Bölüm 34 : Hugo

Hugo, parlama kaybolduğunda ve kendini yeni bir ortamda bulduğunda, rastgele düşüncelerini bir kenara bırakıp en kötüsüne hazırlandı. Baştan ayağa sentetik zırh giymişti ve göğsünde, ucunda süngü bulunan, saldırı tüfeğine benzeyen bir silah tutuyordu. Belinde tabanca gibi görünen bir silah ve son derece keskin bir bıçak vardı. Sırtına asılı küçük bir çantada acil tıbbi ekipman ve zor durumlarda faydalı olabilecek birkaç hafif eşya taşıyordu. Savaşa hazır bir adam gibi görünüyordu, bu yüzden yeni ortamında göze batıyordu. Kendini büyük bir malikanenin kapısında buldu. Burası sıcak ve misafirperver bir his veriyordu, ama Hugo bu hissin kendisini aldatmasına izin vermedi ve gardını düşürmedi. İnsanların sıcak bir ortamda gardlarını düşürmeleri, ziyaret ettiği çeşitli küçük krallıklarda sıkça kullanılan bir taktikti, ancak burası küçük bir krallık gibi görünmüyordu. Bu yerdeki birincil görevi, olabildiğince fazla bilgi toplamak, ikincil görevi ise bulabildiği tüm hazineleri ele geçirmekti. Bu nedenle, etrafını taradı ve en küçük ayrıntıları bile ezberlemeye özen gösterdi. Başka bir şey düşünmeye fırsat bulamadan, gizemli bir adam aniden önünde belirdi. Hugo'nun gözleri dehşetle küçüldü, çünkü çok yüksek seviyeli uygulayıcılarda teleportasyonla ilgili sadece söylentiler duymuştu, ama hiç görmemişti. Gerginleşti ve bir kavgaya hazırlandı, ama ani hareketler yapmadı. Önce durumu anlamadan diğerini kışkırtmak istemiyordu. "Midnight Inn'e hoş geldiniz, değerli misafirimiz," dedi gizemli adam gülümseyerek. Sesi büyülü bir etkiye sahipti ve Hugo'nun ona doğal olarak güvenmesini sağladı. Ancak ona güvenmek isteme duygusu Hugo'yu daha da endişelendirdi! "Rahat ol," dedi adam, Hugo'nun gergin tavrına gülerek. "Biz saygın bir kuruluşuz. Misafirlerimize zarar vermeyiz. Bir tur ister misin?" "Tabii," diye cevapladı Hugo kısa bir şekilde. Saldırı tüfeğini bıraktı ve askısına asılı kalmasına izin verdi, ancak her an kullanmaya hazırdı. Gizemli adamın gözlerinde eğlenceli bir bakış vardı, ancak hiçbir şey söylemeden onu uzaktaki bir malikaneye doğru götürdü. "Midnight Inn, evrenin birçok dünyasıyla bağlantılı bir işletmedir. Misafirlerimize, sorunlarından uzak, dinlenip rahatlayabilecekleri nadir bir yer sunuyoruz. Tabii ki, konaklama dışında başka hizmetler de sunuyoruz. Şu anda, farklı dünyalardan birkaç ürünün bulunduğu küçük bir hediyelik eşya dükkanımız ve misafirlerimizin çeşitli yaralarını iyileştirebilecekleri bir dinlenme odamız var, ancak zamanla daha fazla seçenek ekleyeceğiz. Bu arada, kendimi tanıtmayı unutmuşum galiba. Bana Innkeeper diyebilirsiniz, bu küçük işletmeyi ben yönetiyorum." Hancı'nın açıklaması çok uzak bir ihtimal gibi görünüyordu ve Hugo içgüdüsel olarak bunun imkansız olduğunu hissetti, evrenin dört bir yanındaki çeşitli dünyalara bağlanan bir han nasıl olabilir ki? Sonra buraya altın bir anahtar kullanarak ışınlanarak girdiğini hatırladı ve bu onu biraz kararsız hale getirdi. Tur sırasında, restorana girdiklerinde, bir genç bayanın yemek servisi yaptığı masada oturan üç kişiyi gördü, Vegus Prime adlı bir yerin tarihi hakkında ayrıntılı bir şekilde tartışıyorlardı. O iki kişinin Qi Eğitim aleminde olduğunu hemen fark etti, ancak üçüncü adam ona daha önce hiç hissetmediği kadar baskıcı bir his verdi. Hugo, bu adamın şimdiye kadar tanıştığı en güçlü varlık olduğunu hiç şüphesiz biliyordu, ama adam sadece rahatça oturmuş, ıspanaklı bir yemek ve biraz Naan yiyordu. Hugo'nun bir kısmı ona bunun bir illüzyon olduğunu, Han Sahibinin hala onu kandırmaya çalıştığını söylüyordu, ama çok daha