Bölüm 99 : Şiddetli Savaş: Seviye 9 [Gölge Bağlama]

"Çok hızlı!!" Ailene, onun hızını görünce şaşırdı. Souta, onu kovalarken bile tam hızını kullanmamıştı. Başını Souta'nın gittiği yere çevirdi ve sınıf arkadaşı, ikinci sıradaki Irlin'i ve mor saçlı bir kız gördü. Kız bir demet kırmızı bayrak tutuyordu. "Demek öyle..." Ailene, Souta'nın neden kırmızı bayrakları attığını sonunda anlayınca mırıldandı. Souta bayrakları rastgele atmıyordu. Onları partnerine atıyordu ve o partner mor saçlı kızdı. Bu adam onu tekrar tekrar şaşırtıyordu. Gerçekten inanılmazdı. Irlin, Lynn'e saldırmak üzereyken manası parladı. Ancak, Irlin büyü yapmaya hazırlanırken ifadesi biraz değişti. Yanında birini hissedince hareket etmeyi bıraktı. Yanında tehlike hissetti. Souta birkaç saniye içinde Irlin'in yanına geldi. Avucunu açtı ve Irlin'in yüzüne doğru uzattı. "Ona dokunabileceğini söylemedim. Seni öldürürüm, biliyorsun." Souta soğuk bir sesle dedi. "S-Souta...!" Lynn ona şaşkın bir ifadeyle baktı. Swoosh!! Souta, Irlin'in yüzünü yakaladı ve onu yere çarptı. Irlin'in yüzünü sıkıca tutarken ilerlemeye devam etti. Boom!! Yerde bir metre derinliğinde ve iki metre genişliğinde bir iz kaldı. Önlerinde duran ağaçlar kökünden sökülüp küçük parçalara ayrıldı. "B-Bırak beni!!" Irlin, Souta'ya bir şey söylemeye çalıştı. Elini kaldırıp Souta'nın bileğini yakaladı. Souta, vücudunu kullanarak zemini açarken aşırı bir acı hissetti. "Hmph!!" Souta, kavramasını sıkılaştırıp avucunda manasını toplarken homurdandı. "Ahh!!" Irlin, yüzünü kavrayan Souta'nın elinde aşırı bir sıcaklık hissetti. Yanan his dayanılmaz hale geliyordu. "[Ateş Topu]..." Souta, bu dünyada öğrendiği ilk büyüyü yaptı. Irlin'in yüzünü tuttuğu için avucunu kullanarak büyüyü yaptı. Büyü ortaya çıkar çıkmaz patladı. Boom!! Sonra Irlin'i fırlatıp başka bir [Ateş Topu] büyüsü yaptı. Irlin yere çakıldı ve yüzü dumanla kaplandı. Ardından, bir ateş topu vücuduna doğru uçtu ve patladı. Boom Ailene ve diğer öğrenciler şaşkın bir ifadeyle bu olaya baktılar. Souta'nın birinci sınıfın en iyi iki öğrencisini bu kadar kolayca halletmesini izlediler. "O çok güçlü..." Gyron, Souta'nın siluetine bakarak mırıldandı. Onu yere indirmeye çalışan beş kişiden ikisini çoktan nakavt etmişti. Şu anda Sena ve Mark, enerjisini geri kazanması için ona yardım ediyorlardı. "Daha önce bu enstitünün en güçlü birinci sınıf öğrencisi olduğumu sanıyordum ama yanılmışım." Düşük bir sesle söyledi. Diğer öğrenciler, Souta'nın başını onlara doğru çevirdiğini görünce bilinçsizce bir adım geri attılar. Souta geniş bir gülümsemeyle bakınca, hepsi yutkundu. Souta, bakışlarını herkese gezdirdi ve yavaşça ağzını açtı. "Buradaki herkesi yeneceğim." Herkesi kışkırttı. Böyle yaparsa bazıları geri çekilecek, bazıları ise çekilmeyecekti. Yorgun olduğu ve her an düşmek