Bölüm 204 : Canlı Yayın

"Yeter artık," siyah giysili olan seslendi ve her şey anında normale döndü. "Onu tedavi edin," siyah giysili adam diğer ikisine söyledi ve onlar hemen yeşil saçlı çocuğun yanına gittiler. "Sen benimle geliyorsun," dedi adam bir kez daha ve Endric'in sol omzuna dokundu. Endric cevap veremeden... Zing! İkisi de ortadan kayboldu. Aidris bir süre orada durup etrafına baktı. Duvara sırtını dayamış, yerde oturan sarışın kıza doğru yürüdü ve onu kaldırmasına yardım etti. "İyi misin?" diye sordu. Kız, yüzünde panik ifadesiyle başını salladı. Ortamdaki gerginlik azaldı ve herkes bekleme odalarına doğru hareket etmeye başladı çünkü bu anda dördüncü aşama başlamıştı. --- Birkaç dakika önce, Gustav bekleme odasına geldikten sonra, beş denetçi odaya girdi. İki saat geçtikten sonra tam zamanında ortaya çıktılar. "Şimdi 817. kata geçeceğiz," dedi Gradier Xanatus, geldikten hemen sonra. Bu sefer herkes doğru zamanda bekleme odasına geldi, bu yüzden kimse diskalifiye olmadı. Trrooiinn! Trooinn! Trooinn! Trooinn! Odanın ortasında aniden altı adet parlayan kapı belirdi ve Gradier Xanatus herkesi bu kapılardan geçmeye çağırdı. Katılımcılar söyleneni yaptılar ve kapılardan geçtikten sonra büyük bir stadyum benzeri arenaya vardılar. Herkes oturma alanına yönlendirildi. Gözetmenler büyük arenanın batı tarafındaki koltuklarına oturdular ve arkalarında büyük bir ekran belirdi. Zing! Zing! Zing! Stadyum benzeri arenanın doğu, güney ve kuzeyinde üç holografik ekran daha belirdi. Artık stadyum benzeri arenanın dört köşesinde ekranlar belirdi, böylece herkes her yönden görebiliyordu. Zwweeiiii! Zwweeiiii! Bazı küre benzeri uçan nesneler parlayan kapılardan arenaya daldı ve holografik ekranlar anında aydınlandı. Holografik ekranlar, stadyum benzeri arenanın farklı bölümlerini göstermeye başladı. Uçan nesneler gibi küreler içeri girdikten sonra kayboldu. Bunların görünmez hale gelebilen kameralar olduğu açıktı. Bu anda, dördüncü aşamanın yeri tüm şehre yayınlanıyordu. Şehrin her köşesindeki her gökdelen ve reklam ekranı bu olayı gösteriyordu ve herkes izliyordu. MBO giriş sınavının sonunda yayınlanacağı daha önce duyurulmuştu, bu yüzden tüm şehir bunu bekliyordu. Zaman ve şu anda devam eden aşama hakkında bilgilendirildiler, bu yüzden herkes bu aşamaya kadar gelen katılımcıları görmek için merakla bekliyordu. Katılımcılar oturmak için farklı yerler seçerken, şehirdeki herkes bunu izledi. Stadyum gibiydi, ancak ortadaki alan siyah renkli pürüzsüz bir zemindi. Ortadaki alanın uzunluğu bin iki yüz fit, genişliği ise dört yüz fitti. Şehrin vatandaşları, beyaz giysili bazı gençlerin parlayan geçitlerden geçip oturmak için yer bulmalarını izledi. Bazıları, bunların ayrıcalıklı kişiler olduğunu, normal kıyafetler giyen gençlerin ise mevcut aşamaya katılacak olanlar olduğunu zaten anlamıştı. -"O benim oğlum, haha, başardı!" -"Aman Tanrım, çocuğum orada," Kameralar bazen seyirci koltuklarına yakınlaştırır ve