Bölüm 489 : Yağma Korkusu

"Hey, şuna bak," dedi şık giyimli bir adam, bir kitaptaki isimleri incelerken. "Bu oldukça ilginç. Adımı yazdım, ama listede çok aşağıdayım." Adamın dört arkadaşı, konuk kayıt defterinin olduğu yere doğru ilerledi. "Ne var?" diye sordu Jotun İmparatorluğu'nun lideri Jotun. En son tatilini çok uzun zaman önce yapmıştı, bu yüzden son birkaç günü aralıksız içerek geçirmişti, tabii ki sarhoş olamıyordu. Ayrıca evine bir mektup göndererek altın anahtarların en sevdiği karısına teslim edilmesini istedi. Han hakkında başka hiçbir şey öğrenmemiş olsa bile, insanları herhangi bir yerden başka bir yere ışınlama yeteneği olağanüstüydü! Sonunda ailesiyle vakit geçirebileceği bir yol bulmuştu. Bu yerin taktiksel avantajları da olduğunu biliyordu, ama bunları dert etmek istemiyordu. Onun isteklerine göre planlar yapan adamları vardı, onlar ayrıntılarla ilgilenirdi. "Buna konuk kaydı denir," dedi imzasını atan adam, Nisar Butt. "İmzanızı attığınızda, hayatınızda elde ettiğiniz başarılara göre sıralanırsınız. İlk 1000'e girenler ödül alır ve sıralama ne kadar yüksekse ödül de o kadar iyi olur. Ben kaydoldum, ama ancak 80'li sıralara girebildim." Nisar'ın açıklaması basit gelebilir, ancak onu tanıyanlar bunun önemini anlayabilir. Nisar, Jotun İmparatorluğu'nun en güçlü 3 ailenin kurucularından biri olmakla kalmayıp, etkisi birçok galaksiye yayılan bir iş adamıydı. İmparatorluk genelinde, onun kişisel servetini sadece imparatorluğun kendisi geçebilirdi. Böyle bir serveti karşılayabilecek güce sahip olmasına rağmen, sadece ilk 80'lerde yer alıyordu! Grubun geri kalanı meraklandı ve benzer şekilde isimlerini yazdılar. Diğer üçünün sıralamaları da benzerdi, ikisi ilk 100'e bile giremezken, Jotun ise 10. sırada yer aldı. Sıralama, özellikle de her bir kişinin başarıları listelenmediği için inanılmaz görünüyordu, ancak tartışacak kimse yoktu. Bu yüzden ilk 10'daki diğer isimlere baktılar. İlk 10'da 7'si şeytanlardı ve hepsi de çok tanınmış kişilerdi. Biri Jotun, biri Deathsworn ailesindendi ve en üstte Lex vardı. 5. sırada yer alan Deathsworn'un hangi ırktan olduğunu bilmenin bir yolu yoktu, çünkü Deathsworn ailesi alışılmadık bir aileydi. Kan bağıyla değil, inançlarıyla bağlı bir aileydi ve bu nedenle birçok farklı ırktan kişilerden oluşuyordu. Ancak Aslan Deathsworn'un kim olduğunu bilmeseler de, en azından onun geçmişini anlıyorlardı. Bunun yerine, tamamen bilinmeyen kişi, en üst sıradaki Lex Williams'tı. "Hm, bu gerçekten ilginç," dedi Jotun, ancak bunun nedeni, kendisinin üstünde yer alan isimleri umursadığı için değildi. Kitabın kendisine verdiği çeşitli dayanakları hissedebiliyordu ve bunların değerini hemen anlamaya başladı. Ancak kayıt defterine olan ilgisi uzun sürmedi. Başkalarının ödüllerini kıskanarak bu seviyeye gelmemişti ve bu yüzden üstünde kimlerin olduğunu umursamıyordu. Aldığı ödülleri kabul edecekti, çünkü bunlar bedava ve beklenmedikti, ve Innkeeper ortaya çıkana kadar çok önemli görevi olan dinlenmeye odaklanmaya devam edecekti. Diğerleri ise gözlerini ilk 100'e dikmişlerdi. Bunlar