Bölüm 339 : Ay Kulesi'ndeki Savaş: Yujin vs. Ryo

Çın! Çın! Çın! Metal parçalarının birbirine çarpma sesleri tüm odada yankılandı. Her saniye enerji dalgaları patlıyordu. [Bin Kesici Kılıç]! Yujin, rakibinden uzaklaşmak için zıplamadan önce yeteneklerini kullandı. Rakibinin gücüne dayanamayıp elleri titriyordu. Nefes nefese kalmıştı ve vücudunda birkaç kesik vardı. Rakibi çok güçlüydü. Manasını sıvılaştırmayı başaran gerçek bir A sınıfı güç merkeziydi. "Bu kötü... Bu adamın A-sınıfı olduğunu düşünmemiştim." On beş metre boyundaki golemle savaşan Yuko'ya bir göz attı. Yuko'nun saldırılarının hiçbirinin sağlam golem üzerinde etkili olmadığını görebiliyordu. Aniden, önünde bir mana dalgası hissetti. Büyük bir enerji kılıcı onun yönüne doğru uçarken gördü. Kendi saldırısını başlatmadan önce enerji kılıcından kaçmak için hızla yana doğru hareket etti. [Gale Swift Slash]! Rakibi sadece vücudunu kaydırarak saldırısından kaçtı. "Jin, gücümü kullanmak ister misin?" diye sordu Alophy. "Henüz değil, önce kılıç becerimi deneyeceğim." Yujin ona cevap verdi. Rakibi, at kuyruğu şeklinde bağlanmış uzun siyah saçları olan beş metre boyunda bir adamdı. Siyah pantolonu ve gümüş rengi hafif zırhı mavi dereceli ekipmanlardı. İkiz kılıçları da aynı derecedeydi. Her ikisi de mavi dereceli silahlardı. "Ben Ryo, Ay Kulesi'nin ikinci yöneticisi." Ryo, Yujin'e kendini tanıtırken kılıcını kaldırdı. "Sizler Ay Kulesi'nin işlerine karışmamalısınız. Biz amacımızı, Gerçek Tanrı'nın Kutsal Krallığı'nı yok etme amacımızı gerçekleştireceğiz." Kılıçlarına manasını yoğunlaştırdığında kılıçlarından loş bir ışık yayıldı. Sıvılaşan mana çok güçlüydü, bu yüzden kılıcının gücü daha da arttı. O anda, düşük kaliteli turuncu sınıf bir silahla bile boy ölçüşebilirdi. "Lanet olsun! Bu adam ciddileşiyor." Yujin içinden söyledi. Gülümsedi ve "Peki, benimle ciddi ciddi dövüşeceksen ben de kendimi tutmayacağım." dedi. "Jin!" diye bağırdı Alophy. "Evet, kullanalım." Yujin başını salladı ve parlak bir ışık yaydı. Işık, enerjisi yavaşça atmosfere yayılırken tüm odayı aydınlattı. Enerji saf ve her türlü canlının vücudunu rahatlatan sakinleştirici bir etkiye sahipti. Bir kişi manasını beş yüz kez arındırırsa, evrendeki en saf enerji olan Ruh Gücü'nü elde eder. Bu enerji, evrendeki en çılgın ve vahşi enerji olan En İyi Feram'ın tam tersiydi. Bu üç enerji, merkezinde mana, her iki yanında ise Best Feram ve Ruh Gücü ile birbirine bağlıydı. Araştırmacılar bu üç farklı enerji üzerinde sayısız araştırma yaptılar. Şimdiye kadar, sadece en iyi feramı manaya dönüştürmeyi başardılar. Canavarların kullandığı gibi en iyi feramı kontrol etmenin bir yolunu hala bulamadılar. Bu yüzden, gücünü seyreltip zayıflatarak manaya dönüştürebilen bir makine veya cihaz icat ettiler. O makine icat edildiğinden beri, canavar küresinin piyasa fiyatı fırladı ve aynı şey talep için de geçerliydi. Ladros Şehri'nin tamamını kaplayan bariyer, birkaç canavar küresi tarafından besleniyordu. Yujin'in ikiz kılıçlarının etrafında ruh gücü toplandı. Arkasında iki kılıcı birbirine bağlayan bir çizgi vardı ve bu çizgi, onun genel özelliklerini güçlendiren bir enerji dalgası yayıyordu. "Bu güç de ne...?" Ryo, Yujin'in vücudundan çıkan enerjiyi garip buldu ve gözlerini kısarak baktı. Ruh gücünün doğası gereği tehlike hissetmiyordu ama Yujin'in genel gücünün birkaç kat arttığını hissediyordu. "Bunu bilmen gerek yok. Bu gücün bir A sınıfı güçle savaşmam için yeterli olduğunu unutma." Yujin, silueti kaybolmadan önce cevap verdi. Swoosh! Ryo, rakibini göremeyince gözleri kısıldı. İki eliyle kılıçları sıkıca kavradı ve duyularını keskinleştirdi. Sonra Yujin'in arkasında olduğunu hissetti. Hızla döndü ve Yujin'in kılıcını boynuna indirirken gördü. Swoosh! Vücudunu eğdi ve Yujin'in kılıcından zar zor kaçtı. Ayaklarını kaldırdı ve rakibine tekme attı. Yujin tekmeyi karnına yedi ama dişlerini sıkıp iki kılıcını da savurdu. [Çapraz