Bölüm 883 : Sualtı Görevi

Altı bölünmüş ekran yerine, artık on iki ekran vardı. Bu on iki holografik ekranın her biri bir kişinin çevresini gösteriyordu. Bazıları uyuyordu, bazıları ise hala uyanıktı, ancak görünüşe göre hepsi bir yatak odasındaydı. Bu ekranların altısı, Gustav'ın önceki gece hedef aldığı şube liderlerini, diğer altısı ise Gustav'ın şüphelendiği ana ailenin üyelerini gösteriyordu. "Stark iyi bir varlık..." Gustav, Stark'ın bugün kendisine nasıl yardım ettiğini hatırlayarak mırıldandı. Stark'ın yardımını kullanarak, evde şüphelendiği diğer kişilere, onları gözetlemek için ihtiyaç duyduğu teknolojik implantı yutturmuştu. Gustav kendi yöntemiyle deneseydi bunu başarmak oldukça zor olurdu, ancak Stark ailenin bir sonraki reisi olduğu için tek yapması gereken, bir fincan çay ile onları tek tek ziyaret edip konuşmaktı. Çay fincanında çözünebilir formda teknolojik implant vardı. Stark'ın normalde yapmayacağı bir şey olduğu için hepsi şüphelenmişti, ama başka seçenekleri yoktu. Çayı içtikleri anda Gustav istediğini elde etti, bu yüzden başka hiçbir şeyin önemi kalmadı. Bu noktada onun eline düşmüşlerdi ve yaptıkları her faaliyet onun tarafından kolayca izlenebilecekti. Tek sorun, Gustav'ın burada kalıp bütün gün izleyememesiydi, ama bu gerçekten bir sorun değildi, çünkü tüm faaliyetleri kaydedilecekti ve odasına döndüğü anda bunları izleyebilirdi. Gece yarısı, Gustav bir kez daha evden ayrıldı. Bu sefer, Stark'a olanların tekrar yaşanmaması için, herkesin uyuduğundan veya rahat bir durumda olduğundan emin olduktan sonra evden çıktı. O anda herkes uyumadığı için yine de gizlice çıkarken yakalanabilirdi. Bila amca, evin eğitim odalarından birinde kan bağına odaklanıyordu ve odalarında bir şeylerle meşgul olan diğer bazı amcalar ve teyzeler de hala uyanıktı. Ancak Gustav, geçen seferkinden daha dikkatliydi, böylece muhafızlar tarafından bile yakalanmayacaktı. Birkaç dakika sonra, şehrin gece gökyüzünde uçuyordu. Burning Sands'ın aksine şehir geceleri çoğunlukla uyuyordu, bu yüzden yerde herhangi bir hareketlilik görmek nadirdi. Ancak Gustav'ın bu geceki görevi yerde değildi. [Kısmi Alev Ölüm Ası Dönüşümü Etkinleştirildi] Gustav'ın sırtından büyük yarasa kanatları çıktı ve hızı aniden çok arttı. Adanın kuzey bölgesine doğru uçarken gökyüzünde dalgalar oluşturdu. Birkaç dakika sonra Gustav adanın kenarına ulaştı. "Karada olmadığına göre... O zaman suda olma ihtimalini de göz ardı edemem," dedi Gustav içinden, havada birkaç bin fit yükseklikte süzülürken aşağıdaki okyanusa bakarak. "Bu biraz zaman alabilir, muhtemelen ilacı kullanmalıyım," diye düşündü Gustav içinden, depolama cihazını etkinleştirip elinde mavimsi bir hap belirttikten sonra. Bu, önümüzdeki yirmi dört saat boyunca su altında nefes almasını mümkün kılacaktı. Gustav bu ilaç olmadan da birkaç saat su altında kalabilirdi, ancak adanın çevresini su altında aramak ne kadar süreceğini bilmiyordu, bu yüzden ilacı kullanması gerekiyordu. ------------------------------ [Yeni Görev Verildi] ------------------------------ İlacı tüketmeden önce, aniden görüş alanında bir bildirim belirdi. --------------------------------- [Su Altında Nefes Alma İlacı Kullanmadan Su Altında Amblemi Aramaya Devam Et] --------------------------------- Gustav bu bildirimi görünce gözlerini kısarak baktı. "Sistem bilerek işimi zorlaştırmaya mı çalışıyor?" diye düşündü Gustav, ama sistemden bir cevap gelmedi. Her zamanki gibi günlerdir sessizdi. -------------------------------- [Ödüller] [Başarısızlık cezası] -------------------------------- Başarısızlığın cezası, Gustav'ın görevi tamamlamamaya karar verme düşüncesini bir kenara bırakması için yeterliydi. "Tch," Gustav, taradıktan sonra ilacı depolama cihazına geri koydu. Sırtındaki kanatlar geri çekildi ve havadan düşmeye başladı. Fwwhiiii~ Siyah kıyafeti, vücudu hızla düşerken ve okyanusa inerken küçük çırpınma sesleri çıkardı. Ptuoom~ Tanrı'nın Gözleri'ni etkinleştirdiğinde vücudu okyanusun derinliklerine indi. Gündüzleri bile okyanusun altı her zaman loş ışıklıydı ve şimdi gece olduğu için hiçbir şey görmek imkansızdı. Gustav Tanrı'nın Gözleri'ni etkinleştirdiği anda çevre daha net hale geldi. Okyanusun derinliklerine inerken aynı zamanda kuvvetle yüzerek ilerledi ve su altında dalgalar oluşturdu. Adanın etrafında ilerlerken ara sıra birkaç balık görünüyordu, ancak vücudunun oluşturduğu dalgalar hepsini uzaklaştırıyordu. Onlardan daha hızlı yüzdüğü bile söylenebilirdi. Gustav, bir yerden bir yere yüzerken hem Tanrı Gözleri hem de algısıyla tüm alanı taramaya devam etti. Ara sıra, okyanus tabanında garip şekilli yapılarla karşılaşıyordu. Bazıları, şekillerinin bir kısmı görülebildiği için yıkılmış binalara benziyordu. Gustav bunların etrafında yüzerek onları taradı, ancak yine de hiçbir şey bulamadı. Ayrıca, su altındaki ada kenarlarının kayalık duvarlarını da taramaya özen gösteriyordu, ancak iki saat boyunca dolaştıktan sonra bile hala hiçbir şey bulamamıştı. Bu bölgelerde okyanus oldukça tehlikeliydi ve birçok sualtı melezinin çok güçlü olduğu söyleniyordu. Onları yenmek kolay değildi ve karadaki melezlerden daha tehlikeli oldukları söyleniyordu. Gustav bu bilgiyi bildiği için dikkatli hareket etmeye özen gösteriyordu ve kilometrelerce öteden görebildiği için işleri kolaylaştırıyordu. Gustav bir kez daha su altındaki yıkık görünümlü bir platforma yaklaştı.