Bölüm 717 : Ne diyebilirim ki, ben sadece bencil bir pisliğim.

Eisheth, Nux'u biraz daha dikkatli bir şekilde inceledi ve aniden yüzündeki ifade değişti. "Hara-kiri?" Yüzünde şaşkın bir ifadeyle mırıldandı. "Harakiri mi? O da ne?" Nux kafası karışmış bir şekilde kaşlarını çattı. Eşlerine baktı ve onların da kafalarının karışık olduğunu gördü. Ancak Aisha, Maline ve Rislith farklıydı. Onlar sadece dehşetle gözlerini genişleterek ona baktılar. "Hara-kiri? Ne? Gerçekten mi?" Aisha konuştu. "Anne, hata yapmadığından emin misin?" Rislith de sordu. "Sence ben böyle bir hata yapar mıyım?" "…" Rislith sessizleşti. Sonra Nux'a dönerek sordu "Neden böyle aptalca bir şey yapasın ki?" "Siz neyden bahsediyorsunuz, bilmiyorum bile. Rastgele kelimeler söyleyip, sanki çok önemli bir şeymiş gibi davranmayın. Bu çok sinir bozucu. Önce bana açıklayın, Hara-kiri nedir?" "Hara-kiri intihar anlamına gelir." "İntihar mı?" Nux kaşlarını çattı. "Evet, seçtiğin yetiştirme yolu, intihar yolu olarak adlandırılır, çünkü kelimenin tam anlamıyla potansiyelini 'öldürür'. Bu yüzden adı Hara-kiri." "Benim yetiştirme yolum..." "Evet, aptalca hem beden hem de mana kültivasyonuna odaklanmaya karar vererek, Sen kim olduğunu sanıyorsun? Yedi Kahraman mı?" Rislith konuştu, ama sonra aniden, Aisha'nın ifadesi değişti. "Bekle Nux..." Sözünü kesti, yüzü o kadar solgundu ki, succubus'tan çok vampire benziyordu. "S-S-Sen sadece... 22 yaşında olduğunu söylememiş miydin...?" "NE!?" Rislith inanamayıp çığlık attı. Maline de aynıydı. Eisheth ise hiçbir şey düşünmeden doğrudan elini uzatıp Nux'un elini tuttu. Hızı özellikle hızlı değildi, Nux onun hareketlerini çok net görebiliyordu, ancak o bu hareketlere tepki veremeden Eisheth çoktan elini tutmuştu. "N-Ne oldu az önce?" Nux şaşkın ve kafası karışmış bir şekilde içinden düşündü, ancak Eisheth onun kafasındaki karışıklığı tamamen görmezden geldi, Nux'un vücuduna Mana enjekte etti ve birkaç saniye sonra Gözleri fal taşı gibi açıldı. "S-Sen sadece 23 yaşındasın... Seni lanet olası canavar..." Yüzünde şaşkın bir ifadeyle mırıldandı. Maline, Rislith ve Aisha dehşetle gözlerini genişletti. 23 yaşındaki bir İmparator Seviyesi Mana ve Beden Geliştiricisi! Bu ne tür bir canavardı!? "A-Anne..." Aniden, Rislith seslendi. "Y-Yedi Kahraman arasında... onun gibi biri var mıydı...?" Eisheth'in yüzünde alaycı bir gülümseme belirdi ve cevap verdi "Yedi Kahraman arasında imparator olan en genç kişi Ejderhaların Kahramanıydı, 145 yaşında imparator oldu..." "Yani onun yeteneği…" "Evet... Yedi Kahramanın yeteneğini çok aşıyor..." Eisheth, kızının cümlesini tamamlarken Nux'a baktı, gözleri hissettiği açıkça inanamama duygusunu yansıtıyordu. Onun ifadesini gören Nux, nedense, kontrol altında tuttuğunu ve iyi sakladığını sandığı sadist tarafı yeniden ortaya çıktı. Yüzünde şakacı bir gülümsemeyle konuştu "Ne? Gerçekten, kendimi destekleyecek hiçbir şeyim olmadan Succubus Kraliçesi'nin peşine düşeceğimi mi sandın? Sıradan