Bölüm 601 : İnfaz: Beyin

Alice, yeşil pelerin giyen bir kişinin göğsüne mızrağını sapladı. Bu adamlar bir tarikattı. Hepsi, Creep Lord'un halefi uğruna ölmeye hazırdı. Deli insanlarla savaşmak gerçekten çok zahmetli. "Üçünü öldürdüm ama bundan sonra daha zor olacak gibi görünüyor." Yüzlerce metre uzaktaki uzun sütuna bakarak içinden böyle düşündü. Bu sütun, tüm dükalığa yayılan büyü çemberinin odak noktalarından biriydi. Yirmi metre yüksekliğindeydi ve koyu yeşil bir ışıkla parıldıyordu. Devasa büyü çemberinin etkisini çoktan tahmin etmişti. Bu büyü çemberi, dükalığın sıradan halkının çoğunun lanete maruz kalması için yapılmıştı. Süper geniş menzilli bir büyü. Halbun Dükalığı'nın milyonlarca nüfusu vardı ve herkes sıradan insan değildi. Yüzbinlerce kişi C rütbesine, onbinlerce kişi B rütbesine, binlerce kişi A rütbesine ve yüzlerce kişi S rütbesine ulaşmıştı. Shackled Realm'e ulaşan bu insanlar ya Champion's Den'deydi ya da lejyonları için görevler yapıyordu. Kısacası, Alice'e yardım edebilecek yüz binlerce uzman vardı, ancak kimse bu tarikati durdurmaya gelmedi. Bunun cevabı, onların meşgul olmalarıydı. Lanet yüzünden ölenler geri dönmüştü. Canlanmamışlardı, ancak cesetleri lanet kullanıcısının iradesine göre hareket ediyordu. Yani şu anda savaşan tek kişi Alice değildi. Yerdeki titreşimleri hissedebiliyordu. Bu şehrin diğer uzmanları, geri dönen insanlarla tüm güçleriyle savaşıyordu. Ayrıca, bu şehrin savaş güçlerinin çoğu, soylular, koloseumun organizatörü tarafından zehirlenmişti. Kült, her şeyin kendi lehlerine gitmesi için bu olayı çok iyi planlamıştı. Birkaç yüz kişi, milyonlarca nüfusa sahip bir şehri ele geçirmeyi başardı. "Onları durdurmalıyım..." Alice ileri atıldı ama beş kişi hızla yolunu kesti. Hızla mızrağını savurdu ve tarikat mensuplarıyla çarpıştı. Boom!! "Burada..." Souta durdu ve önündeki dükkâna baktı. Lanetin kaynağının burayla bağlantılı olacağını tahmin etmemişti. Daha önce uğradığı kahve dükkanı. Geçen sefer buraya geldiğinde, bu dükkanda herhangi bir lanet enerjisi görmemişti. Ama şu anda, görüş alanında gördüğü lanetlerin bu küçük yerden çıktığından emindi. Souta bir adım öne çıktı. Elini uzattı ve kapıyı açtı. Dükkanın içinde, yaşlı adam arka tarafta çekmecelere fincanları yerleştiriyordu. Kapının gıcırdadığını duyunca başını çevirdi. Gülümsedi ve "Burada ne yapıyorsun genç adam?" dedi. Souta sadece gülümsedi ve oturmak için boş bir sandalye buldu. Etrafına bakarak, "Bugün hiç müşterin yokmuş," dedi. "Evet, biraz karışık." Yaşlı adam cevap verdi. "Hmm..." Souta yaşlı adama baktı. "Beni kandırdınız. Tüm bu olayların arkasındaki beyin sizsiniz, hiç beklemiyordum." Yer hafifçe sallandı. Dükkânın dışındaki savaş, buradaki küçük nesneleri sanki deprem varmış gibi titretmişti. Bu şehirdeki tüm vatandaşlar panik içindeyken, bu yaşlı adam dışarıdaki kaosu umursamadan hala buradaydı. "Artık çok geç genç adam." dedi yaşlı adam. Souta'nın sözlerini bile yalanlamadı. Bu, onu kabullendiği anlamına geliyordu. "Ne demek istiyorsun?" diye sordu Souta. "Lanet, nüfusun yüzde kırkını etkiledi ve hızla yayılıyor. Bu yüzden ölenler yeniden dirilip daha fazla kaos yaratacak." Yaşlı adam açıkladı. "Oh, endişelenme. Demek tüm bunların arkasındaki beyin sen misin?" Souta kaşlarını kaldırdı. "Bir hafta önce senin sözlerin sayesinde Creep Lord'un mezarını buldum. Yalan söylememiştin, sadece bana yalan söylediğini anlamamam için kelimelerini dikkatli seçmiştin." "Ben Creep Lord'un varisiyim. Onun yeteneklerinin çoğunu miras aldım ama şu anki gücümle bunların çoğunu kullanamıyorum, bu yüzden burada saklanmayı planlıyordum ama Athen'in Şampiyonu'nun bunu koklayacağını tahmin etmemiştim." Souta, sistemi incelerken yaşlı adamı görmezden geldi. *Ding!* [Görev Tamamlandı!!] [12 beceri puanı, 20 ücretsiz özellik puanı ve 100.000 deneyim puanı kazandınız!] *Ding!