Bölüm 1123 : Kötü His

------------------ Ancak, E.E. onları kurtarmak istediği halde neden girdabı kapattı? "Bekle Gus, Angy, şimdilik daha fazla gecekondu sakini getirmeyin," dedi E.E. telsizden. Yüzü ciddileşti ve ilerlerken kalabalık onun için yol açmaya başladı. Birkaç saniye sonra durdu ve sola dönerek bakmaya başladı. Pah! E.E bir saniye sonra parmaklarını şıklattı ve soldaki üç gecekondu sakininin üzerinde halka şeklinde bir girdap belirdi. Gecekondu sakinleri, E.E'nin hareketini görünce farkına vardılar ve girdap üzerlerine çöktüğünde dönüp kaçmak üzereydiler. Üçü de anında ortadan kayboldu ve kalabalık endişeli ve şaşkın bir hal aldı. "Aranızda gecekondu sakinleri kılığına girmiş bazı düşmanlar var... Onları ortadan kaldırır kaldırmaz, hepinizi buradan uzaklaştıracağım," dedi E.E, onların şaşkınlığını gidermek için. Zing~ Gustav'ın hemen önünde bir girdap açıldı ve üç kişi dışarı fırladı. Swooossshh~ Gustav ileri atıldı ve üçünü de yakaladıktan sonra onları yere sertçe çarptı. Üçü anında bayıldı ve Gustav onları yerden kaldırıp belirli bir yöne doğru koştu. - "Aildris, sana üç kişiyi getiriyorum," dedi Gustav telsizden. -"Tabii, biz de bu tarafta altı kişiyi yakaladık," diye cevapladı Aildris. E.E, gecekondularda saklanan bir Genxodus üyesini gördüğünde, onu Gustav'a gönderirdi. Aildris, yakalanan Genxodus üyelerini zapt etmek ve onları hapiste tutmakla görevliydi. Herkesin üzerinde, diğer takım arkadaşlarına gerçek zamanlı olarak nerede olduklarını gösteren bir GPS göstergesi vardı. Bu, E.E'nin Gustav'ın bulunduğu her yerde kolayca vorteksler açmasını mümkün kılıyordu. Gustav, bir vorteks ve gecekondu sakinleri gibi giyinmiş figürler gördüğü anda, bu figürlerin Genxodus üyeleri olduğunu anında anlayabiliyordu. Gecekondu mahallesinin başka bir yerinde, MBO kıyafeti giymiş, vücudunu mor bir aura kaplayan bir figür uçarken görülebiliyordu. "Vera, saat 3 yönünde, 200 metre uzakta... bir grup kaçmaya çalışıyor," diye açıkladı Elevora, şehir üzerinde uçarken. Matilda ve Vera başlangıçta bir grup Genxodus üyesiyle meşguldü, ancak Elevora'nın mesajı üzerine, belirtilen yöne doğru yola çıktı. Matilda, dört Genxodus üyesiyle tek başına uğraşmak zorunda kaldı. Neyse ki, etrafta kan bağı zayıflatıcı sinyal yoktu, bu yüzden en ufak bir kısıtlama yaşamadı. Elevora gecekondulardan kaçarken, kaçmaya çalışan iki grup daha gördü. Bu noktada herkes bir Genxodus üyesiyle uğraşmakla meşguldü, bu yüzden Elevora'nın kendisi saldırmaktan başka seçeneği yoktu. -"Gazla! Buradan gidelim ve bu şehrin dışındaki üslerden birinde diğerleriyle buluşalım," Hovercar caddede hızla ilerlerken üyelerden biri bağırdı. Kuzeydoğu sokaklarında hızla ilerleyen iki uçan araba vardı ve her birinde dört kişi bulunuyordu. Bu hızla, birkaç dakika içinde şehrin dışına varabileceklerdi. Ding! Ding! Ding! Ding! <Yakınlık Uyarısı> Güvenlik sistemi düşmanca bir yaklaşım algıladığında, her iki uçan arabada da aniden alarmlar çalmaya başladı. "O da ne?" "Kahretsin! Bu bir MBO subayı!" "Silah sistemini etkinleştirin," İkinci uçan arabadaki Genxodus üyeleri telaşla seslendiler. Yukarıdan yaklaşan Elevora, uçan arabalardan silahların çıkmaya başladığını görebiliyordu. Bam! Ting! Ting! Ting! Bir saniye sonra ona doğru mermiler ateşlenmeye başladı. Sweeeevvv! Fwwoohh~ Elevora, mermilerden kaçmak için havada zarifçe bir yandan diğer yana saptı. Onlardan biri onun hareketini tahmin etti ve bir patlayıcı ateşledi. Elevora kendini bu patlayıcının görüş alanında buldu ve bileğini çevirdi. fwwwhiiiii~ Elinden morumsu bir fırtına patladı, patlayıcıya çarptı ve havada büyük bir patlama yarattı. Boooom~ Şok dalgaları çevreye yayıldı ve uçan arabaları yoldan fırlattı. Biri havada uçarak yan taraftaki yüksek bir binaya çarptı. Bang! Duvarları tamamen yıkarak birkaç saniye içinde binanın diğer tarafına geçti. "Ahhhhhh!" İçerideki üyeler, uçan araba duvarları aşarak diğer tarafa ulaşıp yüz fitten fazla yükseklikten yere düşmeye başlayınca