üzere olduğu için bu sefer rakibinin sayısını azaltmak istiyordu. Daha önce aldığı yaralar kanıyordu ve bu da gücünü eskisinden daha hızlı kaybetmesine neden oluyordu. Vajra kılıcını kullanmazsa kendisiyle başa baş gidebilecek en üst sıradaki rakibi gibi, buradaki herkesi korkutamayacağını bildiği için, sadece bazılarını korkutmak için güçlü görünmeye çalışıyordu. Aniden sırtında sıcak bir his hissetti. "Hmm...?" Souta başını çevirdi ve Lynn'in kendisine [Hafif İyileştirme] kullandığını gördü. [Hafif İyileştirme] büyücünün kendisine etkili olmayan bir büyüydü. Büyücünün kendisi hariç, sadece diğer insanların yaralarını iyileştirebilirdi. Bu büyünün üstünde, [İyileştirme] adlı gelişmiş bir versiyonu vardı. [Hafif İyileştirme]'nin yapamadığı şeyi yapabilirdi. Lynn güçlü bir savaşçı ya da büyücü değildi, ama en azından birkaç temel büyü biliyordu. Daha önce ciddi bir şekilde çalışmamış ve Bargan'ın derslerini dinlememişti. Şu anda pişmanlık duyuyordu. Souta'yı destekleyecek kadar güçlü olmadığı için pişmandı. Tek yapabildiği, Souta'nın savaşmasını ve yaralanmasını izlemekti. "Beni bulduklarına göre artık saklanmam gerek yok. Özür dilerim. Sana yardım edemedim." Lynn ondan özür diledi. Aslında, Souta'nın rakiplerinden yaralandığını görünce kendini tutmuştu. Ona yardım etmek ve yaralarını tedavi etmek istiyordu ama yerine getirmesi gereken bir görevi olduğunu biliyordu. O da Souta'nın ona verdiği kırmızı bayrakları toplamak ve korumaktı. Ayrıca, o anda ona koşsa bile, ona yardım edecek gücü olmadığını biliyordu. Ona sadece yük olurdu ve bunun olmasını istemiyordu. Souta ona gülümsedi ve "Özür dilemene gerek yok. Bunu tek başıma halledeceğimi zaten söylemiştim." dedi. Arkasını döndü ve kafasını okşadı. "E-Ehh..." Lynn ani temastan kızardı. Başını eğdiğinde yüzü kıpkırmızı oldu. "Teşekkürler, bu bana yeter." Souta ona teşekkür etti ve elini çekti. Kendinden uzun birini okşamak gerçekten zordu. Garip bir durum olmuştu. Ama artık bunun bir önemi yoktu, çünkü yaralarının çoğu kanamayı kesmişti. Yaraları tamamen iyileşmemişti. [Hafif İyileştirme] sadece ilk yardımdı. Bu tür yaraları tamamen iyileştiremezdi, sadece kanamayı durdurmak için kullanabilirdi. En azından sol elini iyileştirmesini engellemişti. Derin yaraları ve kanı, elinin gerçek halini örtüyordu. Çok acıyor olsa da, yine de yaralayabilirdi. Giymekte olduğu mavi eldivenler yok olmuştu. Sağ elindeki eldiven sağlamdı. Tek sorun sol eliydi. "Bazı büyüler biliyorum, bunlar sana yardımcı olacak." Lynn başını salladı ve dedi. Sonra Souta'ya bir güçlendirme büyüsü yaptı. [Azaltılmış Güç]! [Enerji Güçlendirme]! "Bu... Bu bana çok yardımcı olacak. Artık gidebilirsin, bayrakları al," dedi Souta kolunu uzatarak. Lynn ona düşük seviyeli güçlendirme büyülerini yaptıktan sonra kendini daha iyi hissediyordu. Aniden, herkes