Bölüm 236 : Kozmik Üstünlük?

"Şey... Çünkü sen bir alt paralel varlıksın ve biz sana karşı gelemeyiz," diye cevapladı büyük yaratık. "Bu ne anlama geliyor?" Gustav şaşkın bir ifadeyle sordu. "Bu, senin bir ALT PARALEL VARLIK olduğun anlamına geliyor!" diye bir kez daha cevapladı. Gustav yüzünü avuçlarıyla kapamak istedi. "Yine bir aptalla mı konuşuyorum?" diye içinden sordu. "Benim evimde konuşabilir miyiz?" Büyük yaratık, Gustav'a kibarca gelmesini işaret ederek önerdi. "Bu nasıl bir ev olabilir ki?" Gustav, kötü inşa edilmiş yapıya bakarak içinden böyle düşündü. "Eh, onları suçlayamam. Sonuçta burası bir hapishane." Gustav eve doğru yürümeye başladı. Gustav onların yanına vardığında diğerleri de dönüp oraya doğru yürümeye başladı. Gustav, her ihtimale karşı hala tetikteydi. Üç yaratıkla birlikte eve girerken, diğerleri dışarıda kaldı. Evin içi fena değildi, ama özel bir yanı da yoktu. Yere bazı giysiler seriliydi. Odanın ortasına yerleştirilmiş küçük yuvarlak bir kaya dışında oturma yeri yoktu. Aralarından en büyüğü kayaya doğru yürüdü, onu kaldırdı ve Gustav'ın önüne bıraktı. "Lütfen oturun," dedi. Gustav kayanın üzerine otururken, diğerleri onun önünde yere oturdular. "Benim adım Guuara, bunlar da benim adamlarım," diye kendini tanıttı Guuara. Gustav başını sallayarak cevap verdi ama onlara adını söylemedi. "Oh, yüce alt-paralel varlık, seni buraya ne getirdi? Buraya gönderilen küçükler arasında nasılsın?" diye sordu. "Önce, alt paralel varlık nedir, bana anlatır mısın?" Gustav bir kaşını kaldırarak sordu. Önünde oturan üç kişi, yüzlerinde şaşkınlık ifadeleriyle birbirlerine baktılar. "Nasıl isterseniz, yüce efendim," diye cevapladı. Gustav, onların saygılı tavırlarından başı ağrıyacakmış gibi hissetti. Onların konuşma tarzını dinlemek onu gerçekten rahatsız ediyordu. Yine de, şimdilik kulaklarını dikip dinlemeye karar verdi. "Tüm galaksilerde, kozmik üstünlük olarak bilinen beş aşama vardır," diye başladı Guuara. "Bu beş aşama, galaksiler boyunca güçlü olmaya mahkum olan özel varlıklar tarafından ulaşılabilir... Trilyonlarca varlıktan sadece biri bu aşamalardan herhangi birine ulaşabilir. Bir varlık güç kazanmak için çok çalışsa ve sonunda çok güçlü hale gelse bile, bu aşamalar rastgele açıldığından, yine de bu aşamalardan hiçbirini açamayabilir." "Bu beş aşama, Alt Paralel, Paralel, Transdimension, Polarinterdimension ve son olarak da en güçlü olan Interomniscience'dır." Bu noktaya geldiğinde, biraz durakladı. "Sub parallel en zayıf olanıdır... Ancak, kozmik üstünlük elde etmiş bir kişi olarak evreni dolaşırken size bazı yetenekler kazandırır," diye devam etti Guuara. "Kozmik üstünlük elde etmiş varlıklar, YARKI adı verilen belirli bir yeteneğe sahiptir. Bu yetenek, onlara belirli bir güç aralığındaki varlıkları kendilerine boyun eğdirme gücü verir!" diye açıkladı Guuara. "Gücüm ve başarılarımla sayısız gezegende tanınan büyük ve kötü şöhretli Guuara olduğum zamanlarda bile, kozmik üstünlüğe ulaşamadım... Sanırım o beni hiç seçmedi, haha," alaycı bir ifadeyle hafifçe güldü. "Yanlış gezegenlerle uğraşmaya çalıştığımız için zayıflamış olsak da, fiziksel olarak hala senden daha güçlüyüz... Ancak, YARKI'nı kullanırsan, kafandaki tek bir kıl bile dokunamayız," Guuara bu noktada açıklamayı kesti. Gustav, Guuara'nın söylediği her şeyi sindirirken düşünceli bir ifadeyle baktı. "Demek durum böyleydi... Kozmik üstünlük... Ama bahsettiği bu Yarki'yi nasıl kullanabilirim... Sistem bana hiçbir ipucu vermedi. Sınıf, ancak 20. seviyeye ulaştığımda açıldı... Ayrıca, Sub Parallel varlıklarının Yarki'sinin hangi güç seviyesini etkileyeceğini bilmem gerekiyor. Ancak, onların güç seviyesi sisteminin melezlerininkinden farklı olduğundan eminim, peki bunları nasıl karşılaştırabilirim? Gustav'ın zihni bu düşüncelerle doluydu. "Bu Yarki'yi nasıl etkinleştirebilirim?" diye sordu Gustav. "Hiçbir fikrim yok... Kozmik üstünlüğe ulaşmadım, bu yüzden bunu bilmemin imkanı yok... Bekle, kendi gücünü nasıl aktive edeceğini nasıl bilmezsin?" diye sordu Guuara. "Belki de yanılıyorsun ve ben kozmik üstünlüğe ulaşmadım," Gustav bunu söylemeye karar verdi ve onların tepkisini gözlemlemeye başladı. "İmkansız... Birinin enerjisini asla karıştırmam... Çünkü bir zamanlar senin gibi bir alt paralel varlığa savaşta yenilmiştim," Guuara'nın yüzünde acı dolu bir ifade belirdi. Ağzı ve burnu olmasa da, Gustav onun az önce söylediği sözlerde sesinde acı olduğunu anlayabilirdi. Yanındaki diğer ikisi de bunu söylediğinde başlarını eğdiler. "Bu gücü nasıl kullanacağımı bilmediğime göre, neden bana saldırmıyorsunuz?" Gustav bir kaşını tekrar kaldırarak sordu. "Haha, çünkü kozmik üstünlük elde etmiş bir varlığı kızdırmamanın daha iyi olduğunu biliyoruz... Bu kadar genç yaşta, bunu başarmışsın, bu duyulmamış bir şey. Kozmik aşamanın gelecekte artma olasılığı çok yüksek. Sadece aptal bir insan seninle bağlantı kurmak istemez," Guuara, yalakalık yapan bir yüz ifadesiyle konuştu. "Bu arada, seni öldürmek gibi bir niyetimiz hiç olmadı... Geçen gün gezegeninize gelen infazcılar, buraya yaklaşan herkesi korkutup, buradaki farklı noktalara yerleştirilmiş taşları ele geçirmelerini engellememizi söyledi. Bunu yaparsak, cezalarımız azaltılacaktı. Ancak, senin gibi biriyle tanıştıktan sonra artık bunu umursamıyoruz," diye ekledi Guuara. "Yaptırımcılar mı? Taşlar mı?" Gustav anında bir şeyin farkına vardı. "MBO'dan bahsediyor... Görünüşe göre mahkumlarla anlaşma yapmışlar." "Bahsettiğin bu taşlar nerede?" Gustav ilgiyle sordu. "Oh, beni takip et. Sana göstereceğim," diye cevapladı Guuara ayağa kalkarken.