Bölüm 514 : Yarışı Kazanmak

Angy oraya ilk ulaştı ve küçük bir kayanın üzerine adım attığı anda ileriye atladı. Swwooovvv~ Havada uçarak, aşağıdaki dereye doğru düşen şelaleyi takip etti. [Süper Atlama Etkinleştirildi] Thooom~ Gustav, Süper Atlama'yı etkinleştirdikten sonra muazzam bir hızla ileriye atladı. Vücudu, şelalenin altındaki dere üzerinde uçarken bulanıklaşarak havada birkaç yüz metre yol aldı. Angy dereye indi ve su yüzeyinde koşmaya devam etti. Bu sırada Gustav'ın vücudu küçük dere üzerinde ilerlemeye devam etti. Swwoooooosshh! Bang! Angy dereden hızla çıktığı anda, Gustav da önündeki kuru araziye indi. Bu noktada aralarındaki mesafeyi kapatmıştı ve önlerindeki devasa dağların arasında koşmaya başladılar. Angy, yarış normal zeminde devam ederken Gustav ile arasına tekrar mesafe koymaya başladı. Bu noktada, sadece bir dakika geçmişti, ama yarışın yarısını bitirmişlerdi. Angy ara sıra Gustav'ın yetişmesine izin verip sonra tekrar hızlanarak aralarında otuz ila elli fitlik bir mesafe bırakıyordu. Uzakta son dağa vardıklarında, eğimli yüzeyinde koştular. On binlerce fit uzunluğunda olmasına rağmen, birkaç saniye içinde tepesine ulaştılar. Gustav ve Angy, dağın tepesinin kenarına yaklaşmaya başladılar ve ya önlerindeki düz yüzeyi koşarak inmeleri ya da atlamaları gerekecekti. Gustav yine Süper Atlama yeteneğini etkinleştirdi, ama bu sefer yüzünde bir sırıtış belirdi. Angy, bu yedi bin fitlik dağın kenarına ulaşıp aşağı koşmak üzereyken, arkasında büyük bir gürültü duyuldu. Thooooommmm~ Gustav aniden tüm gücüyle yukarı sıçradı ve kayalar havaya uçarken, etrafa büyük bir patlama yayıldı. Boom! Patlama, bin fitlik bir alanı yok ederek dağın çökmeye başlamasına neden oldu. Dağın yüzeyinden aşağıya doğru koşmaya başlayan Angy, bu büyük sarsıntıdan etkilendi. Koştuğu dağın bir kısmı patlayarak açıldı ve kendini diğer kaya parçalarıyla birlikte havada düşerken buldu. Gustav, bu noktada, serbest düşüş pozisyonunda havada süzülerek, çoktan birkaç yüz fit ilerideydi. O anda çok öndeydi. "Sana yarışın sadece hızla ilgili olmadığını söylemiştim," dedi Gustav içinden, yanına dönerek şu anda çok geride kalan Angy'ye bakarken. Angy havada spiral şeklinde düşerken, kendini havada dengelemek için vücudunu kıvırdı ve yan tarafta düşen devasa kaya parçasına uzandı. Angy'nin vücudu kayaya doğru hareket etti ve iki bacağı kayaya temas ettiği anda, kendini kayayla birlikte ileri itti. Twwoossh~ Vücudu birkaç metre ötedeki başka bir düşen kaya parçasına doğru ilerledi ve daha önce yaptığı hareketin aynısını tekrar yaptı. Twwoossh~ Thwwwooosshh~ Angy'nin vücudu, düşen kayalardan birinden diğerine atlayarak zikzak şeklinde aşağı doğru ilerledi. Sonuncusunun önüne geldiğinde, dağ duvarının yönüne doğru atladı. Ayaklarını yere basar basmaz, dağ duvarından aşağı koştu. Swwoooooosshh! Sadece yaklaşık yüz fit kalmıştı, bu yüzden kolayca aşağıya indi ve çok ileride olan Gustav'ı kovalamak için anında ileriye koştu. Bang! Az önce indiği tam aynı noktaya devasa bir kaya parçası düştü. Neyse ki, o çoktan birkaç yüz metre ilerlemişti. Angy, bin fit ileride Gustav'ın siluetini gördüğünde içinden "Hileci" dedi, ama yarıştan önce yaptığı açıklamayı hatırlayınca kızmadı. Bu noktada, yarışın başladığı yere yaklaşmaya başlamışlardı. Yarış yakında bitecekti ve Gustav çok öndeydi. "Ciddiye binme zamanı geldi galiba," Bu düşünce Angy'nin zihninde belirir belirmez, alnından üçüncü bir boynuz çıkmaya başladı. O bunu etkinleştirirken, Gustav da kombinasyonu etkinleştiriyordu. [Sprint + Dash] Bu ikisini birleştirdiği anda hızı neredeyse iki katına çıktı ve bir saniyede bin fitten fazla mesafe kat etmesini sağladı. Thhwwwoosshh~ Angy hız artışını fark etmiş gibiydi, ama o anda üçüncü boynuz tamamen uzadı. Fwwwwooooommmsshh~ Hız bariyerini aşarak bulunduğu yerden yüksek bir patlama sesi çıkardı. Beyazımsi enerji dalgaları etrafında toplanmaya başlarken, figürü bir anda iki bin fit ileriye doğru ilerledi. İlerlerken, etrafında toplanan muazzam enerji gücü nedeniyle zemin yarılmaya başladı ve bir çizgi oluşturdu. Angy, Gustav'a yaklaşırken gümüş rengi saçları yukarı doğru uçtu. Gustav, başladıkları ağacın siluetini uzaktan görebiliyordu, ama gülümsediği anda, arkadan gelen güçlü bir kuvvet hissetti. Thhwwwiiiiiiihhhh Son derece hızlı olmasına rağmen, Angy'nin hızı bulanık bir görüntü gibiydi ve Gustav yana dönüp baktığı anda yanından geçip gitti. Gustav birkaç metre uzaklıkta iken Angy ağacın önüne geldi ve elini öne doğru uzattı. Bang! Ağaç, etrafa yayılan şiddetli bir rüzgarla anında parçalandı. Sshhhssshh~ Gustav adımlarını durdurdu, biraz öne kayarak Angy'nin yanına geldi. Rüzgar etrafa yayılırken arka planda yüksek çığlıklar duyuldu ve Angy ile Gustav'ın birleşik gücüyle neredeyse süpürülmek üzere olan çevredeki öğrenciler tetikte beklediler. İkisini de buraya gelirken görenler, bu kadar hızlı hareket edebilen kadetlerin olduğunu hiç beklemedikleri için son derece şaşkındılar, üstelik onlar birinci sınıftı. "Kazandım," dedi Angy gülümseyerek, üçüncü boynuzu alnına geri çekilmeye başladı.