Bölüm 742 : Unuttun mu? Ben seks iblisleriyle kalıyorum.

"Uhhh, Allura, hala anlamıyorum, Nux Şeytanlar Kıtası'na gelmenin bir yolunu bulsa bile, senin onu beklediğini nasıl bilecek?" pàпdá-ňᴏνêι.сóМ Aisha, Allura'nın arkasından odaya girerken sordu. Bu oda, Aisha yalnız kalmak istediğinde sık sık geldiği odaydı. Bu oda Ana Malikanenin dışında olduğu için, Eisheth'in burada "gözleri" yoktu. Sonuçta o da kızının mahremiyetine saygı duyuyordu. Tabii ki bu, Aisha'nın burada daha az güvende olduğu anlamına gelmiyordu. Lust Devleti'nin kuralı basitti, Kızlardan herhangi biri Malikaneden ayrıldığı anda, en az bir koruma hazır bulunmalıydı. Çağrı Tableti ile tek bir çağrı yapıldığında, saniyeler içinde bütün bir ordu bu evi kuşatırdı. "Tabii ki, o bunu bilirdi. Sonuçta biz ikimiz birbirimizi seviyoruz. Eminim benim sıkıntımı ve onu ne kadar özlediğimi hissetmiştir. Şu anda yolda olmalı." Allura kıkırdadı. "Allura, ben çocuk değilim." Ancak Aisha bunu kabul etmedi. Ciddi bir cevap istiyordu. "Bana inanmıyorsun." Allura fark etti. "Tabii ki inanmıyorum! Beni çocuk mu sanıyorsun? Senin onu özlediğini hissediyor ve bu yüzden buraya mı geliyor? Gerçekten mi? Böyle bir şeyin mümkün olduğunu mu düşünüyorsun?" "Hmm? Tabii ki mümkün. Sen neyden bahsediyorsun, Aisha?" "Hey! Ben henüz doğmadım..." Aisha cevap vermek üzereydi, ancak cümlesinin ortasında durdu. O ses. Allura'nın sesi değildi. Ayrıca Allura onun önünde duruyordu, ses ise arkadan geliyordu. Aisha arkasını döndü ve o anda gözleri dehşetle büyüdü ve "N-N-Nux?" diye kekeledi. "Yüzün pek iyi görünmüyor. Beni gördüğüne bu kadar mı üzüldün? Bu çok incitici." Nux, Aisha'nın gözlerine bakarak şakacı bir şekilde gülümsedi. "Nux! Sensin!" Aisha bağırdı. "Tabii ki benim." Nux gülümsedi. "Nasılsın dostum?" diye sordu. "Ben... ben çok iyiyim, ama buraya nasıl bu kadar aniden geldin?" "Tabii ki karım beni çağırdı." Nux cevapladı. Aisha sonra Allura'ya döndü, yüzündeki şok ifadesi o kadar eğlenceliydi ki Allura neredeyse kahkaha atacaktı. "Ne? Neden bana öyle bakıyorsun?" Allura sordu. " Aisha nasıl tepki vereceğini bilemedi. "Her neyse, Aisha. Onunla tanıştın, değil mi? İkinizin daha sonra sohbet etmesine izin vereceğim, ama şimdilik Bizi yalnız bırakabilir misin? Uzun sürmez, Sadece yaklaşık 8 saat kadar." Allura rica etti. "T-Tabii ki." Aisha, açıkça doğru ruh halinde olmadığı halde, başını sallayarak kekeledi. Sonra, Nux'a hayalet görmüş gibi bakarak, arkasını dönüp yavaşça odadan çıktı. Nux bu tepkiyi sevimli buldu ve gülümsedi. Ancak kısa süre sonra karısına döndü ve gözleri parladı. "Uzun zaman oldu, aşkım." Allura, Nux'un kollarına doğru yürürken yüzünde sevimli bir gülümseme belirdi. "Seni özledim." diye mırıldandı ve yüzünü onun göğsüne gömdü. "Ben de seni özledim," diye cevapladı Nux, çenesini Allura'nın başına koyup gözlerini kapattı, kolları Allura'nın beline dolandı ve onu kendine daha da yaklaştırdı. İkisi bir süre o pozisyonda kaldılar, hiçbir kelimeye gerek yoktu. Bir yıl sonra nihayet birbirlerine sarıldıklarında hissettikleri rahatlama çok büyüktü, içlerinde biriken duygular bir anda patladı, sözler durumu daha da karmaşık hale getirecekti, bu yüzden ikisi de kalplerinin konuşmasına izin vermeye karar verdiler. 