* [Seviye atladınız!] [Sağlığınız 100 arttı!] [Enerjiniz 20 arttı!] [Dayanıklılığın 20 arttı!] [Gücünüz 50 arttı!] [Çeviklik, El Becerisi, Zeka ve Canlılık 30 arttı!] [Fiziksel ve Enerji Hasarın %5 arttı!] [Sağlık, Enerji ve Dayanıklılık İyileşmen 10 arttı!] [1 beceri puanı kazandınız!] [2 ücretsiz özellik puanı kazandınız!] Sonunda 53. seviyeye ulaştı. En son seviye atladığında, Cadı Klanı'nın Klan Lideri ile savaştığı görevdeydi. [Yin Yang Bileziği]'ni almak için Orina Gezegeni'ne gitti ve birkaç gün boyunca durmaksızın konsey güçleriyle savaştı. Sonra Imperium'a geldi ve Athen'in Şampiyonu'na katıldıktan sonra yirmi günden fazla görevlerde çalışarak hızla Üçüncü Sınıf Sarı Filoya yükseldi. Hepsi bu kadar da değil, Giza kıtasındaki maceracı lejyonunun üyeleri ona hala deneyim puanı veriyordu, bu yüzden bir seviye atlamak için gereken tüm deneyimi doğal olarak kazandı. *Ding!* [Görev Başladı!] [Lanet]: Lanet ustası sana gerçek yüzünü gösterdi. İki seçeneğin var. Lanet ustasını yakala veya lanet ustasını öldürerek düklükteki tüm lanetleri durdur. Ödüller: (Seçiminize bağlıdır) Souta, yaşlı adamın sesini duyunca düşüncelerinden sıyrıldı. "Ne düşünüyorsun? Hâlâ beni durdurabileceğini mi sanıyorsun? Yoksa buraya takviye mi getirdin?" Souta başını kaldırıp yaşlı adama baktı. "Hayır, sadece seni bir şekilde durdurursam ne tür bir ödül alacağımı düşünüyordum." "Beni durdurabileceğini mi sanıyorsun?" Yaşlı adam başını eğdi. "Denemeden nasıl bilebilirim?" Souta, önündeki masayı tekmeleyerek sırıttı. Büyük miktarda feram patladı ve yaşlı adamla arasındaki mesafeyi hızla kapattı. Şuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuu Kılıcını sallayarak, doğrudan yeteneklerinden birini kullandı. [Kızıl Ay]!! Kahve dükkanından kırmızı bir ışık patladı ve birkaç evi ikiye böldü. "Oh, tam da bir ustadan beklenir." Souta arkasını döndü ve birkaç metre uzakta hiçbir çizik bile olmayan yaşlı adamı gördü. "Önemli değil genç adam." Yaşlı adam boş bir ifadeyle dedi. Souta yaşlı adama dönerek sordu, "Yanılmıyorsam, geçen sefer B sınıfı bir uzmandın, bu kadar kısa sürede nasıl bu kadar güçlendin?" Merak etmişti. [Galaksi Gözleri] yanılmamıştı. Bu yaşlı adamın güç seviyesi sadece B-sınıfıydı. Bu yüzden Souta, bu yaşlı adamın lezzetli kahve yapabilmesi dışında ona hiç aldırış etmemişti. "İşte bu yüzden birkaç yıldır saklanıyorum. Gücüm çok düşük ve dikkatli olmazsam o soylular beni kolayca öldürebilir. Yıllar boyunca mezarda yavaş yavaş lanetleri biriktiriyorum." Yaşlı adam durakladı. "Sen beni ziyaret ettikten sonra, vücudumda biriken tüm lanetleri birleştirmek için doğru zamanın geldiğini anladım ve gördüğün gibi... Sonuç bu." "Kısacası, A rütbesine yükselemeyen yaşlı bir adamsın ve güç seviyeni yükseltmek için lanet enerjisini kullanmaya başladın." Souta omuzlarını silkti. Bu yaşlı adam lanetin gücünü birleştirdiyse, kontrolü zayıf olmalıydı. Bu yaşlı adamı yakalama şansı vardı. "Seninle aynı seviyedeki insanlarla savaşamazsın." "Ama senin gibi üçüncü evrim canavarı yenmek için yeterli..." Yaşlı adam gülümsedi. "Seni ilk gördüğümde, bir canavar lordunun ordusundan olduğunu sandım ama daha fazla araştırdıktan sonra, Athen'in Şampiyonu'ndan olduğunu öğrendim. Sen acemisin, değil mi?" "Hahaha! Acemi mi?! Ben mi?!" Souta geniş bir gülümsemeyle karşılık verdi. "Acemi olup olmadığımı görelim!" Souta, arkasında on siyah top belirirken yaşlı adama doğru hücum etti. [Yerçekimi Topu]! [Kedi Hızı]! [Üç Kat Kas Gücü]! [Çeviklik Artışı]! [Güç Artışı]! [Gece Efendisi'nin Aura'sı]! [Gölge Pelerini]! Aynı anda birkaç yeteneği etkinleştirdi. Ardından, vücudundan siyah bir sis patladı ve hızla çevreye yayıldı. [Karanlık Bulut Avı]! Yaşlı adamın ifadesi ciddileşti. Vücudundan büyük miktarda lanetli enerji sızdıktan sonra Souta'ya doğru bir yumruk attı. [Çürüyen Darbe]! Souta kılıcını savurdu ve kırmızı bir ışık fırladı. [Kızıl Ay]! İkisinin saldırıları çarpışarak güçlü bir patlama yarattı. BOOOM!