Bölüm 1016 : Cadı Avı: Sonuç

Ryan, şiddetli artçı sarsıntıları hissettiğinde hala Rüya Sarayı'ndaydı. Tüm alan durmaksızın titriyordu ve havada çatlaklar belirdi. Yukarı baktı ve mırıldandı, "Burası bitti... Buradan çıkmam lazım." Ryan, bileğindeki bir cihazı kullanarak araştırmasında keşfettiği verileri kaydetti. Veriler çok önemliydi. "İkinci Asi"yi keşfetmemişti, ama başka bir şey öğrenmişti. Buna "Cennet Savaşı" deniyordu. Bu, kayıtlara geçmemiş eski zamanlarda yaşanan bir savaşı ifade ediyordu. Verilere göre, farklı dünyalardan gelen birkaç güçlü medeniyet, hakimiyet için savaşmıştı. Bu dönemde, tüm gerçeklikleri birbirine bağlayan ve sözde Tanrılar Dünyası'nı yaratan İlahi Gezegen İmparatorluğu kurulmuştu. Bu, tanrıların yaratma kavramını yitirdiği bir dönemdi. Dünyaları veya canlıları yaratma yetkilerini kaybetmişlerdi. "Bu da beni rahatsız etti... Demek bu yüzden tanrılar 'Tanrı' olmalarına rağmen hiçbir canlı yaratamıyorlardı. Bilinmeyen bir nedenden dolayı yeteneklerini kaybetmişlerdi. Ve ayrıca..." Ryan gözlerini kısarak baktı. O zamanlar İlahi Dünya, İmparatorluk olarak adlandırılmıyordu. İmparatorluk kurulduktan sonra buraya ayak basan eski uygarlıklar, her şeyin kökeni olan bu gezegeni Dünya Birleşmesi olarak adlandırdılar. "Morgan Le Fay'in araştırmaları beklediğimden öteye gitmiş gibi görünüyor... Hayır, dur...!" Ryan verilere baktı ve bir kez daha taradı. Sonra bir şey fark ederek gözlerini genişletti. "Diğer paragraflar iki kelime oluşturuyor: Akashik Kayıtlar... O da ne? Vakit yok. Hemen çıkmam lazım." Sonra başını kaldırdı ve hemen harekete geçti. Ryan, etrafındaki uzaysal yapı çökerken, olabildiğince hızlı bir şekilde arazide ilerledi. Tüm Walpurgis Gecesi çökmek üzereydi. Yukarıdaki rüya gücü bulutları meteorlar gibi alçalmaya başladı, her bölgenin sınırları parçalanmaya başladı ve Walpurgis Gecesi'ni izole eden bariyerin etrafında çatlaklar oluştu. Hayatta kalanlar paniklemeye başladı ve yıkıma kapılmadan bir çıkış yolu bulmaya çalıştı. Edeya gökyüzüne baktıktan sonra Zhang Ren, Bryan ve diğerlerine döndü. "Hemen gitmeliyiz," dedi. Zhang Ren onun sözlerine başını salladı. "Bariyerdeki çatlaklardan uçarak bu yer çökmeden önce dışarı çıkabiliriz." Başka seçenekleri yoktu. Cadılar evlerini kaybedecekti ve hepsi bariyerdeki çatlaklardan uçma yeteneğine sahip değildi. Bundan sonra muhtemelen sadece birkaç kişi hayatta kalacaktı. "Altı kutsal kazık kullanıldı ve oyun başarısızlıkla sonuçlandı. Bariyerin etkilenmesi şansımız oldu," diye mırıldandı Edeya. "Artık gerçekliğe dönebilir miyiz?" diye sordu Amanda. "Hayır," Zhang Ren başını salladı. "Gerçekliğe dönmek istiyorsanız daha istikrarlı bir yere ihtiyacımız var, ya da bir rüya alemi bulup rüya görenlerin rüyalarını çalarak gerçekliğe inmelisiniz." Walpurgis Gecesi, yapısını tahrip eden altı kutsal kazığın kullanılması