Bölüm 910 : Acırsa söyle, tamam mı? **

"Gerçek olana başlayalım mı?" Nux yüzünde bir gülümsemeyle sordu. Melia sadece ona baktı ve hiçbir şey söylemedi. Ancak, yüzündeki beklentili ve utanmış ifade, Nux'un duymak istediği cevabı zaten veriyordu. Dürüst olmak gerekirse, içinden onu biraz kızdırmak, bunu kendisinin istemesini sağlamak geliyordu. Ancak, sonunda Nux kendini kontrol etti. Melia'nın ilk seferinde nazik davranmaya karar vermişti. Melia'ya istediği her şeyi vermek, bu anı onun için şimdiye kadarki en güzel anı yapmak istiyordu. Bu düşünceyle, Nux'un elleri yavaşça Melia'nın siyah elbisesine doğru ilerledi. Sonunda elbisesine dokunduğunda, Melia'nın yüzüne baktı, Melia hızla göz teması kurmaktan kaçındı. Nux'un ne yapacağını biliyordu ve yüzüne bakamayacak kadar utanmıştı. Sadece davranışlarından bile, Melia'nın kendini ne kadar zorladığını anlamak mümkündü. Hâlâ rahat değildi. Nux bunu biliyordu, bu yüzden işleri daha da yavaşlatmaya karar verdi. Eğildi, yüzü Melia'nın göbek deliğinin hemen önündeydi. Dürtüsünü kontrol edemeyen Nux, hareket etti ve Melia'nın elbisesinin üzerinden göbek deliğini öptü. "Mnnhhh~" Bu samimi dokunuşu hisseden Melia inledi. Nux, Melia'nın uyluklarını nazikçe yoğurdu, beklediği gibi, vücudu biraz fazla gergindi. Nux, dudaklarını göbek deliğinden kasık bölgesine doğru nazikçe gezdirerek uyluklarını ovmaya devam etti. Yaklaştıkça Melia'nın tepkisi daha da güçlendi, ancak Nux'un ilgisiyle Melia'nın vücudu sonunda gevşemeye başladı. Yatak çarşaflarını sıkıca tutan elleri artık Nux'un başındaydı, vücudunu saran dalga dalga zevk, vücudunu farklı açılarda hareket ettirmesine neden oldu, sırtıyla farklı kavisler oluşturdu, o kadar ileri gitti ki Nux onu tutmak zorunda kaldı. "Kaçmaya mı çalışıyorsun?" O, oturup Melia'nın gözlerine bakarak şaka yaptı. Melia başka yere bakmak istedi, ancak Nux iki elini de yüzünün hemen yanına koyarak başka yere bakmasına izin vermedi. Sonra yüzünü tehlikeli bir şekilde ona yaklaştırdı ve "Kaçmayı düşünmüyorsun, değil mi?" diye sordu. Nux'un altın rengi gözlerine bakmak zorunda kalan Melia kendi kendine mırıldandı "H-Hayır." "Bu iyi." Nux yumuşak bir sesle fısıldadı. "Ben de senin kaçmana izin vermeyi düşünmüyorum. Bugünden sonra, sen benim olacaksın." Nux konuştu, altın rengi gözleri sahiplenici bir şekilde parladı. Melia kızardı. Nux dudaklarını Melia'nın dudaklarına yaklaştırdı, ama onu öpmedi, son anda durdu. Melia'nın vücudu kendiliğinden hareket etti, başını kaldırdı ve kendi dudaklarıyla Nux'un dudaklarına nazikçe dokundu. Bir başka ateşli ama masum öpücük başladı, ancak bu sefer Melia'nın vücudu öncekinden çok daha rahattı. Nux'un elleri elbisesine doğru kaydı. Melia, onun ellerinin ne yapacağını bildiğini hissetti, ancak öpüşmekle meşgul olduğu için bunu düşünmeye vakti yoktu. Dürüst olmak gerekirse, buna bağımlı hale geldiğini hissediyordu. Nux'un elleri ustaca hareket etti, Melia'nın elbisesini hızla gevşetti ve dudakları ayrıldığında, onun siyah elbisesini nazikçe