Bölüm 661 : Bir Şeyler Tutarsız.

A/N: Kelimeleri azaltmak için tüm Statüsü göstermeyeceğim, sadece arayüzün önceki Sistem açıklamasına benzer olduğunu bilin. ... [Felberta Leander – İlk Eş] [Savaş Gücü: 100.010] [Potansiyel: 150.000] … [Lane Leander – Nux'un Gölgesi] [Savaş Gücü: 100.121] [Potansiyel: 150.000] … [Evane Leander – Nux'un Kraliçesi] [Savaş Gücü: 101.219] [Potansiyel: 150.000] … [Allura Leander – Baştan Çıkaran Eş] [Savaş Gücü: 100.099] [Potansiyel: 150.000] … [Edda Leander – Nux'un Sapık Karısı] [Savaş Gücü: 100.000] [Potansiyel: 150.000] … Nux, eşlerinin durumuna bir göz attı ve Amaya ve Astaria'dan aldığı ilk şokun ardından, geri kalanı gayet iyiydi. Dürüst olmak gerekirse, Nux hala Amaya ve Astaria'nın odaklanmasını sindirmekte zorlanıyordu. Şu anki hali çok güçlüydü, o kadar güçlüydü ki kendisi bile ne kadar güçlü olduğunu bilmiyordu. Ancak Sistem, Amaya ve Astaria'nın, kültivasyonlarını yükseltmeseler bile, kendisinin üç katı kadar güçlü olma potansiyeline sahip olduklarına inanıyordu… Bu çok saçma. "En Sevilen Eş unvanına sahip olmadığımı inanamıyorum..." Nux tüm bunları düşünürken, eşleri tamamen farklı bir konu hakkında tartışıyorlardı. "Ciddi misin? Unvanın sana çok yakışıyor." Allura, Edda'ya bakarak cevap verdi. "Haah? Sapık Karı mı!? Sanki buradaki tek sapık benmişim gibi!" Edda karşılık verdi. "…" Diğer kadınlar ona ifadesiz yüzlerle baktılar. "Ne?" Edda konuştu. "…" Kadınlar hiçbir şey söylemeden ona bakmaya devam ettiler. "Ne? Sakın bana, ikinizin baş başa vakit geçirmeyi düşündüğünüzde aklınızın saf düşüncelerle dolu olduğunu söylemeyin." "…" Kadınların yüz ifadeleri değişti. "Gördünüz mü? Nasıl ben buradaki tek sapık olabilirim? Hepiniz de açıkça sapıksınız!" Edda sonra Lane'e bakarak şöyle konuştu "Bazılarınız benden daha sapıksınız ama bunu benim gibi yüksek sesle söylemiyorsunuz." "Ben senin kadar sapık değilim..." Edda'nın son sözünün kendisine yönelik olduğunu anlayan Lane cevap verdi. "Katılıyorum, Lane sapık olabilir, ama senin kadar sapık değil." Felberta da başını salladı. "Katılıyorum." Allura da başını salladı. "Sizler..." Edda ne diyeceğini bilemedi. "Bu gerçekten önemli mi?" Aniden, Nux Edda'ya doğru yürüdü ve bronz tenli kızını arkadan kucakladı. "Sen sapıksın, ne olmuş yani? Kocana karşı sapık olamaz mısın? Ben senin hakkında hep sapıkça düşünceler besliyorum, senin de benim hakkımda sapıkça düşünceler beslemenin nesi yanlış?" Nux, ellerini Edda'nın beline koyarak sordu ve kulak memelerini şehvetle ısırmaya başladı. "Dürüst olmak gerekirse, sapık Edda'yı tüm kalbimle seviyorum~" Nux fısıldadı. Edda vücudunun zayıfladığını hissetti. Sadece ikisi baş başa kaldıklarında mum, buz, ipler veya kırbaçlarla aşırıya kaçabilir, ama sadece bu sevgi dolu sözler onu zayıflatmaya yetmişti. Nux, elbette, onun düşmesine izin vermedi, dizini Edda'nın poposunun hemen altına koydu ve bu sırada