ekranda bazı katılımcıların yüzleri gösterilirdi. Bu çocukların ebeveynleri, çocukları ekranda görür görmez onları tanıdı. Çocuklarını henüz eve getirmemiş olsalar da, bu da onların önceki aşamaları geçtiklerini kanıtlıyordu, çoğu ebeveyn yine de teyit etmek istiyordu. Yaklaşık iki yüz katılımcı mevcut aşamaya ulaşmış ve yeteneklerini sergilemek üzereydi. Gençlerin akını durduktan sonra, Gradier Xanatus oturma pozisyonundan kalktı ve tüm kameralar ona odaklandı. "Şimdi, dördüncü aşama başlayacak!" diye seslendi. Konuşmaya başladığında herkes ona odaklandı. "Rozet numaralarınıza göre, statik kata yaklaşacak ve alt kategorilere göre yeteneklerinizi sergileyeceksiniz," diye açıkladı. Bundan, herkes farklı kategoriler olacağını zaten anlamıştı. "Rozet numaranız gösterildiğinde, statik zemine yaklaşın. Veri değerlendirme puanlarınızın ve puanlarınızın bu aşamadaki performansınıza göre belirleneceğini unutmayın. Bu aşama için, kan bağınızı kullanmanıza yardımcı olmak ve akışınızın ve hareketlerinizin hiçbir şekilde kısıtlanmamasını sağlamak için bir giysi tasarlandı," diye ekledi Gradier Xanatus ve yerine oturdu. Katılımcılar her zamankinden daha gergindi, ancak bazıları tüm şehrin gözlerinin üzerlerinde olması nedeniyle heyecanlanmıştı. "ADAYLAR 00139 ve 00327 STATİK ZEMİNE YAKLAŞIN!" Robotik bir ses çevreye yankılandı. Bu aşamanın ikişerli gruplar halinde yapılacağı ortaya çıktı. İki katılımcı, sırasıyla doğu ve batı taraflarından zemine yaklaşmaya başladı. Biri kısa siyah saçlı ve boyun bölgesinde yeşil çizgiler olan bir erkek, diğeri ise uzun mor saçlı ve koç boynuzları olan bir kadındı. İkisi de zemine yaklaşırken sert bir ifadeyle bakıyordu. Hemen ortasına vardıklarında, önlerinde uzun siyah parlayan bir duvar uzanıyordu. "AVUÇ İÇİNİZİ DEĞİŞİM PANOSUNA KOYUN!" Robotik ses tekrar yankılandı. Avuç içlerini duvara koyduklarında, baştan ayağa parlak bir ışık onları kapladı. Giysileri vücutlarından yırtılıp çıkarıldı ve yavaşça organik bir teknolojik giysi ile değiştirildi. Tabii ki, parlak ışık nedeniyle kimse vücutlarını göremiyordu, bu yüzden ışığın içinde neler olup bittiğini bilmiyorlardı. Işık kaybolduğunda, her iki katılımcı da mavi ve siyah çizgili tamamen beyaz organik giysiler giymişti. Giysiler görünüş olarak tam vücut giysilerine biraz benziyordu, ancak açıkça daha sofistikeydi. Her iki katılımcı da giysiyi giyince daha rahat ve esnek hissettiler. Duvar tekrar zemine indi ve robotik ses onlara zeminin kenarında durmalarını söyledi. Oğlan en solda, kız ise en sağda durdu. Zrroouuummmm! Uzun bir duvar aniden zeminden yükseldi ve tüm zemini ikiye böldü. Oğlan elbette sol yarıda, kız ise sağ yarıda duruyordu. Duvar onları ayırarak her birine kendi alanını vermişti. "Şu anda, tüm alt aşamaları içeren tek bir göreviniz var," Gradier Xanatus'un sesi, her iki katılımcı da önlerindeki geniş alana bakarken, tüm mekanı dolaştı. "Statik zeminin diğer ucuna ulaşmak için elinizden gelen her şeyi yapın!"