yüksek bir ıslık sesi duydu ve ardından bir patlama geldi. Herkes başını kaldırdı ve bir ses duydu. "Özel sınavın kalan süresi. Bir dakika..." Ses ne yüksek ne de alçak tondaydı, garip bir şekilde dağdaki tüm öğrenciler duyabiliyordu. Ses, mana ve özel bir yardımcı büyü ile doluydu. Bu büyü, basit bir sesin tüm dağda duyulmasını sağlıyordu. "Gerçekten, ne iyi zamanlama..." Souta sesi duyunca acı bir gülümsemeyle gülümsedi. Bundan sonra ne olacağını biliyordu. Lynn'e bir kez daha dönerek, "Artık gidebilirsin, hedef sen olacaksın." dedi. Bu sözleri yüzünde ciddi bir ifadeyle söyledi. "T-Tamam." Lynn, kollarında sıkıca tuttuğu kırmızı bayrakları sıkıca kavrayarak başını salladı. Bu yerdeki kırmızı bayrakların çoğunu o tuttuğu için, tüm sınıfın hedefi haline gelecekti. Bir dakika içinde onu korumak için bir savaş başlayacaktı. Bu bayrakları elinde tuttuğu sürece, özel sınav biter bitmez sınıfının puanları olacaktı. "Lynn'i bir dakika korumak benim için sorun değil." Souta geniş bir gülümsemeyle sırıttı. Daha önceki gözdağı bu durumda işe yaramayacaktı. Lynn'den bayrakları almak için her şeyi riske atacaklardı. "Herkes birlikte çalışıp kırmızı bayrakları ondan alalım!" Ailene bağırdı ve istediği buydu. Herkes onun sözlerine başını salladı. Hepsinin yüzünde kasvetli bir ifade vardı. Bunun nedeni, Souta'nın arkasındaki kızın ondan fazla kırmızı bayrak tutmasıydı. Souta, [Gölge Bağlama] büyüsünün seviyesini 9'a yükseltmek için beceri puanlarını kullandı ve dört beceri puanı kaldı. Ardından, kimse Lynn'e yaklaşamadan hızlıca büyüyü yaptı. [Gölge Bağlama]!! Yerden birkaç gölge fırladı. Ailene ve diğerleri hızla uzaklaştılar ama bir şeyin farklı olduğunu fark ettiler. Gölgeler öncekinden çok daha hızlıydı ve hepsinin ayaklarını bağladı. Bu, beklentilerinin dışında olduğu için kaçmayı başaramadılar. "Ne??" Ailene buna şaşırdı, sonra asasını sallayarak gölgeleri kırmaya çalıştı ama gölgelerin eskisinden daha sert olduğunu fark etti. Başını kaldırıp Souta'ya baktı. Souta onlara bakarken sırıtıyordu. "Olmaz!" Souta'nın onlara bir şey yapacağını tahmin etti. "Hepiniz burada kalın." Souta [Gölge Dikenleri] büyüsünü yaptı. Putchi!! Putchi!! Yerden birkaç sivri uçlu çivi fırladı ve ayaklarını deldi. Hepsi acı içinde çığlık attı. "Bu özel sınavda biz kazandık." Souta onlara bakarak söyledi. Ayakları yaralandığı için Lynn'i takip edemeyeceklerdi. Ayaklarında delik varken düzgün koşamazlardı. Kenarda izleyen Gyron bu duruma içini çekti. Souta'nın sınıfının bu özel sınavda en yüksek puanı alacağını biliyordu. "Görünüşe göre daha çok çalışıp onun gücüne yetişmem gerekiyor." Souta'nın siluetine bakarak alçak sesle mırıldandı. Özel sınavın bitmesini bekledi. Birkaç saniye sonra, tüm dağda yüksek bir zil sesi çaldı. Bu, özel sınavın bittiği anlamına geliyordu.