken Birlik Formu Sentezi Aleminde iki canavara karşı hiç şansı olmadığını biliyordu. Ama bu, şehrini ve vatandaşlarını kaderlerine terk edeceği anlamına gelmiyordu! Beklenmedik canavar istilasında birkaç yüz bin kişi ölse de, hayatta kalan on milyonlarca insan vardı! Canavarlar herkese saldırmaya başladığında sivillerin çoğu kendi sığınaklarına ve koruma alanlarına koştu ve maceracıların çabaları ve fedakarlıkları sayesinde, tüm canavarların dikkatini dağıttıkları için kayıplar en aza indirildi. Elbette, yüz binlerce kayıp az bir sayı değildi; ancak maceracıların katılımı olmasaydı, bu sayı onlarca kat daha fazla olabilirdi. Ancak bir şeyler mantıklı gelmiyordu... "RiverBloom nüfusunun sadece %1'i, milyonlarca güçlü canavarın ortak çabasıyla öldürüldü... Burada bir şeyler mantıklı değil." "???" Şehir Lordu, yüzündeki düşünceli ifadeyi gördü ve ne düşündüğünü kabaca tahmin edebildi. "Bu canavar istilasının büyüklüğüyle karşılaştırıldığında insan kayıplarının çok az olması üzerinde duruyorsan, durmana gerek yok, çünkü hepsi Başöğretmen Adrian ve küçük öğrencisi Elara sayesinde oldu." Bilge bir yaşlı adam gibi sakalını okşayarak ona gerçekleri anlattı. "..." Azmond bu durumu çok tanıdık buldu. 'Bütün yaşlı adamlar uzun sakallarını okşamayı mı sever? Yoksa sadece benim şanssızlığımdan mı hepsi tuhaf, garip tiplerle karşılaşıyorum? Ancak, bu tür gereksiz düşünceleri bir kenara attı ve Şehir Lordu'nun sözlerine odaklandı. "Bununla ne demek istiyorsunuz?" diye sordu Şehir Lordu'na, ilgisi uyandırılmıştı. "Ohh? Bu çok basit, genç adam!" O, kibirli bir tavırla başladı. 'Cidden, bu yaşlı adam az önce depresif ve kasvetli değil miydi? O zamandan bu yana ne oldu??' Azmond, daha önce olanların sadece bir oyun olup olmadığını gerçekten sorgulamaya başlamıştı. "Kayıp oranlarının uyuşmamasının nedeni, Şube Başkanı ve Büyücü Elara'nın tüm güçlerini bir ulaşım bariyerini yönetmeye harcamış olmalarıdır. Bu bariyer, tüm vatandaşları şehir dışındaki gizli bir yere ışınlamak için aralıksız çalışıyordu." Açıklamasını bitirirken sakalını bir kez daha okşadı ve genç adamın tepkisini görmek için gözlerini hafifçe açtı. "Tamam, anladım," diye yanıtladı ve dikkatini tekrar sahip olduğu güç seviyesine verdi. "..." Şehir Lordu, bu gencin ifadesiz tavrına karşı nutku tutuldu. Şaşırtıcı bir şekilde Orta Kuantum Çekirdek Oluşum Aleminin son aşamalarına ulaşmıştı! Üstelik Orta Kuantum Çekirdek Oluşum Aleminin Zirvesine de çok uzak değildi! "Keşke beni Geç Kuantum Çekirdek Oluşumu Alemi'ne fırlatabilecek birkaç canavar olsaydı..." diye düşündü ve hafif bir iç çekişle nefes verdi. Ancak, duaları yakında cevaplanacak gibi görünüyordu. BOOOOOOOOOM! GÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜ Gürültülü sesler, iki devin gelmesine iki dakikadan az bir süre kala daha da yaklaştı. "Görünüşe göre mancınıklarımı buldum," diye mırıldandı, yüzünde hafif çılgın bir gülümsemeyle. Şehir Lordu ve Crystalline, onun yüzündeki ifadeyi görünce biraz gerildiler. Crystalline bunun nereye varacağını zaten biliyordu; ancak Şehir Lordu, Azmond'un kendisi için ne hazırladığını hiç bilmiyordu. GÜRÜLTÜ!!! RiverBloom Şehri'ni saran şok dalgaları, üç yüz bin metreden fazla büyüklüğündeki iki Bigfoot benzeri canavarın sadece birkaç bin mil uzakta olmasıyla birlikte giderek daha da güçlendi! Ve her saniye geçtikçe kilometrelerce yol kat ediyorlardı! İşte o anda, yaklaşmaya başladıklarından beri ilk kez, gürleyen ayak seslerinden başka bir ses çıkardılar. ROOARGHH!!! İkisi de vahşi ve anlaşılmaz bir şekilde kükredi ve bu ses RiverBloom'un tamamında ve hatta çevresindeki yirmi bin mil çapındaki alanda yankılandı! "Peki, gerçekten eğlenceli kısma geçelim mi?" Azmond, yoğun bir savaş niyetiyle başladı. "Bir saat önce çok tehditkar ve ulaşılmaz görünüyordunuz, ama şimdi size baktığımda tek gördüğüm, hasat edilmeyi bekleyen iki torba deneyim puanı." Büyük sözlerinin ardından bir aura yayıldı. WAAAA! Kızıl karanlık gökyüzüne ve ötesine yayıldı, Azmond'un etrafındaki atmosferi tamamen farklı bir güç seviyesi sardı! "Demek gerçek Erken Birlik Formu Sentezi Alemi ustalarının seviyesinde olmak böyle bir şey, ha?" Yumruklarını sıktı ve 'Kuantum Yasası'nın ve onun türevi olan 'Uzay' yasasının tüm vücudunda dolaştığını hissetti. Aurasının yoğunluğu katlanarak arttı, yüz binlerce metre yukarıdaki bulutlar bile ondan yayılan basıncı artık tutamıyordu! "Bu genç ne kadar güçlü?!" Yaşlı Şehir Lordu, yüzünde şaşkın bir ifadeyle başladı. "Ve daha da önemlisi, kaç yaşında bu çocuk? Birkaç yüz yaşından fazla olamaz, değil mi? Öyleyse neden bu kadar güçlü? İlahi Deniz Hanedanlığı'nın Kraliyet Başkenti'ndeki kibirli göksel dahiler bile bu seviyede değil!"