Bölüm 91 : Şiddetli Savaş: Randolf'un gücü

"En iyi 3'te, değil mi? Öyleyse, bu enstitünün en iyi dövüşçüsünün ne kadar güçlü olduğunu göster bana!" Randolf, Yuriko'ya baktı ve yüzünde bir gülümsemeyle konuştu. Bir adım öne çıktı. "Geri çekil, ben hallederim." Yujin ona bakarak kaşlarını çattı. Randolf'un onun gücünü nasıl bildiğini bilmiyordu. "Hey! Randolf, onunla tek başına mı dövüşeceksin?" Lumilia endişeli bir sesle sordu. Randolf ona bir bakış attı ve "Benim için endişelenmenize gerek yok. Rakibim için endişelenmelisiniz." dedi. Yuriko onun sözlerini duyunca kaşlarını çattı. Hoşnutsuzlukla homurdandı ve kılıcının kabzasına sıkıca sarıldı. "Bunlar büyük laflar," dedi Yuriko ciddi bir ses tonuyla. "Önemli değil," dedi Randolf başını sallayarak. Aniden, Yuriko kılıcını onu yenebilecekmiş gibi davranan Randolf'a doğru savurdu. [Tek Vuruş Tek Öldür]! Mavi bir enerji dalgası Randolf'a doğru uçtu. Bu, Yuriko'nun daha önce Yujin'e karşı kullandığı dövüş sanatıydı. "Hehe~" Randolf geniş bir gülümsemeyle elini yavaşça kaldırdı. Avucunu açıp mavi enerji dalgasını yakaladı. Bang!! "Ne-" Yuriko bu sahneyi görünce şaşkına döndü. Randolf çıplak eliyle Yuriko'nun yeteneğini engelledi. Daha da kötüsü, onu engellemekle kalmadı, yakaladı. Lumilia da şok olmuştu. Randolf'un Yuriko'nun yeteneğini bu kadar kolay engelleyebileceğini düşünmemişti. Bu enstitünün en iyi öğrencilerine rakip olabilecek bir sınıf arkadaşı daha olduğunu düşünmek. "O benden bir şey öğrenmiş. Ve bu güce sahip." Yujin bu sahneyi izlerken kaşlarını çattı. Sonra kafasının içinde bir ses duydu. "Hadi o kibirli adamı birlikte yenelim, Yuyu! Beni kullan!" Yujin kafasındaki sesi duymazdan geldi. Dikkatini Randolf'a verdi. Randolf elini sıktı ve mavi enerji dalgasını minik parçacıklara dönüştürdü. Sırıtarak Yuriko'ya eğlenceli bir ifadeyle baktı. "Sen!!" Yuriko dişlerini sıkarak Randolf'a doğru hücum etti. Vınnnn! Sadece bir saniye içinde Randolf'un önüne geldi. Kılıcını onun önüne savurdu ama Randolf kılıcı başparmağı ve işaret parmağıyla yakaladı. Bunu biliyordu. Bu adamın, daha önce dövüştüğü adamdan daha güçlü olduğunu biliyordu. Randolf'un saldırısını önlediği anda, onun güçlü olduğunu anında anlamıştı. Bu yüzden Randolf'un parmaklarıyla kılıcını yakaladığını görünce şaşırmadı. Yuriko ayağını kaldırdı ve Randolf'un yan tarafına tekme attı. Bang! Randolf havaya uçtu ve devasa bir kaya parçasına çarptı. Boom!! Toz ve duman havaya yükseldi. Randolf'un etrafını kapladı. "Huff... Nasıl buldun?" Yuriko, yüzünde bir gülümsemeyle dumanı izlerken dedi. Kısa süre sonra, dumanın içinden bir siluet belirdi. Randolf dumanın içinden çıktı ve Yuriko'ya kendini gösterdi. Randolf'un yüzünde hala o gülümseme vardı. Ağzını açtı ve "Sanırım şimdi sıra bende." dedi. Yuriko bilinçsizce bir adım geri attı. Sonunda gerginleşmeye başlamıştı ve Randolf'un kendisinden üstte olan iki kişi ile aynı olduğunu anlamıştı. Daha önce, onun kendisinden sadece biraz daha güçlü olduğunu düşünmüştü. Zihni, Randolf'un kendisinden tamamen üstün olduğunu bilinçsizce reddediyordu. Randolf bir adım öne çıktı ve yavaşça elini kaldırdı. Avucunu açtı ve Yuriko'ya doğru uzattı. "Hazır ol." dedi gülümseyerek ve manası parladı. [Şiddetli Rüzgar Dalgası]!! Boom!! Güçlü ve şiddetli bir rüzgar Yuriko'ya doğru fırladı. Vücudu kağıt gibi itildi ve arkasındaki ağaçlara çarptı. Ama bu, onun ivmesini durdurmaya yetmedi. Randolf'tan yüz metre uzağa kadar ağaçlara çarpmaya devam etti. Saldırının geldiği yöndeki tüm ağaçlar parçalandı. Kökünden sökülüp minik parçalara dönüştüler. Yuriko baygın halde yerde yatıyordu. Randolf'un tek bir saldırısıyla bayılmıştı. "Demek bu, ilk 3'teki oyuncu," diye mırıldandı Randolf, sesinde bir parça hayal kırıklığı vardı. Sonra arkasını dönüp oturduğu yere geri gitti. Yujin ve Lumilia gözlerini genişletmişti. Gözleri inanamama ve hayretle doluydu. Sıradan bir sınıf arkadaşları olan Randolf'un, birinci sınıfın en iyi 3'lüsünden biri olan Yuriko'yu yeneceğini hiç düşünmemişlerdi. "Nasıl...?" Lumilia, geniş gözlerini Randolf'a çevirdi. Onu baştan