çıkardı, soluk beyaz, berrak tenini ve giydiği siyah sütyen ve külotu ortaya çıkardı. Nux'un gözleri Melia'nın kum saati vücuduna takıldı. "Melia, çok güzelsin..." Yüzünde şaşkın bir ifadeyle onu övdü. Melia başka yere bakmak istedi, ancak Nux'un ona hayran bir ifadeyle baktığını görünce, uzaklaşamadı. Gözleri Nux'un yüzüne takılmıştı. Aniden, Nux da kıyafetlerini çıkardı ve sadece iç çamaşırlarıyla ayakta durdu, bu da Melia'nın gözlerini başka yere çevirmesini daha da zorlaştırdı. Nux'un kompakt ama güçlü kasları, mükemmel karın kasları, kaslı kolları, tüm bunlar onun gülünç derecede yakışıklı yüzüyle birleşince, bir kadının bakış açısından Nux kesinlikle bakması keyifli biriydi. Ve şu anda, Melia gözlerini bu 'zevkten' hiç ayıramıyordu. "Gördüğün şey hoşuna gitti mi?" Nux, yüzünde şakacı bir gülümsemeyle sordu. "Sen... çok yakışıklısın..." Melia övgüyle, parmaklarıyla dikkatlice Nux'un alt karın kaslarına dokundu. Sonra gözleri Nux'un şişkinliğine takıldı. Melia donakaldı. Nux gülümsedi, nazikçe elini tuttu, sonra diğer elini de tuttu ve ikisini birden Melia ellerini kullanarak göğüslerini saklamak istedi, ancak Nux ellerini tuttuğu için 22:56 bunu yapamadı. ellerini ellerinin üzerine koydu ve dudaklarını öptü. Ancak Melia öpücüğün tadını çıkaramadan, Nux aşağı indi ve çenesini öptü, sonra boynunu, göğsünün üst kısmını öptü ve sonunda dudakları Melia'nın sütyenine değdi. Yüzünde vahşi bir gülümsemeyle, Nux sütyeni ağzıyla yakaladı ve sonra onu çıkardı, Melia'nın soluk beyaz göğüslerini ve güzel açık pembe meme uçlarını ortaya çıkardı. Melia göğüslerini elleriyle saklamak istedi, ancak Nux ellerini tuttuğu için bunu yapamadı. "Bu ikram için teşekkürler, benim lezzetli Vampirim." Nux, dilini dışarı çıkararak Melia'nın sağ meme ucunu yalamaya başladı. "Annh~" Melia'nın ağzından, meme ucuna ıslak bir şeyin dokunduğunu hissedince bir inilti sızdı. Nux'un serbest elini hareket ettirerek Melia'nın diğer göğsünü okşamaya başladı. Melia'nın vücuduna zevk dalgaları yayıldı ve iniltiye devam etti. "Aannnhh~~" Sonra aniden, Nux meme ucunu yalamayı bıraktı ve oturdu. Melia'nın kum saati vücuduna tekrar baktı ve sonra gözleri zaten ıslanmış olan külotuna takıldı. "Sanırım artık hazırsın." Nux sırıttı. Sonra hiç vakit kaybetmeden, Melia'nın son savunma katmanını hızla çıkardı ve zaten aşk sıvısıyla ıslanmış pembe küçük kız kardeşini ortaya çıkardı. Nux sonunda anladı. Melia... Nux'un ilk başta düşündüğünden çok daha hassastı. "Oh, artık fazlasıyla hazırsın." Nux kıkırdadı. Sonra iç çamaşırını indirdi ve bilinmeyen tehlikelerle dolu başka bir mağarayı keşfetmeye hazır olan askerini ortaya çıkardı. Melia'nın gözleri Nux'un çubuğuna takıldı, bir anlığına kaybolmuş bir ifadeyle ona baktı, ancak Nux alt dudaklarının üzerine sikini sürtmeye başlayıp vücuduna zevk dalgaları gönderdiğinde hayal aleminden çıktı. "Aannnhh~~" Melia inledi. Vajinası daha fazla aşk suyu salgılayarak Nux'un çubuğunu kayganlaştırdı. Nux sonra Melia'ya baktı ve "Acıyorsa söyle, tamam mı?"