Bölüm 428 : Otuz ikinci tur [3]

"Başlayın!" Hakemin sözleri yankılanır yankılanmaz, Ava ve Amelia aynı anda hareket ettiler. Elini kaldırdığında, havadaki mana Amelia'nın avucuna doğru toplanarak dairesel bir basınçlı rüzgar topu oluşturdu. Birkaç saniye içinde top basketbol topu büyüklüğüne ulaştı ve Amelia düşük bir çığlık atarak topu Ava'nın yönüne doğru yönlendirdi. Swooosh—! Alçak bir tıslama sesiyle top, korkunç bir hızla havayı delip Ava'nın yönüne doğru hızla ilerledi. O kadar hızlıydı ki, aşağıdaki seyirciler hiçbir şey göremedi. Amelia saldırıya hazırlanırken, üç mavi kartı elinde tutan Ava, manasını kartlara aktardı ve kartları önüne fırlattı. Bunu yaparken ayağını yere bastırdı ve vücudunu geriye doğru itti. Şİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİ Kartlar elinden ayrıldığı anda, önünde üç dev buz sütunu belirdi. Bang—! O anda top sütunlarla temas etti ve tüm arenada korkunç bir patlama yankılandı. Ancak şunu belirtmek gerekir ki, Ava Amelia'dan iki küçük rütbe daha düşüktü ve kartları da öyleydi. Top sütunlara temas ettiği anda, kırık cam gibi parçalara ayrıldılar ve havada küçük bir sis oluşturdular. Neyse ki Ava, buz sütunlarının kırılganlığını zaten biliyordu. Onları kullanmasının tek nedeni, bir sonraki hamlesi için kendine yeterli zaman kazanmaktı ve tam da bunu yaptı. Flütünü çıkararak, hızlıca üfledi. Tootle de~ Melodik bir melodi aniden tüm arena sahasında yankılandı. Bu sırada, Ava flütünü çalarken Amelia'nın saldırısı hiç durmadı. Saldırının tek farklı yanı, hızının yavaşlamış olmasıydı. Bu elbette buz sütunlarının sonucuydu. Birkaç saniye içinde saldırı Ava'nın önüne ulaştı. Ancak o anda bir şey oldu. Saldırı ona çarpmak üzereyken, devasa bir kaya parçası gibi bir yaratık onun önünde belirip yere çarparak gürültüyle patladı. Booom— Sonra, yaratığın ortaya çıkmasının ardından, top yaratığa çarptığında korkunç bir patlama arenada yankılandı. Toz ve enkaz havada uçuşarak orada bulunan herkesin görüşünü engelledi. Bu sırada, izleyen herkesin kalbi sıkıştı ve herkes merakla bekledi. "Ava saldırıyı durdurabildi mi, durduramadı mı?" Neyse ki, tozlar yerleşip Ava'nın önünde duran devasa böcek benzeri yaratığı ortaya çıkardığında, tüm şüpheler birkaç saniye içinde giderildi. Ön kısmı genişçe açılmış ve üzerinde sadece birkaç çizik olan yaratık, tamamen zarar görmemiş görünüyordu. Ayrıca, arkasında flütünü dudaklarına bastırmış Ava duruyordu. İzleyiciler, Ava'nın önünde duran yaratığa bakarken yüzlerinde anında şaşkınlık belirdi. Neyse ki, spikerler sadece gösteriş için orada değildi ve Lorena hemen yorum yaptı. "Oradaki metal kaplı bir böcek. Saldırı gücü düşük, ancak savunma gücü inanılmaz olan bir yaratık. Basitçe söylemek gerekirse, muazzam tanklar." Zack başını sallayarak yanından hızlıca devam etti. Gözlerinde heyecan parladı. "Evet, az önce gördüğünüz gibi, düşük seviyeli bir yaratık olmasına rağmen Amelia'nın darbesine dayanabildi. Ava'nın rakibi." "Oh, Ava daha fazla yaratık çağırıyor gibi görünüyor," diye ekledi Lorena, önündeki ekrana işaret ederek. Ve sözleri henüz yankılanırken, Ava bir kez daha flütünü üfledi. Tootle de~ Üflemesi ile birlikte, flütü ince bir ışık sardı ve üç yaratık daha aniden onun yanında belirdi. Yaratıklar ortaya çıkınca, Ava'nın yüzü oldukça soldu. Üç yaratık ortaya çıkınca Zack'in yüzünde bir anlama geldi ve yumuşak bir sesle mırıldandı. "İlginç, demek Ava savunma yoluna gitti." Ava'nın az önce çağırdığı yaratıklar, çelik ağ ören örümcekler olarak bilinen, çelik kadar sağlam ve güçlü ağlar atabilen korkunç bir sınıf yaratıktı. Zack'in sözleri yankılanırken, boş durmayan Amelia bir kez daha saldırdı. Bu sefer üç top çağırdı. Onları yaratması sadece birkaç saniye