Bölüm 856 : Yeni Köleler

"Sadece bir kez soracağım, Hepiniz benim kölem olmak istiyor musunuz?" Nux sordu. "Haaah? Senin gibi bir piçe boyun eğeceğimizi mi sanıyorsun?" Vindan, yüzünde açıkça nefretle konuştu. "Bir şeyi unutmuyor musun? Kararınız arkadaşlarınızın kaderini belirleyecek..." "Onu tehdit etmek için benim adımı kullanmayı bırak. Henüz o kadar zayıf değilim." Bunca zamandır sersemlemiş olan Miliana sonunda hayal aleminden çıktı ve Nux'a öfkeyle baktı. Nux ona döndü ve yüzünde bir gülümsemeyle ona doğru yürüdü. "Bu halimle pek korkutucu görünmüyorum, değil mi?" Bu sözleri söyleyerek, Nux elini Miliana'ya uzattı. Miliana, hatırlamak istemediği bazı anıları hatırladı ve Nux'a doğru koşarak, elinden gelen her şeyle ona saldırmaya çalıştı. "Ghhwwwaaffhfkkkh!!" Ancak Nux sadece yana çekildi ve dizini kullanarak Miliana'nın karnına saldırdı. Darbe o kadar güçlüydü ki Miliana gözlerinin yerinden çıkacakmış gibi hissetti, midesi bulandı ve kan öksürdü. Vücudu bir saniye havaya kalktı ve sonra tekrar dizlerinin üzerine düştü. Ancak Nux bununla yetinmedi, ona tekrar tekme attı ve Miliana yere düştüğünde, Nux onun kafasına bastı. "MILIANA!!" Vindan endişeyle bağırdı. Nux sonra Vindan'a döndü ve gülümsedi. "Şu anda kafatasını ezebilirim, üçüncü bir ölüm görmek ister misin? Başka bir Büyük Bilge'yi kaybetmek yazık olur ama o kadar sinirliyim ki bunu yapabilirim." Nux'un gülümsemesi şeytani bir hal aldı. "Sakın yapma!" "Vindan Lizian, benim kölem ol." "Vindan, yapma... AAagggghhHHhhh!!" Miliana bir şey söyleyemeden, Nux onun diğer kolunu da kesti. "Anlamsız dramlara ihtiyacım yok, karar vermek için 3 saniyen var." Nux daha sonra Xavien ve Vindan'a bakarak şöyle konuştu "Siz ikiniz benim kölem olmak istiyor musunuz?" "Ben-ben istiyorum." Xavien ilk olarak başını salladı. "2 saniye kaldı." Nux, Vindan'a bakarak mırıldandı. "Ben... Öyleyim! Şimdi onu rahat bırakın!" [Köleler: Vindan Lizian, Xavien Frugale …] Nux'un gözlerinin önüne bir mesaj belirdi ve o gülümsedi. Vindan ve Xavien ise bedenlerine garip bir enerjinin girdiğini hissettiler ve yüzlerindeki ifade değişti. "B-Bize ne yaptın?" Vindan, Nux'a bakarak sordu. Ancak Nux onu tamamen görmezden geldi ve Ayağındaki baskıyı artırarak Miliana'nın yüzünü yere daha da sertçe bastırdı. "Hala cevabını duymadım," "Çekil başımdan... AAAAGGGGGGHHHHHHHHHHH!!!!" "AAAAGGGGGHHHHHHHHHHHH!!!!" Vindan, Nux'u Miliana'dan uzaklaştırmaya çalışarak bağırdı, ancak aniden vücudunun her yerinde dayanılmaz bir acı hissetti ve çığlık attı. Ve yalnız değildi, Xavien, hiçbir şey söylemese de, Nux'un ne yaptığını fark ettiğinde sahip olmaması gereken 'düşüncelere' sahipti ve bu, Köle Mührü'nün ihtiyacı olan tek şeydi. Xavien de ciğerlerinin tüm gücüyle çığlık attı. İki Büyük Bilge, acı içinde yerde yuvarlanarak yüksek sesle çığlık atmaya devam ettiler. Çığlıkları, bunu