Bölüm 589 : İlişki

Normalde bu bilgiyi incelemesi bir dakikadan az sürerdi, ancak kahvenin verdiği enerjiye rağmen, düşünceleri normalden biraz daha yavaştı. Rüyalarının hiçbiri Henali ile doğrudan ilgili bir şey göstermiyordu, ancak Midnight Inn'i yok eden ateş yağmurunu net bir şekilde hatırlıyordu. Henali'ye karşı zaten temkinli olsa da, onların bariz güçlerini göz önünde bulundurarak, prestijini kullanarak onların taleplerini aşmaya çalışmıştı. Bu, hem gereklilik hem de biraz umut karışımıydı. Sonuçta, Daolordların Origin alemine girmek için ne kadar ödeme yapmaları gerektiğini bilmiyordu, ama bunu karşılayamayacağından emindi. Bu yüzden, bir şekilde bundan kaçınması gerekiyordu. Savaş çabaları söz konusu olduğunda, Innkeeper'ın kendisi ortaya çıkmayacağı için itibarını korumak için bir yolu zaten vardı. Ama Inn'den kimseyi savaşa göndermek de istemiyordu. Onlar konaklama sektöründe çalışan işçilerdi, askerler değil. Kendisi gitmeyi düşünmüştü, ama 'Innkeeper'ın sadece bir işçiyi göndermesinden memnun kalacaklarını sanmıyordu. Ne yaparsa yapsın, bu konuyu son derece diplomatik bir şekilde ele alması gerekiyordu. Lex mektubu bıraktı ve bakışlarını Jotun'a çevirdi. Adamın yüzünde hiçbir ifade yoktu, ama Lex onun aklından geçenleri tahmin edebiliyordu. Sonuçta, karısı ve kardeşleri artık hanında değildi. Bu bir tesadüf olabilirdi, ama Lex, Jotun'un onları kendi isteğiyle gönderdiğine inanmayı tercih etti. Hancı olarak son derece nazik ve samimi davranmış olsa da, mektubun sert ifadeleri göz önüne alındığında, adamın uygunsuz bir tepki vermekten korkmasını suçlayamazdı. "Söylesene Jotun, Henali ile ne tür bir ilişkin var?" diye sordu, sonunda sessizliği bozdu. Şaşırtıcı bir şekilde, soruyu hemen cevaplamadı ve düşünmek için biraz zaman aldı. Onun kültivasyon seviyesinde hafızası mükemmeldi ve ne kadar zaman geçerse geçsin hayatının tek bir anını bile unutmazdı. Ancak bu, hayatının o kadar eski bir dönemine bakmanın getirdiği duygulardan onu etkilenmez kılmazdı. O zamanlar kendini hayatının baharında sayıyordu, ama şimdi sadece genç ve naifmiş gibi görünüyordu. "Ailem, en azından insanlar açısından, Origin aleminde uzun zamandır etkili bir ailedir. Origin aleminde milyonlarca ırk var ve kendi ırkınız için küçük bir toprak parçası ayırmak, bulunduğunuz yere bağlı olarak hem çok kolay hem de çok zor olabilir. Mevcut Jotun galaksisi, ailemin bulunduğu yerdi ve tüm galaksi uzun zamandır ailemin kontrolü altındaydı. Bu görkemli bir tarih, ama pek çok insan bunu bilmiyor... Kendi topraklarında krallar gibi yaşayan ailemizin üyeleri, başka bir alemden gelen mültecilerdi." Lex şaşkınlığını göstermedi, ancak bu haber birden fazla nedenden dolayı gerçekten beklenmedikti. Alemlere geçişin sadece Daolord alemi uzmanlarıyla sınırlı olmadığı anlaşılıyordu. "Her şeyi bırakıp yeni bir alemde güvenli bir sığınak buldular, ama asıl soyadlarını bırakamadılar. Bu isim, ailemin sahip olduğu son gurur kaynağıydı. Ne yazık ki, bu bir hataydı. Ailemin düşmanları bizi Origin alemine kadar takip etti ve kanlı bir çatışma çıktı. Sanki cehennem üzerimize çökmüştü ve hiçbir umut kalmamıştı. Aile üyelerim tek tek öldü. Kardeşlerim tek tek düştü. Ailemin dehası olarak sahip olduğum gurur ve kibir tek tek parçalandı. "Sadece birkaçımız kaldığımızda ve sonumuzun geldiği anlaşıldığında, Fueganlar istila etti. Uzayı yırttılar ve tam önümüze, aleme girdiler. Bu, Origin aleminin gördüğü en büyük istilalardan biriydi. Henali'lerin kendileri harekete geçip, tehdidi ortadan kaldırmak için kendi kabilelerini gönderdikleri nadir durumlardan biriydi. "Henali genellikle harekete geçmezler, çünkü güçleri olgunlaşmamış bir alem için genellikle çok fazladır. Harekete geçmeleri, istilanın gücünün bir kanıtıydı. O zaman kardeşlerim, teyzelerimden biri ve ben, hayatlarımız için savaşırken keşfedildik. "Henali benim yeteneğimi gördü ve benimle bir anlaşma yaptı. Benim soyadımı terk etmem karşılığında, onlar benim karmamı temizleyecek ve ailemin düşmanlarına ailemin sonsuza dek öldüğünü göstereceklerdi. Ayrıca, beni eğiteceklerdi ve karşılığında ben onların krallıkta habercileri olacaktım. Ya da en azından habercilerinden biri. "O zamandan beri, soyadımı bıraktım ve kardeşlerim de aynısını yaptı. Kendi ailelerimizi kurduk ve ben Henali'ye hizmet ederken, kardeşlerim bana destek oluyor. Böylece, daha güçlü hale geldik ve çok yol kat ettik. Başarılarım Henali'den ayrı düşünülemez. Buraya gelmemi sağlayan kendi çabalarımdı, evet, ama bunu mümkün kılan onların kaynaklarıydı." Jotun, han sahibinin hikayesine nasıl tepki vereceğini bilmiyordu, ama beklemediği şey, han sahibinin gülümsemesiydi. Lex, Jotun'un geçmişinin zorluklarından habersiz değildi, ama gülümsemesinin başka nedenleri vardı. "Söylesene, Jotun Marcus Sephore, kardeşlerinden hangisi gerçekten adını bıraktı? Henali ile olan ilişkinizi şimdi anlıyorum." Jotun titredi ve Hancı'ya şaşkınlıkla baktı. Henali'ye, kendisi ve kardeşlerinin isimlerini bıraktıklarını ve karmalarının temizlendiğini söylediği doğruydu. Ancak kalplerinin derinliklerinde başka niyetler besliyorlardı. Ancak düşünceleri o kadar gizliydi ki, kendi aralarında bile bundan hiç bahsetmediler. Öyle ki, teyzeleri bile onların gerçek düşüncelerini bilmiyordu ve isimlerinden vazgeçtikleri için onlarla ilişkilerini kesti. Henali bile başka türlü bir şeyden şüphelenmemişti. Oysa Origin aleminin tarihinden silinmesi gereken isim, Hancı tarafından bu kadar rahatça söylenmişti. Ancak Hancı artık imparatora bakmıyordu. Midnight antetli kağıdı uzattı ve Hancı'nın kalemini çıkardı.