sürdü ve bitirir bitirmez hızla Ava'nın yönüne gönderdi. Ne yazık ki Zack için Ava hazırdı. Parmaklarını şıklatarak çağırdığı üç çelik ağ örümceği hızla uzaklaşarak küçük bir üçgen oluşumu oluşturdu. Pozisyonlarını ne kadar hızlı ve hazır bir şekilde aldıklarından, Ava'nın bu oluşumu birçok kez prova ettiği herkes tarafından anlaşıldı. Alt vücutlarını alçaltan örümcekler, saldırının geldiği yöne doğru hızla örümcek ağları fırlatarak büyük, parlak bir ağ oluşturdular. Ama bu kadarla kalmadı, bir sonraki örümceğin ortaya çıkmasının ardından, metal kaplı böcek hızla ağın birkaç metre arkasına geçti. Bu elbette her şeyi arkadan yöneten Ava'nın talimatıyla oldu. Ve metal kaplı böcek tam o anda geldiğinde, üç saldırı ağlarla temas etti. Tıpkı bir paraşüt gibi, toplar ağlarla temas ettiği anda büyük ölçüde şişti. Çat! Çat! Ancak sonunda, Amelia'nın gücü, birkaç ağın durduramayacağı kadar güçlüydü. Ağı hızla çözülürken, tüm arenada düşük bir çıtlama sesi yankılandı. Ancak ağların amacı saldırıları durdurmak değil, sadece momentumlarını bozmaktı. Salonun içindeki enerji dağıldıktan sonra, Ava hızla ileriye atılan ve saldırılara kafa tutan metal kaplı böceğe doğru döndü. Booom—! Booom—! Metal kaplı böcek, alanın kenarına kadar geri kayarken, yüksek patlama sesleri bir kez daha arenada yankılandı. Tssss. Böcek geri kayıp seyirciler onun görünüşünü görebilir hale geldiği anda, herkes soğuk bir nefes aldı. Dış tabakası tamamen çatlamış olan metal kaplı böcek, daha da kötü durumdaydı. Ayağa kalkmaya çalışırken vücudu defalarca sendeledi ve sonunda dayanamayarak yere düştü. Metal kaplı böceğin yönüne bakarak Ava yumuşak bir sesle dedi. "Geri gel." Tootle de~ Flütüne üfleyen Ava, böcek hızla arenadan kayboldu ve flütün içindeki küçük cep boyutuna girdi. Onun kaybolmasının ardından, Ava'nın yüzü inanılmaz derecede ciddi bir hal aldı. Canavarının bu kadar çabuk yenileceğini beklemediği belliydi. Swooosh—! İşleri daha da kötüleştirmek için, arkada kendini beğenmiş bir ifadeyle duran Amelia bir kez daha saldırdı. Parmağını gökyüzüne doğrulttu ve korkunç bir basınç arenaya çöktü. Hareketinin ardından, Ava'nın yönüne bakarak parmağını ona doğru uzattı. Saldırmadan önce fısıltıyla mırıldandı. Şiddetli bir fırtına gibi, saldırı Ava ve canavarlarının üzerine çöktü. Önceki saldırılardan farklı olarak, bu saldırı arenanın neredeyse yarısını kapladı ve hem Ava hem de canavarı hızla içine sürüklendi. Saldırıya bakarak Ava saldırmadı. Bunun yerine, ağzını flüte bir kez daha koydu ve üfledi. Tootle de~ Hafif melodik bir ses duyuldu ve ardından tüm örümcekler arenadan kayboldu. Bu kadar da değildi, flütü bir kez daha üfleyen Ava arkasını döndü ve arenanın kenarına doğru koştu. Kenara vardığında, arkasını dönmeden arenadan atladı ve orada bulunan herkesi şok etti. "Bu..." [ ] Ava'nın arenadan atladığını gören stüdyodan izleyen Lorena ve Zack, ellerini masaya bastırarak şok içinde ayağa kalktılar. Sonra, birbirlerine bir saniye boyunca baktılar, kameralara geri döndüler ve sandalyelerine çöktüler. "Bayanlar ve baylar, yarışmacı Ava Leafz..." "Durun, bakın." Zack'i keserek, Lorena aniden ayağa kalktı ve ekranı işaret etti. Ekranda, Amelia'nın hemen arkasında duran Ava, hakemlere heyecanla bakıyordu. Hakemin galibi açıklaması için beklediği belliydi. Ve hakem bir şey söylemek üzereyken, Amelia aniden kötü bir önsezi hissetti. Ama çok geçti, çünkü aniden arkasından güçlü bir mana dalgalanması hissetti. Yıldırım hızıyla arkasını döndü ve kaynağın geldiği yere doğru elini uzattı, ama elinde bir büyü çemberi belirene kadar, beş büyük ateş sütunu tüm vücudunu sardı. Ateş sütunlarının kaynağı, flütünü üfleyerek hemen ardından gelen Ava'dan başkası değildi. Önünde aynı