Bölüm 1301 : Kazara Dao Lordu olmak

Lex, Cassandra'nın yanına ışınlanmaya hazırlanırken, Midnight Games'te meydana gelen sorunlarla ilgili birkaç rapor aldı. Gezegenlerdeki dış müdahaleleri önlemek için önlemler almış olsa da, hiçbir hazırlık mükemmel değildi. Görünüşe göre, Midnight Games'e katılan bazı kişiler, savaşın yaşandığı gezegenler veya katılan gezegenler için gizli amaçları olan kişilerden dışardan rüşvet almışlardı. Savaş zamanı sabotaj ve suikastlar için mükemmel bir zamandı ve insanlar bunu gerçekleştirmek için bir yol buldular. En ideal olanı, suikast hedeflerinin savaş sırasında ölmesiydi ve bu kolayca başarılabilirdi. Çoğu zaman, suikastçılar kendi başlarına saldırmaya bile gerek duymuyorlardı. Hedefleri baskı altındaysa, takviye kuvvetlerin zamanında gelmemesini sağlamak yeterliydi. Bu tamamen Lex'in sorunu değildi. Savaşa katılan herkes, aldıkları risklerin farkındaydı. Ancak Lex'in bu savaşı kişisel nedenlerle başlattığını düşünürsek, onların ölümlerinin bir dereceye kadar onun suçu olduğunu hissediyordu. Çözüm kolaydı. Yetkisini kullanarak Midnight Games'te bazı değişiklikler yaptı ve savaş sırasında müttefikleri kasten sabote edenler hain olarak kabul edilecek ve sistem tarafından bu şekilde işaretlenecekti. Bir haini öldürmek, 100 düşman öldürmekle eşdeğerdi. Lex intihar savaşçıları kavramına aşina olduğu için bu mükemmel bir çözüm değildi, ancak şimdilik durumu stabilize edecekti. Lex, personel ve sisteme ne kadar çok iş yüklediğini bir kez daha hatırladı ve bu, bir sonraki görevi tamamladıktan sonra Inn'i yönetmeye daha fazla zaman ayırma niyetini yeniledi. Değişiklikleri uyguladıktan sonra Lex, Cassandra'nın yanına ışınlandı. "Zamanı geldi," dedi Lex, öğretmenini meditasyonundan uyandırarak. "Bu arada, hazır buradayken, Jorlam'ın Kalp Kanını, hatta Kalbini, sıradan insanları eğitmek için kullanmanın iyi bir yolu nedir? Kendim için sormuyorum. Muhtemelen kendi başıma gayet iyi bir şekilde özümseyebilirim. Diğer han çalışanları için soruyorum. "Han'dan elde ettikleri tüm avantajlara rağmen, son yirmi yılda çok azı ölümsüz oldu. İlerlemeleri biraz hayal kırıcı." Cassandra, Lex'i bir süre derin bir bakışla inceledi, sonra konuştu. "Ölümsüz olmak için neyin gerekli olduğu konusunda bir tür yanlış anlama mı var? 100 yıl içinde ölümsüz olmak, tüm insan ırkı arasında en yüksek yetenek seviyesi olarak kabul edilir. Beklentilerini biraz düşür genç adam. Han çalışanlarının ilerlemesi fazlasıyla yeterli. Jorlam'ın Kalp Kanına gelince, aslında onu gelişigüzel kullanmanı tavsiye etmiyorum. En azından, kullanıcı bir Dünya Ölümsüzü olmalı ve tercihen Ölümsüzlük aleminin zirvesinde olmalı ki bu kanı kullanabilesin. "Jorlam türü, evrende en yıkıcı ve kaotik türlerden biridir ve doğaları kanlarında da devam eder. Dikkatsizce kullanılırsa, kullanıcının ruhunu bile etkileyebilir. Midnight Inn'deki çalışanlar başlangıçta olağanüstü yetenekli olmasalardı, en azından Cennet Ölümsüzü alemine ulaşmalarını bekleyin derdim. "Onlardan ziyade, kanı hanınızda gördüğüm Kun Peng'e vermenizi öneririm. Kun Peng, kendilerini beslemek için