bilinmesi gereken isimlerdi ve şu anda 99. sırada olanlardan biri, aslında isimlerini duydukları bir konuktu. "Marlo..." diye mırıldandı içlerinden biri. O bir insandı ve ilk 100'deydi, bu da kendilerini tanıtmak için zaman bulmaları gerektiği anlamına geliyordu. ***** Lex, görevine dönmeye karar vermeden önce birkaç saat tema parkında eğlenerek geçirmişti. Gözetmesi gereken pek çok küçük şey arasında, ilk ve en önemlisi, griffin'in çağırdığı yedeği ile görüşmekti. Lex şahsen ortaya çıkmadı, bunun yerine Uzaktan Varlık yeteneğini kullanarak siyah sisle çevrili figürün önüne çıktı ve onu taradı. Adı: Shroud Yaş: 67.000 Cinsiyet: Yok Kültivasyon Detayları: ??? (Ev sahibi tarafından algılanamayacak kadar yüksek) Tür: Abyssal sis Midnight Inn Prestij Seviyesi: 1 Açıklamalar: Sessiz VE ölümcül, bu yüzden nereden geldiğini bilmek istemeyeceksiniz. "Griffin nasıl?" diye sordu han sahibi, sesinde herhangi bir memnuniyetsizlik yoktu. "Sanırım bir kan bağı evrimi geçiriyor, bu yüzden kendini durduramadı. Onun yerine ben çağrıldım. Reaving Dread paralı asker grubu adına, bu kadar profesyonelce olmayan bir davranış için özürlerimi sunarım. Griffin evrimini tamamladığında, bu konuda tatmin edici bir açıklama yapılacaktır." "Bu beni ilgilendirmiyor," dedi Lex, başını sallayarak. "Bunun yerine, uygun yöntemleri kullanmadan seni nasıl çağırdığını daha çok merak ediyorum. Buraya gelmek için altın anahtar kullanmadın, değil mi?" "Ah, bunu açıklamak kolay. Reaving Dread'in tüm üst düzey üyeleri, ruhlarına oyulmuş bir uzamsal çapa taşırlar. Griffin'in karşılaştığı gibi acil durumlarda, bu çapayı kullanarak takviye kuvvet çağırabilirler. Çağırıldığım anda, sizinle olan sözleşmede onun yerini aldım, bu yüzden endişelenmenize gerek yok, çünkü ben de Griffin ile aynı kısıtlamalara tabiyim." Projeksiyon tarafsız bir ifadeyi korudu, ancak Lex'in gerçek bedeni kaşlarını çattı. "Bu, gerektiğinde herhangi bir yere ışınlanabileceğiniz anlamına mı geliyor?" "Aynen öyle," diye cevapladı siyah sis dürüstçe. "Reaving Dread sadece birkaç alemde faaliyet gösteriyor, ancak bu alemler içinde üyeleri istedikleri yere ışınlanabilirler. Reaving Dread grubu, henüz bu seviyeye ulaşmamışsa, tüm evrende en iyi paralı asker grubu olmayı hedefliyor." Hancı sadece başını salladı ve ortadan kayboldu, Lex ise zihninde bir not aldı. Başka bir sistem keşfettiğinden oldukça emindi. Dahası, Fancy Monocle'ın eskiden Infinity Emporium'un bir ürünü olması ve sistemin bu Reaving Dread paralı asker grubundan güvenlik hizmeti alması, her ikisinin de sistem olduğunu varsayarsa, sistemlerin birbirleriyle etkileşime girebileceği anlamına geliyordu. Bunu neredeyse kesin olarak doğrulamıştı. Ancak onu asıl endişelendiren şey, paralı asker grubunun Origin aleminde olduğu için doğrudan Inn'e teleport olabilmesiydi. Acil bir his onu sardı ve Inn'de birkaç hedef aradı. Ne yazık ki, Crystal aleminden tanıdığı herkes şu anda kültivasyon yapıyordu. Tek yapabileceği, onların kültivasyonunu bitirmesini beklemek ya da Zagan'ın testini bir an önce tamamlamasını ummaktı.