nedeniyle dengesizdi. Souta, Eilan ile birlikte yere indi. Yıkılmış araziye bakındı. Rüya Sarayı yavaşça çöküyordu. Eilish, kardeşine sıkıca sarılırken silueti parladı. "Eilan..." Eilish, bir kez daha kaybolacağından korkarak kardeşine sarıldı. Souta, Eilish ve baygın Eilan'a baktıktan sonra, "Yapmamız gereken bir şey var." dedi. "Ne?" diye sordu Eilish. Souta, "Kardeşin ölüyor. Vücudu şu anda parçalanıyor." dedi. Doğru, Eilan elemental varlıktan ayrılmıştı ve vücudu onsuz uzun süre dayanamazdı. Ancak Souta, altı kutsal kazığın gücünü kullanarak bir şey yaptı ve [Rhongomiant] ona bunun için bir fırsat verdi. Elemental varlığın Eilan'ın bedeninden ayrılmasının yan etkilerini azaltmayı başardılar. Souta, altı kutsal kazığı gördüğünde bunu zaten planlamıştı. Elemental varlığı öldürmek ve Eilan'ın vücudundaki yan etkileri azaltmak için onları kullanırsa, kara güneşi yok etmek için güçlerini kullanamayacağını biliyordu. Alice de [Rhongomiant]'ı kullanarak ikisi arasındaki bağı koparmada harika bir iş çıkardı. O bağı deldi ve kutsal mızrak yan etkileri bile kesmeyi başardı. Alice'e bakan Souta, o kutsal mızrağı nereden bulduğunu merak etti. O, Şövalye Kralı'nın kullandığı güçlü, evrensel sınıf bir silahtı. "Alice... onu kullanarak onun vücudunu del, ben de kutsal kazıklardan kalan enerjiyi kullanarak onu güçlendireceğim. Bu yeterli olmalı." Alice, Eilan'a bakarak başını salladı. "B-Bu işe yarayacak mı?" diye sordu Eilish endişeyle. "İşe yaramalı. Yüzde seksen işe yarayacağından eminim," dedi Souta ciddi bir ifadeyle. Sonra Kayla'nın ekibine bakarak sordu, "Aranızda iyileştirme büyüsü yapabilen var mı?" Eilish, Eilan'ı yere yatırırken operasyon başladı. Alice, mızrağın ucunu Eilan'ın göğsüne saplarken Souta, ellerini Eilan'ın karnına koydu. Şifacı, Eilan'ın vücudunun tamamen çökmemesi için ona şifa büyüsü yapmaya devam etti. Alice mızrağın gücünü kullanırken, mızrağın içinden yoğun bir enerji yayıldı. Öte yandan Souta, kutsal kazıkların kalan gücünü kullanarak etkisini artırdı. Ardından, elinden bir parazit çıkarak Eilan'ın vücuduna girdi. Parazit çok geçmeden kuruyarak ince havaya karışarak kayboldu. "Parazit bile Eilan'ın vücudundaki hasarı onaramadı. Bu gidişle Eilan ölecek," diye düşündü Souta içinden. Alice'e bakarak, "Daha fazla güç kullan. Fazla enerjinin fazlasını ben hallederim." Alice başını salladı ve dişlerini sıktı. Mızrağı daha sıkı kavradı ve hafifçe aşağı doğru itti aşağı doğru itti. Swoosh!! Souta derin bir nefes aldı ve yavaşça başka bir paraziti Eilan'ın vücuduna yönlendirdi. Sonra Eilan'a yardım etmek için çok az miktarda [Douion] saldı. "Güzel... Parazit ölmedi ve Eilan'ın vücudunun tahribatı durdu. Parazitin sızmasına izin ver ve [Douion] ile birlikte onar," diye düşündü Souta. Hasarlı iç bilinci bile onarabilen [Douion], çok büyük bir yardımdı. Bir süre sonra Eilan'ın