bütün yıldız sistemlerini yiyen Jorlam'a benzer şekilde, yutma mirasına sahiptir. "Kalbin kendisi ise... Onu unutmanı ve en azından Göksel Ölümsüzler Aleminin zirvesine ulaşana kadar onu kendin tüketmemeyi öneririm. En iyisi onu Han Sahibine teslim etmek olur. Eğer gerçekten kendin kullanmak zorundaysan, Göksel Ölümsüzler aleminde mükemmel bir aşçı bulmanı, ona çok az bir miktar hazırlatmanı ve sonra diğer Göksel Ölümsüzlere yemek olarak servis etmeni öneririm. Onlar böyle bir şeyi zar zor tüketebilirler." Lex başını salladı ve dinlemeye devam etti. İnsanları eğitmek söz konusu olduğunda, Cassandra en iyisi ve en bilgili kişiydi, bu yüzden başkalarını nasıl eğiteceği konusunda ona danıştı. Kendisi ise... onun durumu çok özeldi. Dao seviyesindeki malzemeleri nasıl emdiğini ona açıklamadıkça, onun yeteneklerini tam olarak anlayabileceğini sanmıyordu. "Bu arada, Lotus ile bağın nasıl gidiyor?" diye sordu. "Son zamanlarda herhangi bir sorun yaşadın mı? Seni şahsen kontrol etmek isterdim, ama şu anki durumumda fazladan enerji harcamak istemiyorum. Bu klon fazla efor sarf edemez." "Hiç fena değil," dedi Lex. "Sana göstereyim mi? Lotus son zamanlarda epey gelişti." Lex, Lotus'un gücünü çağırarak ilgili dövmeleri ortaya çıkardı. Han, aurası yakınındaki kimseye zarar vermemesi için onu bastırıyordu, ama Cassandra yine de onu hissetti ve kısa bir süre durakladı. "Dünya Tohumu Lotus'un, nesli tükenmiş bir tür olan Alemin Tohumu Lotus'a dönüşmüş. Seninle bağlandığı için... Jorlam kanını ve etini, aleminin gübresi olarak kullanmayı düşünebilirsin, ama sadece az miktarda. Bu, Lotus'un büyümesini hızlandıracak ve sana da ilgili geri bildirimi sağlayacaktır." "Aynen öyle yapacağım," dedi Lex. Yepyeni alemin bile Jorlam kanını gübre olarak kullanmaktan fayda sağlayabileceğini düşünmemişti. Açıkçası, bu başka bir seviyede bir bileşendi. "İşte, kız kardeşime bir kez baktıktan sonra Kristal alemine gidebiliriz," dedi Lex, Cassandra'yı hala uyuyan Moon'un yanına götürürken. Cassandra enerji tasarrufu yapıyordu, ancak Lex'e Moon'a bakacağına söz vermişti, bu yüzden ruhsal enerjisini genişletti ve Lex'e alışılmadık bir ifadeyle baktı. "Ne oldu?" diye sordu Lex, kafası karışmış bir şekilde. Cassandra endişeli görünmüyordu, yani kötü bir haber olamazdı, değil mi? "Lotus ile olan bağlantın nedeniyle kendi içinde bir alem besliyorsun. Senin durumunda, bir alemi ilişki yoluyla besliyorsun, ya da dolaylı olarak yapıyorsun. Bu, vücudunun içinde gerçek bir alem olduğu anlamına gelmez. Kız kardeşinin durumu da benzer, ama yine de farklı. Kız kardeşin, sanırım, yetiştirme sürecinde bir gezegeni Altın çekirdek olarak ele aldı, ama gezegeni arındıran fiziksel yapısı... beklenmedik bir mutasyona neden oldu. "Onun içindeki gezegen bir alem tohumuna dönüştü, yani tıpkı senin gibi... kız kardeşin de kendi içinde bir alem besliyor - ancak onun durumunda bu oldukça gerçekçi. Korkarım ki... alem olgunlaşana kadar uyanmayacak ve uyandığında, gerçek bir fiziksel alem çekirdeği olarak hizmet ederken... doğrudan bir Demi-Dao Lordu, hatta gerçek bir Dao Lordu haline gelebilir."