Rüzgar Kesme]! Ryo kılıçlarını önünde çaprazlayarak rakibinin kılıç saldırısını engelledi. Aniden, altında bulunduğu zemin ışık saçarak bir büyü çemberi ortaya çıktı. "Ne?" Ryo şaşkınlıkla atlamaya çalıştı ama çok geçti. [Büyük İkiz Yıldırım Ok]!! Yıldırım yerden fırladı ve tüm vücudunu vurdu. Bu büyü, [İkiz Yıldırım Oku] adlı 1. seviye büyünün 2. seviye versiyonuydu. Bu büyü yüksek hasar vermezdi ama çok güçlü bir felç etkisi vardı. "Benim bir büyücü olduğumu tahmin etmemiştin." Yujin ileri atılırken dedi. O bir kılıç ustasıydı ama büyücü sınıfından olduğu için bir iki büyü de biliyordu. Kılıçla birlikte büyü de kullanmak istediği için büyücü sınıfını seçmişti. "Argh! S.iktir!!" Ryo, vücudunu hareket ettiremediğini hissedince küfretti. Önünde, Yujin'in iki kılıcını salladığını gördü. Bir şey yapmazsa, bu adam onu kesinlikle ağır şekilde yaralayacaktı. "LANET OLSUN!!" Vücudundaki sıvılaşmış mana patlayarak kaotik bir enerji küresi oluştururken kükredi. [Enerji Patlaması]! Yujin havaya uçtu ve duvarlara çarptı. Ağzından kan fışkırdı ve birkaç kemiğinin kırıldığını hissetti. [Enerji Patlaması] adlı dövüş sanatı, güçlü bir hasar verir, ancak bunun sorunu, kullanıcının vücudundaki enerjinin patlaması nedeniyle kullanıcının da yaralanmasıdır. "Huff... Huff..." Ryo, ağzının köşesinden kan akarken ağır ağır nefes alıyordu. Yavaşça elini kaldırıp kanı sildi. "Bu adam... Bu güç de neyin nesi...?" Yujin'e bakarak düşündü. Aniden, rakibinin bir büyü mırıldandığını duyunca gözlerini kocaman açtı. "Ey Ruh, yaralarımı kapatmak için bana gücünü ver." [Ruh İyileştirme Dalgası]! Yujin'in etrafında beyaz bir ışık dalgası oluştu. Bu ışık, Yujin'in vücudundaki ruhtan geliyordu. Ryo, Yujin'in vücudundaki yaraların yavaşça kapandığını gördü. "Sen!!" Yaralarını iyileştiren rakibine doğru hücum ederken kükredi. Yujin, kılıçlarında ruh gücünü toplarken Ryu'ya baktı. Ryu onun önüne geldiğinde iki kılıcını da savurdu. Ryu da kılıçlarını savurdu ve silahları çarpışarak çevreye güçlü bir şok dalgası yaydı. Boom! İkisi de havaya uçtu. Güçlerinin yarattığı artçı sarsıntılar yerde büyük bir krater oluşturdu. Yeterli güce sahip olmasalardı, Cl.u.s.ter'ın manasıyla dolu zemini çizmek bile mümkün olmazdı. Yujin, sessizce ruh gücünü kullanarak Yuko'yu güçlendirdi. [Ruh Özü: Aslan Kalbi]! [Ruh Canlılığı: Rezonans Nabzı]! Bu iki yeteneği kendine de kullandı. Bu mod, birkaç B sınıfı güç sahibi ile altı daireli bir subayla savaşmasına izin veriyordu. Karşı koymadan kolayca yenilmeyecekti. Yuko, ruh gücü vücuduna sızarken gücünün arttığını hissetti. Bu sayede istatistikleri katlanarak arttı ve sinir bozucu golemi hasar verebilecekti. Dev goleme doğru koştu ve pençesini bacağına savurdu. Zaten güçlüydü ama bu seferki rakibi güçlü bir B sınıfı güçtü. A-sınıfına yakın bir B-sınıfı. Souta'dan aldığı [Kedi Hızı] ve [Üç Kat Kas Gücü] yeteneklerini kullanıyordu. Golemin bacağında çatlaklar belirdi. Bu sefer saldırısı etkili oldu, çünkü rakibine hasar verecek kadar güç kazanmıştı. Rakibine hasar veremezse son çare olarak yıkım kraliçesinin kutsamasını kullanacağını düşünüyordu. Golem elini kaldırdı ve Yuko'ya doğru aşağı doğru savurdu. KÜKREME!! Yuko geri çekilmedi ve kendi saldırısını yaparken yüksek sesle kükredi. İkisinin saldırıları çarpıştı ve tüm zemini salladı. Yujin ve Ryo'ya kıyasla, Yuko ve golem arasındaki savaş çok doğrudan idi. İkisi de geri çekilmiyordu ve birbirlerine saldırmaya devam ediyorlardı. Bir cephe savaşı. Güçlü kuvvetlerini sergiliyorlardı. Güm! Güm! İkisinin saldırıları çarpıştıkça yer sarsılmaya devam etti. Güçlü bir enerji ters yönde yayılıyordu ama ikisi de bunu görmezden geldi. Dikkatlerini sadece rakiplerine odaklamaları gerekiyordu. Yujin ve Ryo'nun savaşında neler olup bittiğiyle ilgilenmek için dikkatlerini bölmeyeceklerdi. Yuko için en önemli şey bu dev golemi yok etmekti. Bu, ustasının emriydi. Ne olursa olsun bunu başaracaktı.