dehşet içinde çığlık attılar. Fwwhiii! Aniden, uçan araca hareket ettirilemez bir kuvvetin temas ettiğini hissettiler ve düşüşleri durdu. Elevora hızla diğer tarafa ulaştı ve uçan arabayı yakaladı. Sol eliyle tüm aracı nazikçe kaldırdı ve diğer uçan arabanın çarptığı binanın diğer tarafına doğru uçtu. -"Aildris, burada bir tane var," diye bildirdi Elevora. Şehrin başka bir yerinde Falco, Ria ve Teemee, otuz fitten fazla boyunda devasa bir robot benzeri figürle karşı karşıyaydı. Her zamankinden farklı olarak, bu robot çok daha sağlamdı ve daha fazla ateş gücüne sahipti. Üçü, herhangi bir kan bağı engelleyici sinyal tarafından kısıtlanmamalarına rağmen, onunla başa çıkmakta zorlanıyordu. Fwwhiiionnnn~ Ria yere bastığında toprak çöktü ve devasa mekanik robot yere batmaya başladı. Thwwiiihh~ Vücudunun üst kısmında aniden daha fazla itici güç belirdi ve Ria'nın yarattığı delikten fırlamasına neden oldu. "Tch!" Ria, mekanizmayı tekrar tuzağa düşürmeyi başaramadığını fark edince yüzünü buruşturdu. "Seni küstah, düşük bütçeli yaratık! Öl!" Dark Falco, yanındaki binanın tepesinden atlayarak bağırdı. Karanlıktan yapılmış devasa bir pençe sağ kolundan çıktı ve onu sallamaya başladı. Havada olan mekanik, aynı şekilde tepki verdi ve bir enerji kılıcıyla saldırdı. Bam! İki güç çarpıştığı anda, şok dalgaları etrafa yayıldı ve ikisini ayırdı. Mekik, yere zarar görmeden indi, Dark Falco ise yere temas ederken öfkeyle yanıp tutuşuyordu. Düşüşü önceden tahmin eden Teemee, mekanik robotun arkasında belirdi ve avucunu öne doğru uzattı. Bang! Kızıl bir parıltıyla kaplı eli, mekanizmanın sol bacağına temas etti ve onu öne doğru sendeletti. Sol bacak bölgesindeki zırh çok hızlı bir şekilde parçalandı ve üzerine gri bir renk yayıldı. -"Bu çok zahmetli, önce ondan kurtulalım." İki Genxodus üyesinin her hareketini kontrol ettiği mekanik robotun içinde, önce Temee'den kurtulmaya karar verdiler. Mekanizmanın göğüs bölgesinin ortasında mor renkli bir top oluşmaya başladı. Enerji topu büyüdükçe, üzerinde kırmızı elektrik arkları yüzmeye başladı. Teemee bunu fark etti ve diğer ikisine birlikte saldırmaları için seslendi. Swwoossshh~ Hepsi ileriye doğru hızla koştular, ancak bir saniye sonra, artık bir bungalov evi kadar büyük olan devasa top ileriye doğru fırladı. Bunun kendisine doğru fırlatılacağını önceden tahmin eden Teemee, başka bir yeteneğini etkinleştirdi. Fwwhiii~ Hızı katlanarak artarken, tüm vücudu aniden kırmızı bir parıltıyla kaplandı. Swooossshh~ Teemee kolayca yana doğru koştu ve yüksek bir binaya atladı, devasa mermiyi kıl payı kaçırdı. Aynı anda, Dark Falco tekrar mekanizmanın önüne geldi ve bir dizi güçlü saldırı gönderdi. Ria da gökyüzünden kayalar yağdırıyordu. Teemee ortak saldırıya katılmak üzereyken, daha önce kaçtığı mermi havada U dönüşü yaptı ve tekrar ona doğru yöneldi. Fwwwhiii~ Bir kez daha kaçmayı başardı, ancak bu, Ria ve Falco'ya katılmasını engelledi. Mekik ikisiyle birlikte karşılık vermeye başlamıştı ve yenik düşecek gibi görünmüyordu. Bang! Bang! Teemee, üzerine kilitlenen mermileri defalarca kaçmakla meşgulken, diğer ikisi bu mekanik robotla eşit şartlarda mücadele ediyor gibi görünüyordu. ------ "Sadece birkaç tane kaldı," dedi Gustav iletişim kanalından. "Birazdan size katılacağız," diye ekledi Angy. Operasyonun resmi olarak başlamasından bu yana neredeyse otuz dakika geçmişti ve gecekondu sakinleri neredeyse tamamen güvenli bir yere nakledilmişti. Patlamalar durmamıştı ve yakın zamanda duracağı da görünmüyordu. Gustav, bugünkü operasyonun ana hedefine henüz ulaşamamıştı ama gecekondu sakinlerini kurtarmayı bitirdikten sonra ona geçecekti. Swooosshh~ Gustav, gecekondu mahallesindeki başka bir yere doğru koşarken, aniden içini bir önsezi kapladı. "Hmm?" Herkesten önce bir şey fark etmiş gibiydi. Durdu ve bir binanın çatısına atladı. Thooommm~ Bir saniye sonra... Zzzhii~ Zzhiii~ Zzhhii~ Zzhhii~ Yeşil ışık sütunları aniden gökyüzünden aşağıya doğru fırlamaya başladı.