Bölüm 84 : Ah, doğru, onlar da buradaydılar...

Edda hızla [Gizleme] yeteneğini etkinleştirdi ve saraydan ayrıldı. Aklına birçok düşünce gelince, elinden geldiğince hızlı koştu. "Umarım onlarla kavga etmeye başlamaz! Bu konuda gerçekten çok korkuyorum. Ne olursa olsun, onlar hala bir markinin evinin suikastçıları, güçlü olmalılar!" Sonra hızını daha da artırdı ve birkaç dakika sonra Felberta'nın malikanesinin önünde belirdi ve doğrudan içeri girdi. [Gizleme] yeteneğini etkinleştirdiği için, kimse onun içeri girdiğini göremedi ve herhangi bir engel veya kısıtlama olmadan hızla yemek odasına girdi, ancak gördüğü manzara onu büyük ölçüde şaşkına çevirdi. Dio ve diğer 3 kadın, biri Viscount Felberta, diğer ikisi ise hizmetçileri olmalıydı, yemek masasında oturmuş akşam yemeği yiyorlardı. Üç kız, ona bir sonraki lokmayı vermek için yarışıyorlardı ve Nux her şeyi gülümseyerek izliyordu. Ortam canlı görünebilirdi, ancak masanın arkasında yatan dört cesedi fark ettiğinde gözleri fal taşı gibi açıldı. "Bunlar onun bahsettiği suikastçılar mı?" Orada sersemlemiş bir şekilde durdu ve dördü akşam yemeğini yedikten ve Nux mırıldandıktan sonra hayalinden çıktı. "Hmm? Edda neden bu kadar geç kaldı? Kayboldu mu? Senin nerede yaşadığını bilmiyor mu?" "Hayır, baş hizmetçi olarak benimle yakın olmasa da nerede yaşadığımı biliyor olmalı" diye cevapladı Felberta. "Neredesin, sapık hizmetçim?" Nux'un sesi kafasında yankılandı. Hemen [Gizleme] yeteneğini devre dışı bıraktı ve onların önüne çıktı. "Oh! Buradasın." Nux mırıldandı, ancak içten içe şaşırmıştı. "Neden [Algı] yeteneğim onu algılamadı? [Gizleme] yeteneği [Algı] yeteneğinden daha üst düzey bir yetenek olduğu için mi? Hmm, öyle olabilir..." Sonra başını salladı ve nazik bir gülümsemeyle Edda'ya doğru yürüdü ve elini uzattı. Edda gülümsedi ve elini tutarken ikisi birlikte yürüdü ve sandalyelere oturdu. "Hmm, o zaman tanıtımlara başlayayım." Nux gülümsedi ve beni işaret etti. "Senden bunu sakladığım için üzgünüm Edda, nedenini sonra anlatırım, ama şimdilik şunu bil ki benim adım Dio değil, gerçek adım Nux Leander." Edda şaşırmış olsa da, bunu çok umursamadı, şu anda ona gülümseyen Viscount Felberta'ya bakıyordu. Kimliği hakkında çok, çok meraklıydı, ne olduğunu kabaca tahmin etmesine rağmen. "Peki, şimdi en çok merak ettiğin kişiye geçelim, o Fel, onu Viscount Felberta Alevye olarak tanıyorsun, o aynı zamanda ilk aşık olduğum kadın." Felberta bunu duyunca yüzünde büyük bir gülümseme belirdi, sonra ona biraz hoşnutsuzlukla bakan Edda'ya baktı, Fel'in yüzünde küçümseyen bir ifade belirdi, ama sonra tatlı bir gülümsemeye dönüştü. "Merhaba Edda~ Seni kardeşim olarak görmek için sabırsızlanıyorum~" "Bu Skyla, benim tatlı, neşeli hizmetçim." "Ve bu da Lane, ciddi ama utangaç hizmetçim." "Ve sizler, bu Edda, çok sapık bir hizmetçi." "Sapık mı?" Skyla gözlerini kırpıştırarak sordu. "Evet, çok sapık" Nux gülümseyerek cevap verdi, Edda ise utançtan yüzü kızardı. Sapık olduğunu zaten kabul etmiş olsa da, başkalarının bunu öğrenmesi onu hala utandırıyordu. Skyla, Edda'ya bakarak anladığını gösteren bir ifadeyle gözlerini parlatmıştı. Her zaman ciddi görünen baş hizmetçinin sapık olduğuna inanamıyordu. O da bir hizmetçi olduğu için Edda'yı çok merak ediyordu, ama başka düşüncelerle meşgul olduğu için Nux'a onu sormayı hep unutuyordu. Aynı şey Fel ve Lane için de geçerliydi, onlar da Edda'yı merak ediyorlardı, ama 'başka işlerle' meşgul oldukları için Nux'a sormaya kadar meraklanmıyorlardı. "Ben... ben sapık değilim..." Edda, kraliyet sarayının baş hizmetçisi olarak kalan azıcık haysiyetini korumaya çalışarak mırıldandı, ama ona şakacı bir şekilde gülümseyen Nux'a gözleri takıldığında, yüzü daha da kızardı ve itiraf etti. "Ben... ben biraz sapık olabilirim..." "Hahaha~" Onun bu halini gören Nux, gülmekten kendini alamadı. Sonra Edda'ya haksızlık ettiğini hissetti ve tüm sırları dökmeye başladı. "Bu kadar utangaç olma Edda, herkesin sadece birkaç kişinin bildiği küçük sırları vardır, bu utanç verici bir şey değil, aksine senin cazibeni artırır. Örneğin, Fel burada yatakta 'dominant olan' olma konusunda kontrol edilemez bir dürtüye sahip, ama her zaman feci şekilde başarısız oluyor." Bu sefer Felberta'nın yüzü kızardı ama Nux henüz bitirmemişti, sonra Skyla'yı işaret etti ve devam etti. "Skyla'nın gece seanslarından sonra külotları koklama gibi garip bir eğilimi var. Seks konusunda meraklı olduğunu söylüyor, ama ben onun sadece sapık olduğunu düşünüyorum. Lane ise o kadar tuhaf ki, seks yapmayı seviyor ama konuşmak veya istemek için çok utangaç. O, inlemeler konusunda en gürültücü olanı olduğu halde bunun nasıl mümkün olduğunu hep merak ediyorum." Skyla ve Lane'in yüzleri de kızardı, 4 güzel kadının utançtan başlarını eğmeleri inanılmaz derecede çekiciydi. Nux, Skyla'nın başını okşarken içinden gülümsedi. Ancak kısa süre sonra Edda'nın gözleri yerde yatan 4 cesede takıldı ve soru sordu. "Hmm... Bunlar Bannermane Hanesi'nin gönderdiği suikastçılar mı?" Nux gözlerini kırptı, cesetlere baktı ve mırıldandı. "Ah, doğru, onlar da buradaydı..."