aşağı süzdü. Sıradan görünen bu adam, bu gücü saklıyormuş. Üçüncü sıradaki Yuriko'nun yenilgisi, B Sınıfı 1-B'nin kamp alanı çevresindeki savaşları durdurdu. Yuriko'nun üç arkadaşı, Yuriko'ya olanlar yüzünden hala şaşkındı. Rindo, Alice ile dövüştüğünü unuttu. Yuriko'nun bayıldığını görünce zihni boşaldı. Alice bunu görünce kaşlarını çattı. İleri atıldı ve mızrağını Rindo'nun yanına savurdu. "Ah!" Rindo, yan tarafındaki acıyı hissederek bağırdı. Sonra gözlerini çevirdi ve önünde bir yumruk gördü. Alice tüm gücüyle ona yumruk attı. Sonra ayağını kaldırdı ve karnına güçlü bir tekme attı. [İtme Tekmesi]! Rindo birkaç metre uzağa uçtu ve yere yuvarlandıktan sonra nihayet durdu. Alice'e bakarak, "S-Sen korkaksın," dedi. Sonra bayıldı. "Benimle dövüşürken gözlerini kaçırdığın için suçlu sensin." Alice, arkasını dönmeden önce burnundan soludu. Yuriko'nun kalan arkadaşları baygın Yuriko ve Rindo'yu götürdüler. Ana savaşçıları Yuriko, 1-B Sihirbaz Sınıfı'ndan bilinmeyen bir öğrenci tarafından yenildiği için geri çekilmeye karar verdiler. Lumilia buna iç geçirdi. Artık kendilerine saldıran diğer sınıfa güçlerini yoğunlaştırabileceklerdi. Randolf'un neden gücünü sakladığını merak ederek ona bir göz attı. Öğretmenlerin kampında. Randolf ve Yuriko'nun kavgasını gören tüm öğretmenler şaşkına döndü. Birinci sınıfın 3. sıradaki kadını, birinci sınıfın sıralama savaşlarına katılmamış bir adamla karşı karşıya gelmişti. Dövüşün sonunda erkek kazandı. Kendi gücüyle 3. sıradaki kadını yendi. Tüm öğretmenler Randolf'un kaybedeceğini ve sadece biraz iyi bir mücadele vereceğini düşünüyordu. Ama Yuriko'nun sıralamada olmayan bir adama yenileceğini hiç düşünmemişlerdi. Bazı öğrencilerin hala gerçek güçlerini sakladıkları akıllarının ucundan bile geçmemişti. Herkesin savaşmak ve puan kazanmak istediğini düşünüyorlardı. Çünkü belirli bir puanla kütüphanedeki tüm büyü ve dövüş sanatlarını satın alabilirdiler. Randolf'un kendi öğretmeni bile onun gösterdiği performansa şok oldu. Bargan, Randolf'un gerçek gücünü sakladığını bile bilmiyordu. "Öğrencilerin gerçekten çok iyi. En iyi öğrencimi bile yendiler." Kılıç Sınıfı 1-A'nın öğretmeni Jess, Bryan'a iç çekerek dedi. "Evet, her biri beni şaşırtıyor," dedi Bargan başını sallayarak. Randolf'un neden Yuriko ile dövüşmeye karar verdiğini merak ediyordu. Eğer gerçekten gücünü saklıyorsa, savaşa karışmasına gerek yoktu. Arkada kalıp durumun nasıl gelişeceğini izleyebilirdi. Projeksiyon sadece savaş alanındaki görüntüleri aktarıyordu. Savaş alanındaki sesleri aktaramıyordu, bu yüzden ne konuştuklarını duyamıyorlardı. "Gerçekten çok iyi." Jess, Randolf'un korumasını izlerken mırıldandı. Bir saniye tereddüt ettikten sonra ağzını açtı ve "O büyü..." dedi. "Evet, o bir 2. seviye büyü ve büyü yapma hızına bakılırsa içsel bir büyü." Bargan dedi ve bir an durakladıktan sonra devam etti, "O hızla 2. seviye büyü yapabilmesi de mümkün, ama o onun içsel büyüsü değil." "Bu, onun üst sınıftaki Yanagi gibi bir dahi olduğu anlamına gelir," dedi Jess, Bargan'a bakarak. "Olasılık var." Bargan başını salladı. Swoosh!! Swoosh!! Souta, Lynn'i kollarında taşıyarak [Havada Yürüyüş] savaş sanatını kullanarak havada seyahat ediyordu. "Harikasın Souta. Zaten yedi bayrak topladık. Bu özel sınavda en yüksek puanı alacağımızdan şüphe yok." Lynn heyecanlı bir sesle söyledi. "Evet, evet." Souta ona başını salladı. Sınavın başlamasından birkaç dakika geçmişti ve toplamda yedi bayrak toplamayı başarmışlardı. Bu hızla devam ederlerse sınav yakında bitecekti. En yüksek puanı alma şansları vardı. Bryan'ın iki ya da üç bayrak toplayacağına güvenebilirdi. Bu, kendisi ve sınıfının en yüksek puanı alması için yeterliydi. Aniden, Souta önündeki havaya adım attı ve yönünü değiştirdi. "Ahh!!" Lynn bu ani gelişmeye şaşırdı. Sadece çığlık atıp Souta'ya sarıldı. Swoosh!! Avuç içi büyüklüğünde bir taş ona doğru uçtu ve Souta, taştan kaçmak için hemen aşağı indi. Souta güçlü bir ivmeyle alçaldı. Yere çarptı ve birkaç ağacın sallanmasına neden oldu. Başını kaldırdı ve birkaç kişinin onlara doğru yürüdüğünü gördü.