10 dakika sonra, Nux sonunda ellerini hareket ettirip Allura'nın sırtını nazikçe okşadı. "Mm" Allura sivrisinek gibi bir sesle mırıldandı. "Farklı hissediyorsun." Nux mırıldandı, Allura'nın hareket etmesine hala izin vermiyordu. Tabii ki Allura'nın da böyle bir niyeti yoktu. "Nasıl yani?" Allura sordu. Kafası hala Nux'un göğsüne gömülüydü. "Hmmm? Bilmiyorum, Daha seksi hissediyorum?" Bu sefer Allura sonunda gözlerini kaldırdı, sonra yüzünde şakacı bir gülümsemeyle Nux'un gözlerine bakarak sordu "Bunu söyleyenin bastırılmış duyguların olmadığından emin misin?" "Eh, uzun zaman oldu, değil mi?" Nux güldü. Allura da güldü. "Ama hayır, kesinlikle eskisinden farklı hissediyorsun. Açıklaması zor... ama senin aurana... Daha büyüleyici... daha çekici... ve daha önce de söylediğim gibi... daha seksi." "Kalbini çalabileceğimi mi hissediyorsun?" "Zaten sahip olduğun bir şeyi neden çalmak isteyesin ki?" diye sordu Nux. "Mmmmm? Bilmiyorum? Hakimiyetimi göstermek için mi? Ya da sadece yapmak istediğim için mi? Zaten beni engelleyen ne var ki?" Allura sordu. Nux onun gözlerine baktı ve sonra başını salladı. "Dediğim gibi, kesinlikle eskisinden farklı hissediyorsun." "Hahaha~ Korkuyor musun?" "Heeeh? Kendine güvenin artıyor, değil mi?" Nux başını Allura'nınkine yaklaştırdı ve gülümsedi. Ancak Allura geri çekilmedi, Nux'un altın rengi gözlerine doğrudan baktı ve "Ben kendime güvenen biriyim." Sonra aniden, Nux Allura'yı kollarının arasına aldı, ikisi birbirlerine baktılar ve Nux gülümsedi, "Sanırım sana kimin patron olduğunu göstermem gerek." dedi Nux. "Deneyebilirsin." "Ne? Kazanacağını düşünmüyorsun, değil mi?" "Unuttun mu? Ben Seks Şeytanları ile kalıyorum." "Ee? Ne demek istiyorsun?" "Seks konusunda en iyiler, biliyorsun değil mi?" "Sen bile buna inanmıyorsun, değil mi?" "Birkaç numara öğrendim." "Ha? Tabii. Bütün bu numaraları partnerin olmadan öğrendin, anladım." "Kim demiş partnerim yok diye? Bilgin olsun, birçok taliplim vardı." "Öyle mi? Öldürmem gereken insanlar mı var? Kimler onlar?" "Şu haline bak, kıskançlıktan çatlıyorsun." "Kim kıskanıyor? Sadece senin söylememi istediğin sözleri söylüyorum." "Söylemeni istediğim mi?" Allura şüpheyle kaşlarını kaldırdı. "Başka ortakların mı vardı?" Nux'un yüzünde de aynı ifade vardı. "Tsk." Sonunda Allura sadece burnunu çektirdi. Nux güldü. Sonra Allura'yı kollarında yatak üzerine atladı, gözlerine baktı ve "Peki o zaman, 'diğer' partnerlerinle ne çalıştığını görelim, olur mu?" "Olmaz, bunu yapmayacağız. Bu iğrenç geliyor." Allura oyunu duraklattı. Nux gülümsedi, Allura'nın dudaklarını öptü ve sonra, "Emriniz başım üstüne, aşkım." Nux, cüppesini çıkarırken böyle dedi.