Bölüm 923 : Plankton Şehrine Dönüş

------------------------ Gustav, bugün eğitim merkezlerinden birini ziyaret ederek gücünü ölçmek için bir değerlendirme testi yapmaya karar verdi. Zhrrrriinnn~ Daireden çıkamadan cihazı çalmaya başladı. Gustav cihazı depodan çıkardı ve aramayı cevapladı. "Red Shadow," holografik video belirir belirmez sesini duyurdu. "Adamını buldum," dedi Red Shadow. "Nerede?" diye sordu Gustav. "Şu anda Plankton City'de," dedi Red Shadow. "Biliyordum..." diye içinden söyledi Gustav. Zaten bilim adamı Merkil'in orada olduğunu tahmin ediyordu. "Plankton Şehrinin neresinde?" Gustav merakla sordu. "Son iki gün içinde onu birçok yerde gördüm ama şu anda The Dealer's House olarak bilinen bir yerde kaldığını düşünüyorum," diye açıkladı Red Shadow. "Topladığım bazı görüntüleri sana göndereceğim," diye ekledi. Birkaç dakika sonra Gustav, Red Shadow ile görüşmesini sonlandırdı. Artık bilim adamı Merkil'e ulaşmak için ihtiyaç duyduğu bilgileri elde etmişti. Red Shadow'un bu görevi çok çabuk üstlendiğine şaşırmıştı ama bu iyi bir şeydi. Yung Jo ile ilgilenmek için ne kadar uzun süre beklerse, neyle karşı karşıya olduklarını tam olarak bilmedikleri için dünya o kadar fazla tehlikeye giriyordu. Gustav evden çıktı, ancak daha önce eğitim merkezine gitme planının aksine, üssün cephaneliğine doğru yola çıktı. Gustav birkaç dakika sonra oraya vardı ve rozeti tarandıktan sonra hemen içeri girmesine izin verildi. MBO memurları, özel izin verilmedikçe belirli seviyelerin ötesine geçemezlerdi, ancak Gustav'ın erişebileceği seviyenin ötesine geçmesi gerekmiyordu. Çoğu memurun erişebileceği bazı araçlara ihtiyacı vardı. Şarj edilebilir bazı teknolojik cihazlar ve tek kullanımlık bazı eşyalar aldı. Gustav, bir alışveriş merkezindeymiş gibi bu eşyaları aldıktan sonra, konutuna doğru yola çıktı. Elbette bazı memurlar onu tanıdı ve sohbet etmek istedi, ancak o onlardan kaçındı. Diğerleri ise arkasında konuşmaya devam etti, ancak Gustav her zamanki gibi bunlara aldırış etmedi. Eve döndü ve odasına gitmeden önce evin etrafında küçük bir rutin kontrol yaptı. "Herkesin düşündüğü gibi, ben ikinci üssün tam buradayım... Öyle kalalım," diye mırıldandı Gustav, boyut bileziğine dokunmaya başlarken. ("Bu en iyi yol,") Sistem kafasında böyle dedi. "Hnm, Plankton City'ye dönme zamanı," diye mırıldandı Gustav, bileziğin yüzeyinde gösterilen konuma dokunarak. Parlak mavi bir ışık Gustav'ı sardı ve bir saniye sonra, onunla birlikte ortadan kayboldu. Zing! ------ "Hey, sen de kimsin? Gustav, Plankton Şehrindeki belirli bir odada yeniden ortaya çıktığı anda, arkasında bir ses bağırdı. Ghrrrhhhkkk~ Gustav, şekil değiştirip tamamen farklı bir görünüme bürünürken, kıvrılma sesleri duyuldu. Yavaşça odanın içinde döndü. "Yanlış yere gelmiş olmalıyım," diye boğuk bir sesle konuştu ve az önce bağıran kişiye baktı. Beyaz saçlı ve donuk gözlü bir genç kızdı. Üzerinde neredeyse hiç giysi yoktu. Göğüsleri sütyeninden taşmak üzereydi ve şortu neredeyse külot gibiydi, ama hiç utanmış görünmüyordu. "Evet serseri, çık dışarı!" Acımasız bir ses tonuyla seslendi. "Tabii tabii, şimdi gidiyorum," dedi Gustav ve istemeden kızın vücuduna bakarak biraz öksürdü. Gustav arkasını döndü ve kapıya doğru yürüdü. "Evet, bu kilitli," dedi kapıyı yana kaydırmaya çalıştıktan sonra. Kadın yüksek sesle iç geçirdi ve Gustav'a kapıyı açması için yardım etmek üzere kapıya doğru yürüdü. "Teşekkürler," dedi Gustav, dışarı çıkarken alaycı bir gülümsemeyle. Cevap olarak, kız kapıyı onun arkasına çarptı. "Öfkeli gençler... hiç eskimiyor," diye mırıldandı Gustav koridora vardığında. ("Sen de bir gençsin,") Sistem aniden kafasında seslendi. "Bu yıl yirmi yaşına gireceğim... Ben genç değilim," diye içinden cevap verdi Gustav. ("Hala on dokuz yaşındasın... hala bir gençsin,") Gustav; "..." (Ayrıca, biri senin mahremiyetini bu şekilde ihlal etse sen de kızardın,") Sistem ekledi. "Haklısın," diye yanıtladı Gustav, etrafına biraz bakındıktan sonra ilerlemeye başladı. Bu koridorda yürümesi uzun zaman olmuştu. Merdivenlere geldiğinde, önündeki 1,70 boyundaki çocuğa çarptı. Gümüş saçlı çocuk onu tanımadan yanından koşarak geçerken, Gustav gülümsemeden edemedi. "Gerçekten büyümüş," diye düşündü Gustav içinden ve merdivenlerden aşağı inmeye devam etti. Gustav, şu anda Angy ile olan tüm hikayesinin başladığı yedi katlı evin içindeydi. İlk olarak, geçmişte Plankton City'de kaldığı sırada kiraladığı dairede ortaya çıkmıştı. Daire, bir gence kiralanmıştı. Gustav bu gelişme karşısında pek şaşırmamıştı. On altı yaşında bir genç zaten yetişkin sayılırdı, bu yüzden gençlerin daire kiralaması normaldi. Bu, Gustav'ın Plankton City'de kalacağı süre boyunca başka bir yer bulması gerektiği anlamına geliyordu. Burada olduğunu kimsenin bilmesini istemediği için normal kimliğini kullanamazdı. Gustav kimliğini kullanması, burada birçok insan tanıdığı için kalacak bir yer bulmasını çok daha kolay hale getirecekti. Ancak, yeterli parası olduğu için sahte kimliğini kullanarak bir yer bulmak onun için çok da sorun değildi. ***************** Karanlık bir alanda, bir araya gelmiş, titreşen, çok renkli ışık dizileri görülebiliyordu. Burada, bir daire oluşturmuş ve birbirine bağlı gibi görünen bu titreşen ışık dizileri dışında başka bir aydınlatma yoktu... Birkaç metre geride, ışık dizilerine bakarak duran bazı figürler görülebiliyordu. "Ne kadar süre hazır olur?" Erkek sesi duyuldu...