durumu stabilize oldu. Souta ayağa kalkıp rahat bir nefes aldı ve Eylish, "Kardeşim iyi mi?" diye sordu. "Kardeşim iyi mi?" diye sordu Eilish. "Evet, ama henüz bitmedi. Alice, elinden gelen her şeyle onları koru." Souta cümlesini bitirir bitirmez, gökyüzünde sağır edici bir ses yankılandı. Bang!! Souta gözlerini kısarak, "Oyunu bitirmedim, bu yüzden başarısızlığın sonuçları ortaya çıkacak. Asıl sorun bu." Kutsal kazıkları kullanarak onu yok etmediği için Saflık'ın gücü şimdi ortaya çıkacaktı. Layla, yaşlılar ve diğer kurtulanlar, yüzlerinde sert ifadelerle gökyüzüne baktılar. oyunun sonucunun başarısızlık olduğunu biliyorlardı. Siyah güneşten yoğun bir enerji sızıyordu. "Bu..." Layla, topraklara yayılan uğursuz enerjiyi hissederek mırıldandı. Walpurgis Gecesi'nin kenarından uzakta, Rüya Sarayı'nın bulunduğu bölgedeydiler. Buradan kolayca ayrılamayacaklardı. Boom Ağır bir baskı tüm bölgeyi kapladı ve Walpurgis Gecesi'nin yıkımını hızlandırdı. Gecesi'nin yıkımını hızlandırdı. "S-Souta... Bu baskı..." Alice kekeledi. Sadece o değildi. Walpurgis Gecesi'ndeki tüm canlılar bunu hissediyordu. Daha zayıf uzmanlar bile bu basınç tarafından tamamen kısıtlanmıştı. Vücutlarında tüyleri diken diken oldu, içgüdüleri çığlık atıyordu. Aralarında en güçlü olan Souta bile bunu hissedebiliyordu. Bu, hepsinin çok üstünde, daha yüksek bir güçtü. Saflığın gücü. Gökyüzünde bir dalgalanma yayıldı. Souta ona baktı ve vajra kılıcını daha sıkı kavradı. Eilan'ın altı kutsal kazığıyla sorunu çözmüştü, bu yüzden geriye tek bir sorun kalmıştı. Eilan'la altı kutsal kazık kullanarak çözmüştü, geriye sadece bu sorun kalmıştı. "S-Souta..." Eilish, yoğun baskıya dayanamayıp dizlerinin üzerine çöktü. Enerjisini kullanmak bile enerjisini kullanmak bile faydasızdı. Souta parmağını ona doğrulttu ve [Douion]'unu içeren bir dizi kırmızı ağ, basınca dayanmasına yardım etmek için bileğini sardı. "Merak etme, bu senaryoyu daha önce düşünmüştüm," dedi Souta sakin bir şekilde. Gökyüzündeki rüya gücü yayıldı ve kara güneş yavaşça alçaldı. Güm!! Siyah güneş patladı ve büyük miktarda rüya gücü toprağa saçıldı. Ondan bir figür ortaya çıktı ve herkese yukarıdan baktı. Yaydığı enerji o kadar yoğundu ki etrafındaki uzay büküldü. "Hmm... Walpurgis Gecesi çöküyor mu? Bu beklediğim şey değildi," sesi her şeyi her şeyi sardı. "Kahretsin, bu çok kötü..." Souta, figürün etrafındaki enerji seviyesini hissedince yüzüne zorla bir gülümseme yerleştirdi. zorla bir gülümseme çizdi. Kara güneşten ortaya çıkan kişinin Saflık'ın avatarı olduğuna şüphe yoktu. Enerji seviyesi kendisininkinden yüzlerce kat daha yüksekti. Sadece varlığıyla bile, avatar Walpurgis Gecesi'nin . Dördüncü Zincir'in altındaki diğer cadılar doğrudan yere düştüler. Vücutlarının her yönden ezildiğini hissettiler. Kimse onlara yardım etmezse, avatarın ezici enerjisinden öleceklerdi.