büyük bir kısmı ona böyle bir adam tarafından kandırılmaya layık olmadığını söylüyordu. Olanların gerçekliğini kabul ettiğinde, zihni hemen değişti! Gardını tamamen indirdi ve etrafındaki her şeye daha fazla dikkat etmeye başladı. Teorik olarak, burası basit bir malikane gibi görünüyordu ve Hugo'nun gördüğü en etkileyici malikane bile değildi. Ama pratikte, etrafındaki her şey ona mistik bir yerdeymiş gibi hissettiriyordu. Bahçeden geçerek iyileşme odasına doğru yürürken, Hugo aniden, kültivasyonunun biraz gevşemiş gibi olduğunu ve bir kez daha ilerleme kaydetmesinin mümkün olduğunu fark etti. Buraya geleli henüz otuz dakika bile olmamıştı, bu yüzden bu durum onu gerçekten şok etti! "İyileşme odamızı bir günlüğüne kullanmanızı tavsiye ederim," dedi han sahibi Hugo'ya iyileşme odasını ziyaret ettiklerinde. "Görünürde herhangi bir yaralanmanız yok, ancak vücudunuzda tam olarak iyileşmemiş ve kültivasyonunuzu engelleyen çeşitli gizli yaralanmalar olduğunu görebiliyorum. Bunları iyileştirdiğinizde, kültivasyonunuzun hızının katlanarak artacağını fark edeceksiniz." Hugo bir dakika düşündü ve durumunu analiz etti. Karşılaştığı her şey, bu işe girerken beklediğinden çok farklıydı, ama görev parametreleri mümkün olduğunca fazla bilgi toplamaktı. İyileşme kapsülünü kullanmak ve etkinliğini belirlemek de bu kategoriye giriyordu, değil mi? Hugo tereddüt etmeyi bıraktı, küçük sırt çantasını öne çekti ve fermuarını açtı. İçine uzandı ve şimdiye kadar kullandığı en güçlü silahı çıkarabileceği şeyi çıkardı: Will Bentham'ın kredi kartı! "Kart kabul ediyor musunuz?" diye sordu. "Elbette," diye cevapladı han sahibi. ***** Lex, Hugo'nun odasındaki kartı geçmesine izin verirken gülümsedi. Adam fiyatı bile sormadı ve bu tam da Lex'in en çok sevdiği türden bir müşteriydi. İyileşme odasını kullanmak Inn'e günde 30 MP'ye mal oluyordu, bu yüzden Lex fiyatı 50 MP olarak belirlemişti. İyileşme kapsülünü kullanmak Inn'e günde 150 MP'ye mal oluyordu, bu yüzden fiyatı 250 MP olarak belirlemişti! ORR'ye gelince, Inn'e saatte 1000 MP'ye mal oluyordu! Lex bunun için henüz bir fiyat belirlememişti ve gerektiğinde bunu düşünecekti. Ödeme kabul edildi ve Lex adamı iyileşme kapsülüne götürdü. Lex, adamın başının üzerinde onun bilgilerini görebiliyordu Adı: Hugo Laurent Güç: Orta Temel alem Tür: İnsan Midnight Inn Prestij Seviyesi: Henüz mevcut değil Bunun altında, kurtarma odasına girdikten sonra kullanılabilir hale gelen benzersiz bir bilgi seti vardı. Koşullar: – Meridyenler gerilmiş – Hafif hasarlı kaburgalar, omurga, kafatası, sol baldır, sol diz, sol kol, sol el – Bağırsaklarda hafif hasar – Karaciğer hafif hasarlı – Kardiyovasküler sistem hafif hasar görmüş Rapor: Hasta, vücudunun her yerinde tamamen iyileşmemiş çeşitli yaralanmalar biriktirmiştir. Hastanın yaşam kalitesinde herhangi bir bozulma olmayacak, ancak kültivasyon hızı üzerinde olumsuz bir etki olacaktır. Tedavi edilmezse, hasta Temel alemini asla aşamayacaktır. Temel alemini aşmaya yönelik herhangi bir girişim, vücuttaki hasarı daha da kötüleştirecek ve Temel kültivasyonunun çökmesine neden olacaktır. Lex bu bilgiyi görünce hoş bir sürpriz yaşadı ve konukları hanına çekmek için başka bir yol bulduğu için oldukça minnettardı. Dahası, heyecanla doluydu: Hugo, iki asker ayrılmadan önce bir oda kiralamaya karar verirse, hanın kapasitesi dolacak ve Lex, bunun iyi bir şey olacağına dair içgüdüsel bir hisse kapılmıştı. Lex, tam zırhlı adamın kurtarma kapsülüne binmesini izlerken gülümsemesi genişledi. Şansı gerçekten iyiydi ve trende bıraktığı o anahtar tam da doğru zamanda işine yaramıştı!