Bölüm 796 : Duruşma Sona Eriyor

Gustav, üçünün Boss Danzo'yu ara sıra dövdüğünü ve vücudunun farklı yerlerini parçaladığını izlerken gözleri kanla doldu. Sonra, Boss Danzo'nun kim olduğunu sorduklarında küstahça cevap verdiği kısım, onu gülmekten neredeyse ağlatacaktı. ------------------------------------ "O sadece iyi bir samaritan, kim olduğunu bilmiyorum," diye yanıtladı Boss Danzo. "Saçmalamayı kes. İyi bir samaritanmış, hadi oradan. Daha fazla kan kaybetmeden kim olduğunu söyle," at kuyruklu, çekik gözlü adam tehditkar bir bakışla seslendi. "O Noel Baba olmalı, Noel hediyelerini erken getirdi," diye cevap verdi Patron Danzo gülerek. ---------------------------------- Bütün şehir, Patron Danzo'nun daha sonra bayılana kadar işkence gördüğü ama yine de Gustav'ın kimliğini açıklamadığı kısmı izledi. Boss Danzo'nun vücuduna yerleştirdikleri izleyici, iç organlarını taklit ettiği için, Gustav, Boss Danzo serbest bırakıldıktan sonra yaralarını taradığında, olağan dışı bir şey bulamadı. Boss Danzo'nun zarar görmediğine sevindi, ancak vücudunda hiçbir yara izi kalmaması için ona yüksek kaliteli iyileştirici haplar verildiğini bilmiyordu. Boss Danzo da hiçbir şey olmamış gibi davrandı ve Gustav'a hiçbir şey söylemedi, çünkü olanlar Gustav'a açıklanırsa onun intikam alacağını biliyordu. "Bu ölüm cezası gerektirir..." Gustav, suçu işleyen üçlünün bakışlarını fark edince içinden böyle dedi. Duruşma devam etti ve diğer görüntüler gösterildi. Gustav, planlarını bildiğini ve onları durdurmaya çalıştığını öğrendiklerinde, kefaletle serbest bırakıldıktan sonra kendisine ve Patron Danzo'ya paralı askerler gönderdiklerini açıkladı. Kendi bakış açısından, paralı askerlerin sadece kendisini değil, orada bulunduklarına dair kanıtları da yok etmelerini nasıl engellemeye çalıştığını anlattı. Bu, iki yüz katlı bir binadaki herkesi öldürmeyi de içeriyordu. Onların kendisinden daha güçlü olduklarını kabul ederek, birçok insanı korumayı başaramadığını itiraf etti. Bu noktada, o sırada binada bulunan tanıklar ifade vermek için ortaya çıktı. Yaklaşık otuz kişi hayatta kalmıştı ve bunlardan yirmiden fazlası bugün mahkemede hazır bulundu. Haber kanalları onları haberlerde göstermiş ve o gün ilk yıkım sahnesinde bulunan tüm bu kişilerin orada olduklarına dair hiçbir şüphe yoktu. Hepsi, Gustav'ın o gün kendilerini kurtaran kahraman olduğunu tekrar tekrar dile getirdi. Marshall ve Charisas da o sırada olay yerinde oldukları için Gustav'ın kendilerini nasıl koruduğuna dair ifade vermek için ortaya çıktılar. Boss Danzo'nun beyninden elde edilen kısa görüntü, olayın yaşandığı sırada bulunabilen tek görüntüydü. Herkes, saldırı düzenleyen üç paralı askerin bölgeye ne kadar büyük bir yıkım getirdiğini ve Gustav'ın onları durdurmak için elinden geleni yaptığını ancak başaramadığını izleyebildi. O kadar ki, Gustav öne doğru fırlatıldı ve altın ışık huzmesi ona çarpmadan önce Gustav'ı kenara itmeyi başardı. Charisas ve Marshall, Patron Danzo'nun kendisinin talebi üzerine bunu yaptıklarını açıklamışlardı. Görüntülerde bunun doğru olduğu da kanıtlanmıştı ve Patron Danzo, kendi hayatını feda ederek Gustav'ı kurtarmayı başarmıştı. Bu noktada herkes Patron Danzo'yu bir kahraman olarak görüyordu ve geçmişte onun hakkında sahip oldukları tüm kötü düşünceler yok olmuştu. Gustav, kan bağına yan etkiler yapan ve uzun süre uykuya dalmasına neden olan bir güçlendirici ilaç kullanarak suçluları nasıl hallettiğini anlattı. Bu yüzden bu zamana kadar teslim olmamıştı. Ayrıca, şehrin geri kalanını ve dünyayı bir bütün olarak güvende tutmak için sözde virüslerin dağıtıldığı tüm yerlerde yıkıma neden olduğunu da itiraf etti. Kırmızımsı siyah bir formda şehrin üzerinde uçarken çekilmiş farklı görüntüler vardı, bu yüzden artık Gustav'ın gücünü artırmak için bir güç artırıcı ilaç kullandığı kesinleşmişti. İlk yıkım sahnesinde kurtulan tanıklar, Gustav'ın anlamsız bir katliam yapmaya çalışsaydı, üç paralı askeri öldürdükten sonra onları da öldürür ve virüsün dağıtıldığı yerleri yok etmek için oradan ayrılmazdı, dediler. Söyleyecek bir şeyi olan herkes sözünü söyledikten ve Gustav cevaplanması gereken her soruyu yanıtladıktan sonra, artık yargıçların kararlarını açıklamalarının zamanı gelmişti. "Gustav Crimson, yüz milyonlarca dolar değerinde kamu ve özel mülkiyetin tahrip edilmesi ve adam öldürme suçlarını işlemiştir..." Ortadaki yargıç bu kısma geldiğinde durakladı. Gözünün ucuyla birinin ona ölümcül bir bakış attığını hissetti, ancak sakin kalmaya çalışarak devam etti. "...Bu şehirdeki ve dünyadaki birçok insanın hayatını korumak amacıyla..." Bu noktaya geldiğinde bir kez daha durakladı. "...Aslında, böyle bir suç, en fazla Karışık Kanlılar hapishanesine mahkumiyetle sonuçlanırdı, ancak bugün gördüğümüz gibi, Gustav Crimson, ölenlerden bir milyon daha fazla insanı yok edebilecek bir salgını önlemek için küçük bir yıkıma neden olarak kahramanca bir davranış sergilemiştir..." Ortadaki yargıç bir kez daha kısa bir duraklama yaptı. Bu noktada, şehirde gerginlik yayılıyordu ve izleyen herkes merakla cezanın açıklanmasını bekliyordu. "...Ve bu nedenle, mahkeme Gustav Crimson'a yöneltilen tüm suçlamaları düşürerek onu masum ilan ediyor... Kendisine 'Yanan Kumlar Şehrinin Kahramanı' unvanı veriliyor." Alkışlar! Alkışlar! Alkışlar! Kararı duyan insanlar sevinçle alkışlayarak şehrin her yerinde tezahüratlar duyuldu. Gustav'ı destekleyen insanlar tezahüratlar yapıp onun adını haykırmaya başlayınca mahkeme salonu da bu anda gürültüyle doldu.