Bölüm 67 : Kadın! Kafanın içinde ne tür hasta düşünceler dolaşıyor?

Ertesi sabah, Nux, iki gün önce ona hediye ettiği pembe renkli elbiseyi giyen Edda'yı karşısında görünce gülümsedi. Elbise, pembe-mor gözleriyle çok uyumluydu ve beyaz-pembe saçları ile bronz teni arasındaki kontrast, onu çok büyüleyici gösteriyordu. "Sana bunu kaç kez söylediğimi bilmiyorum ama Edda, özellikle bu elbiseyle muhteşem görünüyorsun." Nux iltifat etti. Elbisesi, Edda'nın gözlerine çok yakıştığı için onu çaldığı... satın aldığı için seçiminden çok gurur duyuyordu. Sonra nazik bir gülümsemeyle elini ona uzattı, Edda'nın yüzünde hafif bir kızarıklık belirdi, sonra elini tuttu ve cevap verdi. "Sen de her zamanki gibi çok yakışıklısın..." "Teşekkürler~ Öyleyse arabaya binelim mi?" "Arabaya mı?" Edda şaşkınlıkla mırıldandı. "Bu şehirde randevumuzun tadını çıkaramayız Edda. Burada çok fazla göz var" diye cevapladı Nux. Bir süre düşündükten sonra Edda da başını salladı ve ikisi Nux'un hazırladığı arabaya doğru yürüdü. Bir beyefendi gibi, Nux önce Edda'nın arabaya binmesine yardım etti, sonra kendisi de bindi. Tabii ki, Edda bir Usta Seviye Kültivatör olduğu için onun yardımına ihtiyacı yoktu, ama Nux onun gözüne girmek için bu fırsatı kaçırmayacaktı. İkisi arabaya oturdu ve araba hareket etmeye başladı. Tabii ki Nux, Edda'nın elini tutmayı unutmadı ve Edda da yüzünde hafif bir kızarıklıkla buna izin verdi. "Eli sıcak..." Edda içinden böyle düşünürken, Nux'un sorusu dikkatini çekti. "Edda, seni kadınım olarak istiyorum, ama senin hakkında hiçbir şey bilmediğimi hatırladım, bu yüzden varacağımız yere kadar beklerken, bana kendinden bahsetsene?" "Şey, benimle ilgili özel bir şey yok. Annem Kraliyet Sarayı'nın eski baş hizmetçisiydi, babam ise... Kim olduğunu bilmiyorum..." Babası hakkında konuşurken yüzünde tiksinti dolu bir ifade vardı, ancak devam ederken yüzünde ince bir gülümseme belirdi. "Annem çok çalıştı, sıradan bir hizmetçiden başlayarak yükseldi ve baş hizmetçi oldu. Sonra tüm çabasını beni bir sonraki baş hizmetçi olarak yetiştirmek için harcadı. Benim rahat bir hayat sürmemi sağladı." Nux, geçmiş hayatındaki annesini hatırlayarak gülümsedi. "Anneler en iyisidir, değil mi..." Sesinde biraz melankoli vardı. Eski ailesini özlüyordu... Ancak, öldüğünü ve onları bir daha göremeyeceğini çoktan kabullenmişti, başını salladı ve yüzünde muzip bir gülümseme belirdi. "Peki, kayınvalidem şu anda nasıl?" Ancak, cevap verirken yüzünde hüzünlü bir ifade belirdi. "O artık bu dünyada değil..." "..." Nux sessizleşti ve başka bir şey söylemedi, sadece elini daha sıkı tutarak ona yanında olduğunu gösterdi. "Hadi ama, bu bizim randevumuz! Şu anda böyle bir ortam olmamalı. Annem uzaktan beni izliyor olmalı, randevumda bu kadar duygusal olduğumu görürse beni öldürür." Edda parlak bir gülümsemeyle karşılık verdi. Nux da gülümsedi, onun üzgün olduğunu biliyordu, ama bu randevuyu düşünerek ortamı