Bölüm 342 : Nişan Planları

"Kabul ediyorum," dedi Gustav ve elini uzatarak Matilda'nın eli tamamen düşmeden onu tuttu. Matilda'nın gözlerinde umut parladı ve daha da geniş bir gülümsemeyle Gustav'a dönerek baktı. Gustav ayağa kalktı ve Matilda'nın elini tutmaya devam ederek ilerledi. Orada bulunan Kwoiune ve Odaly ailelerinin üyeleri, Gustav ve Matilda'nın el ele dans pistine doğru yürüdüklerini izlerken yüzlerinde çelişkili ifadeler vardı. Gustav, Deitrick'e bakmadan, rahatsız olmamış bir ifadeyle yanından geçti. Prestijli ailelerin diğer gençleri bile Odaly ailesini duymuştu, ancak Matilda'nın tavrını bildikleri için, ailenin güçlü statüsüne rağmen onu reddetmesi durumunda şaşırmayacaklardı. Bu durumda Matilda'nın aslında bir seçeneği olmadığını bilmiyorlardı. Gustav onu reddetseydi, Matilda kabul edecekti. Deitrick, Gustav ve Matilda'nın dans pistine yaklaşırken sırtlarına bakarak yüzünde alaycı bir gülümsemeyle durdu. "Bunun kasıtsız olduğunu sanmıyorum," diye içinden söyledi ve oturma alanına doğru yürümeye başladı. Etrafındaki bazı kızlar ona dans etmek için yaklaştılar, ama o hepsini reddetti. Odaly ailesi, dört şehir ötedeki uzak doğuda çok büyük bir aile olarak biliniyordu. Yaklaşık on farklı şehirde işleri olduğu için üç büyük ailenin toplamından bile daha büyüktüler. Deitrick, neslinin en güçlüsü olduğu söylenen en genç varislerinden biridir. Ayrıca MBO giriş sınavına katılmış ve dünya çapında ilk beşe girerek harika bir performans sergilemiştir. Gustav şu anda onlardan daha popüler olsa da, Deitrick uzun zamandır tanınan bir isimdi. Gustav ve Matilda, dans pistinde bir yerden bir yere güzelce sallanırken birbirlerine sarıldılar. Matilda dans ederken çenesini Gustav'ın sol omzuna dayadı. "Hmm? Ne oldu ona?" Gustav, boynunda onun telaşlı nefesini hissedebiliyordu. Sanki bir şeyden korkuyormuş gibiydi, bu da Gustav'ı meraklandırdı. "Matilda, ne oluyor?" Gustav soruyu kulağına fısıldadı. "Ben... Ben... Burada her şeyi açıklayamam... Ama fırsat bulduğumda sana her şeyi anlatacağıma söz veriyorum, lütfen şimdilik davranışlarıma katlan," diye yalvardı Matilda. Gustav, yalvarırken sesindeki titremeyi hissedebiliyordu. "Hmm, tamam, ama aşırıya kaçma," diye cevapladı Gustav. Bunun, Matilda'nın elini isteyen genç adamla bir ilgisi olduğunu anlayabilirdi. "Bu arada, o adam kim?" Gustav dans etmeye devam ederken sordu. "Adı Deitrick, Odaly ailesinden. Doğu'nun en prestijli ailelerinden biri," diye açıkladı Matilda. "Belli ki o... O kibirli bakış, ona aşinayım," dedi Gustav. Odaly'lerin oturma alanında, Deitrick'in amcası sert bir şekilde konuşuyordu. "Sırf geçici bir şöhret için seni değil de o çocuğu seçti... Tüh, Kwoiune ailesi, öngörüden yoksun," dedi amca. "Sorun değil amca. Ben gelmeden önce o zaten ona yönelmişti. Onun sayesinde özel sınıfa bile girmiş diye duydum, yani Gustav küçümsenecek biri değil," dedi Deitrick. "Hmph! Artık ikisi de özel sınıf adayları olduğu için, Kwoiune ailesi bizi küçümsüyor," dedi diğer çocuk. ----------- Gustav ve Matilda, Matilda'nın içinde bulunduğu zor durumu çözmek için bir plan yapana kadar yaklaşık otuz dakika boyunca dans etmeye devam ettiler. Matilda, Gustav'dan daha sonra yapacağı her şeyi takip etmesini bir kez daha rica etti. Gustav, bilgilendirilmemekten hoşlanmıyordu, ancak olanların, Matilda'nın açıklamak için çok zaman harcayacağı bir şey olduğunu anladı, bu yüzden, baş başa kalana kadar onu bu konuda rahatsız etmemeye karar verdi. Matilda, yüzünde hafif yorgun bir ifadeyle oturma pozisyonuna geri döndü. Bu noktada ona dans etmeyi teklif eden herkes, yorgun olduğu bahanesiyle reddedildi. Deitrick bunu fark etti ve ona tekrar dans teklif ederse aynı sonucu alacağını anladı, bu yüzden vazgeçti. Yaklaşık bir saat sonra, parti nihayet sona eriyordu. Bu sırada aileler, Matilda'nın yaşıtı olan oğulları için hediyeler sunmak ve Matilda'nın elini istemek üzere öne çıkmaya başladılar. Gustav böyle bir şeyin olmasına çok şaşırdı. "Büyük aileler böyle mi davranır?" Bu insanların, Matilda'nın kendileriyle nişanlanmasını isterken, mirasçılarını sergilemek ve torunlarını övmek için bu kadar utanmaz olacağını beklemiyordu. "Sevgili oğlumuz Fresces, dünya sıralamasında ilk yüz içinde yer alıyor... Eminim o bu işe layık biridir." - "Ailemiz sadece ulaşım sektöründe etkili değil, aynı zamanda oğlumuz da ilk yüz arasında yer alıyor... Umarım Kwoiune ailesi onu yeterince layık görür," Birbiri ardına ortaya çıkarak Matilda'nın önüne hediyeler bıraktılar. O anda, beyaz ve gri saçlı orta yaşlı bir adam Matilda'nın solunda dururken, Matilda'ya çok benzeyen yüz hatlarına sahip, otuz yaşından büyük görünmeyen başka bir adam da onun solunda duruyordu. "Teşekkür ederiz, Matilda'nın düşünmesini ve kendi kararını vermesini bekleyeceğiz," Soldaki adam aynı cümleyle tek tek cevap verdi. "Onları tanımıyor bile, neden kabul etsin ki... Bu yüzden mi daha önce öyle davrandı?" Gustav, parçaları birleştirmeye başladı. Bu artık bir parti değildi. Matilda'nın günün sonunda birini seçmekten başka seçeneği olmadığı için, bu pratikte bir nişan törenine dönüşmüştü. "Bu ne? Eski zamanlar mı?" Gustav, olanları izlerken bastırılmış bir ifadeyle baktı. "Yo, bunun böyle bir şey olduğunu bilmiyordum," dedi E.E. E.E, Gustav ve Angy burada kafası karışık görünen tek kişilerdi. Glade, Ria ve Teemee ise bu manzarayı izlerken şaşkın görünmüyorlardı.