bir adam senin gibi birini nasıl takip edebilir, Kraliçe Eisheth?" "Evlat, sana zaten uyarmıştım, değil mi? Benimle oyun oynama, şu anda kendimi kontrol ettiğim için şükret, kontrolümü kaybedersem, seni karılarından çalacağım ve inan bana, ne sen ne de karınlar bu konuda hiçbir şey yapamayacaksınız." Eisheth gülümsedi. "Hayır, hayır, bu olmaz. Eşlerimi çok seviyorum, biliyorsun. Onları benden almana izin veremem." Nux başını salladı. "Öyle mi? Onları gerçekten çok mu seviyorsun?" "Elbette," Nux tereddüt etmeden cevap verdi. "Heeh? Kıskandım." Eisheth güldü. "Hmm? Neden kıskanıyorsun? Sen de onlardan biri olabilirsin, seni engelleyen ne var?" Nux güldü. Bu sözleri duyan, Nux'un hemen yanında duran Aisha hemen araya girdi. "N-Nux! Sen ne diyorsun böyle!? Sana söylemedim mi zaten!? Annemle flört etmeyi kes! Ayrıca, sana sadık bir kadın istemiyor musun!? Annemin kaç tane cariyesi olduğunu biliyor musun? Sayısı binleri buluyor! Onu hepsinden vazgeçirebileceğini mi sanıyorsun?" Aisha, peşinde olduğu adam ile annesi arasında oluşan bu garip bağı koparmak için elinden geleni yaptı. Sonunda Amaya'nın ne hissettiğini anladı. Onunla alay ettiği için geçmişteki haline lanet okudu. "Hmmmmm? Bu kadar sıkıcı ve renksiz eşler yerine yakışıklı, eğlenceli, neşeli, kendine güvenen ve deli gibi yetenekli bir erkek mi seçiyorsun... hmmmmm, Kötü bir teklif değil..." Aisha'nın dehşetine, Eisheth, yüzünde eğlenceli bir ifadeyle Nux'a bakarak mırıldandı. Nux da gülümsedi. "Dediğim gibi, asla vazgeçmeyeceğim, Kraliçe Eisheth. Kabul ettiğiniz an, ben de sizin olacağım." Aisha nasıl tepki vereceğini bilemedi. Bu gerçekten oluyordu! Bu gerçekten oluyordu! Bunu durdurmalıydı! Ancak, tamamen çaresizdi! "Tamam." Sonra Eisheth kabul etti. Aisha, Maline ve Rislith gözlerini genişletirken, Nux ise sadece gülümsedi. Ama sonra, "Ancak, bir şartım var." "Nedir o?" "Tüm eşlerimi senin için terk ettiğim için, sen de benim için eşlerini terk etmelisin. Bu adil bir anlaşma olmalı, değil mi? Ben sadece senin olacaksam, sen de sadece benim olmalısın, değil mi?" Eisheth gülümsedi ve aniden Nux yüksek sesle güldü. "Kabul ediyorum, beni yakaladın." Bu sözleri söyleyerek geri adım attı. Cevap açıktı. Düşünmesine bile gerek yoktu. Eisheth bunu bekliyordu. Aralarındaki bağı, çoktan hissedebiliyordu. "Benim olmadan senin olacağımı beklemek, ne kadar bencilce." Eisheth şakacı bir şekilde dudaklarını büzdü. "Ne diyebilirim ki, ben bencil bir pisliğim." "Bunu görebiliyorum." Eisheth başını salladı. Nux gülümsedi. "Ayrıca, bunu tam olarak nefret etmiyorum. Bir erkek bencil olmalı. Ancak, sen benim için hala biraz gençsin, evlat." "Mhm, anlıyorum, Sen de benim için biraz yaşlısın." Nux başını salladı. Onun sözlerini duyan Eisheth'in yüzü seğirdi. "Hiç kimse sana ne kadar sinir bozucu olduğunu söyledi mi?" "Evet, birçok kişi söyledi." Nux başını salladı. "Hepsi haklıydı." Nux sadece gülümsedi. "Özellikle bu gülümsemen. O özellikle sinir bozucu."