neşelendirmeye çalıştığı için ona saygı duyuyordu. Ona yaklaşarak belini tuttu ve baştan çıkarıcı bir şekilde gülümsedi. "Haklısın, şu anda üzgün olamazsın çünkü kayınvalideme, onun kızının birlikte olabileceği en iyi kişi olduğumu kanıtlamam gerekiyor. Sen bu kadar duygusal davranırken bunu nasıl yapabilirim? Ha?" Edda utançtan kızardı ve başını eğdi. Nux ona çok yakındı, ama bu çok hoşuna gittiği için buna izin verdi. Sonra yüzünde küçük bir gülümseme belirdi, Nux'un gözleri parladı ve seslendi. "Güzel! Ben de bunu kastetmiştim, o güzel gülümsemenle ne kadar güzel göründüğüne bak~ Daha fazla gülümse~ Daha fazla~" Edda onun isteği üzerine daha da gülümsedi, yüzü öncekinden daha da kızardı. … Arabaları daha sonra Lucky Spring şehrine girdi, randevuları ilk olarak kahvaltı yapıp, öğle yemeğinden önce biraz alışveriş yaparak devam etti. Ayrıca birkaç oyun izlediler ve sonra bir kumarhaneye girip oyun oynadılar. Ünlü bir restoranda akşam yemeği yedikten sonra, gece el ele dolaşırken, Edda Nux'a tuhaf bir bakışla bakıyordu. Onun bakışlarından dolayı garip hisseden Nux, kaşlarını çatarak sordu "Neden bana öyle bakıyorsun? Çok mu yakışıklıyım?" "Hayır..." Nux abartılı bir ifadeyle cevap verdi. "Ne? Yakışıklı olmadığımı mı söylüyorsun? Bu nasıl mümkün olabilir? Bunu düşünen ilk kız sensin! Gözlerin iyi mi? Hadi, hadi, kaç parmak var biliyor musun?" "Pftt! Sen bir narsistsin!" Edda kıkırdadı. Nux saçını düzeltirken cevap verdi "Tabii ki öyleyim, tanrılar herkese böyle bir yüz vermezler~" "Hahaha~" Edda onun bu halini görünce yüksek sesle güldü. "Yine de, neden bana öyle bakıyordun?" diye sordu Nux. "Sadece seni tuhaf buluyorum..." Edda mırıldandı. "Ne? Nasıl?" "Hmm, akşam yemeğine ilaç katıp beni bir hana götürüp... tecavüz edeceğini düşündüm... ama yapmadın..." Son cümlesini çok alçak sesle söyledi ve yüzü çoktan kızarmıştı. Hatta biraz... Hayal kırıklığına uğramış gibi mi? Nux onu duyunca adımlarını durdurdu ve ona tuhaf bir şekilde baktı. "Kadın! O kafanın içinde ne tür sapıkça düşünceler dolaşıyor?" ... Yazarın Notu: Tamam... Tüm yorumlarınızı okudum ve yine karışık tepkiler aldık... O yüzden beni dinleyin. Taoist dostumuzun dediği gibi (adını tam olarak hatırlayamıyorum, harika bir yorum yazmıştın, senden bahsediyorum) Düşmanına karşı kocacık gibi davranmak tamamen aptalca. Ben buna, bir kadınla karşılaştığında diğer kafasıyla düşünen bir aptal derim. Bu tür ana karakterlerden nefret ederim. Ama çoğu insanın zorlayıcı şeyleri sevmediğini de anlıyorum. Sonra yine, ben bir dahi olduğum için, başka bir dahi fikir buldum. *Biraz spoiler var* MC'nin köleleri olacak, sözleşme sayesinde onların vücutlarını kontrol edebilecek ama onlarla seks yapmayacak. Böylelikle düşmanına simp olmayacak ve düşmanlarını da **** etmeyecek. Bu, zorlayıcı seks istemeyen erkekleri tatmin edecektir. Farklı fetişleri olan kültürlü erkekler için, sonraki birkaç bölüm sizin için~~ Keyfini çıkarın~~