anda altı canavar belirdi. Altı canavardan üçü daha önce gördükleri örümceklerdi, diğer üçü ise alevlerin içinde boğulmakta olan Amelia'nın üzerine hızla atılan vahşi kurtlardı. Olayı izleyen seyircilerin gözlerinde tam bir şok ifadesi belirdi. Bir an Amelia'nın kazandığını düşünürken, birdenbire Ava durumu tersine çevirdi ve şimdi kazanan taraf olmuştu! Kurtlar ona saldırmak üzereyken, yukarıdan bir el indi ve Amelia'yı saran ateşi de dahil olmak üzere herkesi havaya uçurdu. Ateş kaybolduğunda, Amelia'nın bitkin hali sahnede belirdi. Ağır nefesler alıp, dağınık ve yanmış giysileriyle Ava'nın yönüne öfkeyle baktı. "Seni kaltak!" Zayıf bir şekilde ayağa kalkarken hırladı. Ama bir şey yapamadan, hakemin sesi arenada yankılandı. "Maçın galibi Amelia. 16 turuna geçecek." "…eh?" "Ne?" Herkes hakemin sesini duyduğu anda, seyircilerin yüzlerinde şaşkınlık ifadeleri belirdi. Bu, özellikle ekranlarına küfürler yağdırmaya başlayan insan seyirciler için geçerliydi. Ava rakibini açıkça yenmişken nasıl kaybedebilirdi?! Hakem kör müydü? Bu sırada Zack, ekrana bakarken düşünceli bir ifadeyle bakıyordu. Yanındaki Lorena bunu fark etti ve sordu. "Bir şey mi anladın?" Ekrana birkaç saniye daha bakarak Zack, sonunda karmaşık bir ifadeyle başını salladı. "Anladım." İzleyiciler bunu duyar duymaz anında suskunluğa büründüler. Derin bir nefes alan Zack, arenanın kenarlarını işaret ederek devam etti. "Yanılmıyorsam, Ava arenadan atladığı anda, kendisini arenanın diğer tarafına taşımak için bir tür hava canavarı çağırmış olmalı. Kısacası, diğer tarafa geçebilmesinin sebebi arenanın altından uçmuş olması." Herkes bu değerlendirmeyi duyunca başını salladı. Çoğu kişi, Ava'nın arenanın diğer tarafına kadar uçtuğunu görünce de aynı sonuca varmıştı. Zack başını sallayarak üzülerek şöyle dedi. "Maalesef, kurallara göre, yarışmacının başı arena zemininin altına düştüğü anda oyun dışı kalır ve Ava'nın başı arena zemininin altına düştüğü için, üzülerek onun kaybettiğini söyleyebilirim." Dinleyen herkesin yüzünde, neden kaybettiğini nihayet anladıkları için anlayış dolu bakışlar belirdi. "Bununla birlikte, Ava muhteşem bir performans sergiledi ve bizi utandırmadığını söyleyebiliriz. Kurallar olmasaydı, o kazanırdı." Zack ayağa kalkıp alkışlamaya başladı. Onun örneğini takip ederek stüdyodaki herkes de aynı şeyi yaptı. "Harika iş çıkardın." "Teşekkürler." Ağaçların altında Ava'yı selamlayarak elimi kaldırdım ve high five yaptık. Pack—! High-five yaptıktan sonra, yanımdan geçerken Ava yumuşak bir sesle mırıldandı. "Söylediğin gibi yaptım." "Mhm, gördüm." Onun sözlerini duyunca yüzüme bir gülümseme yayıldı. Az önce olanlar kasıtlıydı. En başından beri Ava ve ben, onun rakibini yenme ihtimalinin düşük olduğunu biliyorduk. Bununla birlikte, ona yine de denemesini ve işler yolunda gitmezse planladığım gibi yapmasını söyledim, ki aynen öyle oldu. Arenanın altına gidip Amelia'yı arkadan pusuya düşürmekti. Amelia'nın dosyalarını inceledikten sonra, onun Vaalyun'un sağ kolu olduğunu fark ettim. Hani, bir gün önce tanıştığım nazik elf. Bunu öğrendiğimde, içimdeki kindarlık alevlendi. "Rakibini yenemeyeceğini düşünürsen, arenadan atla, Newton'un yardımıyla diğer tarafa geç ve ona saldır. Kendini tutma, onu yok et." Ona aynen böyle söyledim. Amelia kuralları bildiği için, Ava'nın böyle aptalca bir hata yapacağını düşünmemişti ve bu gerçeği kullanarak, şey, olan oldu... Ayrıca, Ava'nın masum görünüşü nedeniyle, kimse onu bunun için suçlamazdı. Amelia'nın tamamen aşağılanmış ve sinirli olduğu yere bakarken, yüzümde bir sırıtış belirdi. Sonra uzakta duran gümüş saçlı bir elf'e bakarak, içimden yumuşak bir sesle mırıldandım. "Merak etme, daha fazlası var." Bu sadece başlangıçtı.