gören tüm insanları dehşete düşürdü, şoktan gözlerini genişletip korkudan titrediler. Aniden, Nux geri adım attı ve Miliana'nın yanına çöktü. "Bütün bunları senin yüzünden yaşıyorlar, biliyor musun?" "D-Durun... Yaptığınız şeyi d-durdurun..." Miliana, yüzünde dehşet dolu bir ifadeyle konuştu. Xavien ve Vindan... Onları hiç böyle görmemişti... Onlar, uzuvları kesilse veya delinse bile sorun olmayan varlıklardı... Sadece... Sadece ne tür bir acı çekiyorlardı ki yerde yuvarlanıp öyle çığlık atıyorlardı... "Ne yapacağını biliyorsun, değil mi?" Nux konuştu ve sonra sordu "Miliana Winfer, benim kölem olmaya razı mısın?" "Evet! Yaptığın şeyi durdur! Ne istersen yaparım!" Miliana'nın cevabı neredeyse anında geldi. [Köleler: Miliana Winfer, Vindan Lizian, Xavien Frugale…] Nux'un önünde başka bir ekran belirdi. Miliana da vücuduna garip bir enerjinin girdiğini hissetti, ancak umursamadı, sadece Nux'a bir bakış attı ve "L-Lütfen, durdur şunu…" Gözleri buğulanmıştı... Bu, her zamanki sert bakışlarından tamamen farklıydı. "..." Nux sessiz kaldı. Dürüst olmak gerekirse, şaşırmıştı. Bu Büyük Bilgeler, birbirlerine oldukça yakındılar. Beklediğinden çok daha fazla. Ellerini salladı, Xavien ve Vindan'ın hissettiği acı azaldı, vücutları titreyerek ve terleyerek yere yığıldılar. Aklında çok fazla şey vardı, ancak tüm bu duyguların en güçlüsü korkuydu... Hissettikleri acı... dehşete kapılmışlardı... bunu bir daha asla hissetmek istemiyorlardı... Ne olursa olsun. Vindan ve Xavien, tüm bunları yaptıkları kadın olan Miliana'ya bakmadılar bile... kendilerine biraz zaman ayırmaları gerekiyordu. "Kaç kez görsem de, hala ilk gördüğüm kadar korkutucu..." Felberta yüzünde tuhaf bir ifadeyle konuştu. "Katılıyorum... Asla alışamayacağım..." Evane başını salladı... "O acı... Düşündüğümde hala tüm vücudum titriyor..." Thyra mırıldandı. Diğer kadınlar ona döndü, Ember omuzlarını okşadı. Ancak Thyra omzunu çekerek "Bana acıma, yine de bunun olduğu için minnettarım. Gerekirse o acıyı tekrar yaşarım." "Sana daha önce söylemiştim, değil mi? Bir daha asla hiçbir tür acı çekmek zorunda kalmayacaksın, aşkım." Aniden, Thyra tanıdık ellerin onu kucakladığını hissetti. Yüzünde hafif bir gülümsemeyle, gözlerini kapattı ve geriye doğru yaslandı, Nux'un onu taşımasına izin verdi. Nux, yüzünde nazik bir ifadeyle Thyra'nın boynunu öperken gülümsedi. "Onları hala köleye dönüştürmen gerekiyor." Thyra mırıldandı. "Mhm, bunu yapacağım, Bir dakika sonra." Nux oyalanıyordu. Tabii ki Thyra umursamadı. Hiç umursamadı. Thyra ve Nux 2 dakika öyle kaldılar, ardından Nux Thyra'yı kucağına aldı ve Destiny'nin diğer üyelerine doğru yürüdü. "Hadi bunu halledelim, tamam mı? Onlar bekliyorlar." Nux, belirli bir yöne bakarak mırıldandı. "Sizler benim kölelerim olmak ister misiniz?" "Evet." Hiçbir direnç gösterilmedi ve Nux 16 yeni köle kazandı.