Edda'nın alt dudaklarına dokundu. "Annh~" Edda'nın ağzından küçük bir inilti sızdı. "Birdenbire Sapık Karı unvanını istiyorum..." Allura kıskanç bir ifadeyle konuştu. Amaya, Allura'ya bir bakış attı. Gözleri hızla kum saati şeklindeki vücuduna gitti ve göğsündeki iki dik meme ucunu görünce Amaya'nın yüzü seğirdi. Şu anda Amaya, Nux'un hepsine verdiği Siyah Mor Savaş Kıyafeti giyiyordu, ama o halde bile vücudu... kıskançlık uyandırıcıydı. Kendini taşıması da cabası. Amaya bunu asla yüksek sesle söylemezdi, ama yapabilseydi, kesinlikle Allura'nın stilini çalardı. "Tsk, unvanın da sana çok yakışıyor." Amaya'nın aksine, Thyra sözlerini ağzında tutmadı ve burnunu çektirdi. Bu sözleri duyan Allura, Thyra'ya dönüp şakacı bir şekilde gülümsedi. "Senin unvanın da fena değil." Dedi. Bunu duyan Thyra da kızardı. Unvanını çok sevmişti. Nux'un Bıçakçı Karısı, kulağa hoş geliyordu. Özellikle "Nux'un" kelimesi kulağa hoş geliyordu. Kalbi kıpır kıpır oldu. "Şuna bak, nasıl da kızarıyor~" Felberta alay etti. "Tsk, öyle davranma, 'Birinci Eş' unvanını aldığından beri saklamaya çalıştığın o gülümsemeyi göremediğimizi mi sanıyorsun?" Amaya, Felberta'ya bakarak burnunu çektirdi. Felberta gülümseyerek cevap verdi "Bu benim için en bariz unvan değil miydi? Benden başka kim alabilirdi ki?" "Sadece şansın yaver gitti." Ember de burnunu çektirdi. "Hadi ama çocuklar, böyle kavga etmemelisiniz, hepimiz kardeş değil miyiz?" Skyla yanlarına gelip gülümseyerek konuştu. "Onun unvanı da oldukça doğru..." Evane, Skyla'ya bakarak yorum yaptı. "Tamam, bu kadar yeter. Unvanlar iyidir, ama odaklanmamız gereken daha önemli şeyler var." Aniden Astaria konuştu. Nux ona bakıp gülümsedi. Sonunda, sonunda doğru yola giriyorlardı. Kadınların yüzleri de ciddileşti. "Savaş Gücü..." Ember konuştu. Ve aynı anda, tüm kadınlar Astaria ve Amaya'ya baktılar. "Bize öyle bakmayın." Astaria konuştu. "Neden potansiyelin bu kadar yüksek?" Ember gözlerini kısarak sordu. "Bu sorunun cevabını bildiğimizi mi sanıyorsun?" Astaria karşılık verdi. "Bir fikrim var." Amaya konuştu. "Öyle mi? O zaman 'En Akıllı Eş', düşüncelerini bizimle paylaşır mısın?" Thyra alaycı bir tonla konuştu. Amaya bu tonu görmezden gelerek devam etti "Bence bunun nedeni benim fiziğim ve Astaria'nın Kılıç Aurasından kaynaklanıyor. Bu ikisi de gizemle örtülü, bu yüzden bu 'potansiyel', benim fiziksel yapım ve Astaria'nın tekniği nihai hallerine ulaştığında savaş gücümüzün hesaplanması olabilir." Nux bu sözleri duyunca gözlerini kısarak baktı. "Bu sözler mantıklı değil." Ve Thyra onun sözlerini tekrarladı. Amaya ona döndü ve Thyra devam etti "Nux senin Fiziksel Gücüne sahip ve Astaria'nın Tekniğini öğrendi, senin mantığına göre Potansiyeli 22.000.000 civarında olmalı, ama bildiğin gibi, buna yakın bile değil." "Thyra'ya katılıyorum." Evane de başını salladı. "Evet, bir şeyler tutarsız." Felberta da başını salladı.