Bölüm 800 : Gurur

"Hey, hey, hey, bu tür şeyleri rastgele söylememelisin," dedi Jotun, ancak kardeşine inanmaya oldukça meyilliydi. Sonuçta, analitik çıkarım Williams'ın güçlü olduğu bir alandı ve imparatorluğun büyüme stratejilerinin geliştirilmesinden az çok sorumluydu. Kusursuz olduğu söylenemezdi, ancak imparatorluğun muazzam ölçeği göz önüne alındığında, onu suçlamak pek mümkün değildi. "Bu sadece bir teori. Ama karar veremediğim şey... eğer gerçekten kan bağı rezonansı varsa, ona mı yoksa böyle bir şeyi başarabilen anormal ebeveynlerine mi odaklanmalıyız?" "Kan bağı rezonansı nedir?" Damian sormadan edemedi, ama hemen pişman oldu. Kardeşlerin rahat tavırları yüzünden, konumunu ve statüsünü unutmuştu. Beş kardeşi suçlayamazdı. Birbirleriyle iyi bir ilişkileri vardı ve küçükken beri böyleydi. Diğer tüm kimliklerini bir kenara bırakıp, birlikte zaman geçiren kardeşlerdi. Ama diğerleri de onlara bu kadar rahat davranma hakkına sahip miydi? Beş kardeş Damian'a baktılar ve ona soru sormayı henüz bitirmediklerini fark ettiler. Leon'un şimdiye kadarki hayatını anlatmış olsa da, şimdi onlara üç kız kardeş ve onların nasıl eğitildiklerini anlatması gerekiyordu. "Kan bağı rezonansı... Bu konuda çok endişelenmenize gerek yok. Bunu, insan ırkının bir bütün olarak Kozmik Yükseliş Spektrumunda ilerlemesi için bir anahtar olarak düşünün. Midnight Inn gibi bir varlığın korumasını kazanması hiç de şaşırtıcı değil. Artık Konuk Kayıt Defterinin en üstündeki ismin gerçekten o olduğunu düşünmeye başlıyorum, sanki rezonansı kullanıyormuş gibi, bu gerçekten çok az kişinin başarabileceği bir şey. Ama bunlar sizi ilgilendirmez. Şimdi bize Belle'den bahsedin..." ***** Lex, Bacterius'a baktı ve gardını düşürmedi, aksine daha da yükseltti. Bunun nedeni, ona Hedefli Tarama kullanmaya çalışmış, ancak başarısız olmuş olmasıydı. Sistemin yeteneğinin başarısızlığı, muhtemelen Bacterius'un gerçekten burada olmadığı ya da sistemin yeteneklerinden kaçınmanın bir yolunu bulduğu anlamına geliyordu. İlk seçenek en olası olanıydı, ama ikincisini de göz ardı edemezdi. "Davet ne için? Bunun benim ailemle ne ilgisi var?" diye sordu. Birinin öylece ortaya çıkıp ailesinden bahsetmeye başlaması çok şüpheliydi. Üstelik, bu inanılmaz derecede güçlü varlıkların, o onları algılayamadan birdenbire ortaya çıkmasından hiç hoşlanmıyordu. "Davet, ailenle hiçbir ilgisi yok, emin olabilirsin. Kimsenin soyu veya geçmişi bir daveti garanti edemez. Sadece kendi aleminin çok ötesinde bir güç sergilemek, böyle bir daveti alabilmek için asgari şarttır. Unutma, bu sadece asgari şarttır. "Frigra'yı zaten iyice araştırdım, bu yüzden davetinin asgari şarttan çok daha üstün olduğunu garanti edebilirim. Şunu söylemeliyim ki, babası gibi oğlu da. Senin baban da Altın Çekirdek alemindeyken bir ejderhayla uğraşmıştı, ancak kendi yeteneklerini kullanarak onu kaçırmayı başarmış ve daha sonra kendi gücüyle gizlice öldürmüştü. "Ruhsuz bir cesedi tırmanma başarın buna biraz yetersiz kalıyor, ama yine de, sen bir Cennet ölümsüz cesediyle karşı karşıya kalmıştın, baban ise sadece bir Dünya ölümsüzüyle uğraşmıştı. Dolayısıyla, performanslarında fark olması anlaşılabilir bir durum." Bacterius, Lex'i kızdırmaktan hoşlanıyor gibiydi ve daha fazla ayrıntıya girmeden ona sadece en az bilgiyi veriyordu. Sırıttı ve hikayesini anlatmaya devam etti. "Bu arada, bu benim işim olduğu için, bunu iyice yapmadığımı bir an bile düşünme. Polebitvy'de bir Dünya ölümsüzünün saldırısına nasıl direndiğini de keşfettim, bu bir Altın çekirdek kültivatörü için etkileyici, ama minimum gerekliliği yerine getirmek için yeterli değil. Bu arada, annenin daveti sadece minimum gereklilikti. Ne yazık ki, ne baban ne de annen bu küçük etkinliğe katılmakla ilgilenmedi." Lex, ailesi hakkındaki bilgileri dinlemek zorunda kaldığı için dudaklarını büzdü. Ona pek çok sır sakladıkları ve onu hayatlarına dahil etmemeyi seçtikleri için, o da onları görmezden gelmeye karar vermişti. Şimdi, aniden onlar hakkında bu kadar çok bilgi almak onu rahatsız etti - tabii ki hepsinin doğru olduğunu varsayarsak. "Bu arada, kız kardeşinin biraz davranış sorunu var. Ona da tüm bunları anlatıyordum ve o bana saldırdı! Bir meleği öldürüp onun kanını emerek kendi kanını yaratmış olması, istediği her şeyi yapabileceği anlamına gelmez." "Sanırım sana saldırmak, senin asıl konuya gelmeni sağlamanın tek yolu olabilir," dedi Lex, ruh hali kötüleşerek. "Bu davetin ne için olduğunu konuşmak istemiyorsan, o zaman gitmeni öneririm. Ben de pek ilgilenmiyorum." Bu gizemli düşmana karşı Lex, Dominate'i kullanmaktan çekinmedi ve tuhaf bir şey fark etti. Dominate'in Bacterius'u etkilediğini anlayabilmekle kalmadı, onun çok güçlü olduğu için somut bir sonuç elde edemese de, artık onu içgüdüleriyle de hissedebiliyordu. Yani Dominate, diğer yeteneklerle de işbirliği içinde çalışabilirdi... "Sabırsızlık ailevi bir özellikmiş," dedi Bacterius, Lex'in tavrından hiç rahatsız olmamış gibi. "Aslında oldukça basit. Bir tür turnuva daveti. Tüm alemden en iyiler, yani mutlak en iyiler bir araya geliyor. Bu turnuvanın amacı... aslında çok daha büyük, çok daha ödüllü bir turnuvaya katılmaya hak kazanıp kazanmadığını belirlemek. "Evet, elbette ödüller ve ödüller olacak ve bu alemin en üst düzeyleriyle tanışmak için birçok fırsatın olacak. Ama asıl önemli olan, en iyi olarak kabul edilen diğer herkesle rekabet edebilmen ve kendinle kıyaslayabilmen. Peki, ilgileniyor musun? Sende büyük bir gurur hissediyorum. Bu gururu sınamaya cesaretin var mı?"