Bölüm 985 : Uzaydan Yardım

Kimse onların tam yerini bilse bile, Gustav onlara gidemezdi çünkü diğer memurlarla birlikte şehri korumak zorundaydı. Sadece onlarla konuşup cesetler hakkında bildiklerini aktarması gerekiyordu. Onların haberi olup olmadığını bilmiyordu ama denemeye değer olduğunu biliyordu, çünkü eğer haberleri yoksa bu onlara çok zaman kazandırabilirdi. Bir yıllık görevi tamamladığı için sistemden ödül olarak aldığı geçici Kan Bağı Güçlendirme Kartlarından birini kullanmıştı. Bunu Zihinsel Manipülasyon Kan Hattı üzerinde kullandıktan sonra, zihinsel algısının menzilini genişletebildi. Zihinsel algısını genişletirken karşılaştığı her canlının zihninde konuşmaya devam etmesi gerekiyordu ve aldığı yanıtlara göre, aradığı kişilerin zihinlerine ait olup olmadığını anlayacaktı. Neyse ki onları buldu ve mesajını iletebildi, bu da bu ana kadar geldi. Gildian Şehri'ndeki mezarlıkların yerlerini belirlemelerine yardım etmek istiyordu. Gildian Şehrinde bilgisayarlı cihazları kullanmak imkansızdı, bu yüzden mezarlıkları haritada işaretlemek için buraya kadar gelmek zorunda kaldı. Gustav, bu yerleri işaretleyen sekmeyi açık tutmaya devam etti ve Tanrı Gözleri'ni etkinleştirdi. [Tanrı Gözleri Etkinleştirildi] Bir mezarlığı belirlediğinde görüşü hızla yakınlaştı. Burası Gradier Xantus ve Red Shadow'un bulunduğu tam konumdu. Küre şeklinde mor bir küre aniden önünden belirdi. Parlak ışıklar ve etrafında kırmızımsı şimşekler gibi yayılan ışıklar ile parıldayan küre, aniden hızla gökyüzünden aşağıya doğru inmeye başladı. Fwwwhhiiiiiiiiiiizzhhhh~ Çılgın bir hızla düştü ve Gustav'ın gözlerinin odaklandığı yöne doğru ilerledi. Şehri kaplayan morumsu sis rağmen, Gustav bu yükseklikten Tanrı Gözleri'ni kullanarak hala son derece net görebiliyordu. --- "Neredeyse iki dakika oldu, gerçekten kaybedecek vaktimiz yok," dedi Red Shadow sabırsız bir ses tonuyla. "Evet, ama bu Gustav... Kesinlikle bir şeyler çeviriyor ve eminim birkaç dakika içinde göreceğiz," diye yanıtladı Gradier Xanatus. Gradier Xanatus sözlerini bitirir bitirmez, baş büyüklüğünde parlayan bir küre aniden gökyüzünden düştü. Bu onları şaşırttı ama bir saniye sonra küre yere çarpmadan önce düşmeyi bıraktı. Yukarı doğru süzülerek Gradier Xanatus'un tam önünde durdu. Onun önüne geldikten sonra havada asılı kaldı. Gradier Xanatus, "Sana söylemiştim" bakışıyla Red Shadow'a döndü. Bir ses duyacaklarını sandılar ama küre hareket etmeye başladı. Fwwhiiii! Güneybatı yönüne doğru dönerek onları peşinden koşturdu. Yukarıda bulunan Gustav, onları sadece bir mezarlığa götürmüyordu, bazı kişilerin şüpheli işler çevirdiğini gördüğü mezarlığa götürüyordu. Bunu çabuk halletmek istiyordu, böylece bir sonraki enfekte dalga oraya ulaşmadan Luchan Şehrine geri dönebilecekti. Küre çok hızlı hareket ediyordu ve ikisi de onu takip etti. İkisi de çok hızlıydı, bu yüzden küre saniyede iki bin fit hızla hareket etse bile sorun olmadı. Yaklaşık bir dakika sonra, belirli bir yere yaklaştıklarını fark ettiler ve Red Shadow, canlıların varlığını hissedebiliyordu. "Geldik," dedi Red Shadow, belirli bir alana yaklaşırken. "Bu noktada dikkatlice ilerlemeliyiz... bizi görmemeleri gerekiyor," dedi Gradier Xanatus da aniden hareketini durdurarak. İkisi de belirli bir ağacın arkasında durarak, etrafına dikilmiş çitlerin yıkıldığı önlerindeki bölgeye baktılar. Küre de bu noktada hareket etmeyi bırakmış ve dönmek üzereydi. "Teşekkürler evlat," Gradier Xanatus, Gustav'ın onu duyup duymadığını bilmiyordu ama yine de sesini duyurdu. Küre bu noktada geri döndü ve Luchan Şehri sınırlarına doğru hızla geri dönmeye başladı. ------------ Uzayın derinliklerinde, Gustav görevini tamamladığını fark etti ve Gradier Xanatus ile Red Shadow'u gönderdiği bölgeden gözlerini ayırdı. Onların ne kadar yetenekli olduklarını bildiği için geri kalan işleri onlara bırakmıştı. Hala koruduğu şehir surlarının tarafını düşünmek zorundaydı. "Kahretsin, çok yaklaştılar!" Gustav, enfekte olmuşların surların batı tarafına doğru ilerlediğini fark edince, acil bir ses tonuyla aniden seslendi. Aynı anda... [Hover Devre Dışı Bırakıldı] Hover, etkinleştirme süresi dolduktan sonra devre dışı bırakıldı ve şimdi soğuma moduna geçti. Gustav bu nedenle uzayda dengesini kaybetmeye başladı ve hızla Flames Death Ace melez Bloodline'ını etkinleştirerek sırtından devasa yarasa kanatları çıkardı. Ancak buna rağmen, dünya atmosferinde olmak uzayda olmaktan çok farklı olduğu için kendini zar zor dengede tutabildi. Gustav, bu noktada aşağı doğru inerse, enfekte olanların kendisinden önce duvara ulaşacağını biliyordu, bu yüzden kötü dengesi olmasına rağmen bu noktada yoğun bir şekilde odaklandı. Küre, istediği yöne hızla uçtu ve birkaç saniye içinde enfekte olanların saflarını arkadan parçalamaya başladı. Gustav, küre istediği alana ulaşana kadar biraz bekledi ve sonra zihninde "Patlat" dedi. ----------------- Luchan Şehri surlarının batı kesiminde, Gustav onları güney tarafındakilere yardım etmeleri için gönderdiği için neredeyse hiç subay yoktu. Ancak, çok sayıda enfekte bu tarafa doğru ilerlerken tehlikeli bir durum oluşmaya başlamıştı.