Bölüm 617 : Sadece Kral Seviyesi Bir Kültivatör Bana Bağırmaya Cesaret Ediyor? Heh.

Sonra Alcimus'un kolunu yakaladı ve onu bir bez bebekmiş gibi davranarak defalarca yere çarpmaya başladı. "Khhkkkhkk!!" Alcimus acı içinde inledi. Nawdren'in karşısında tamamen çaresizdi. Astaria da ona yardım etmeye çalıştı, ancak Nawdren Alcimus'un vücudunu bir silah gibi kullanıyor ve onu sallayarak Astaria'yı geri çekilmeye zorluyordu. Kılıcını bile sallayamıyordu çünkü bunu yaparsa, zarar görecek olan Alcimus olacaktı. Tabii ki, bu yaşlı adamı pek umursamıyordu, ancak sorun şu ki, saldırırsa kılıcı Alcimus'un vücudunu delip geçecek ve birkaç saniye kullanılamaz hale gelecekti ve bu birkaç saniye Nawdren'in bu savaşı bitirmesi için yeterli olacaktı. "Khhoocckkkk!!" Alcimus, Nawdren onu yere vurmaya devam ederken acı içinde inlemeye devam etti. "Yo- lanet olası bas-KhhHhkkh!" Alcimus, Nawdren'den kurtulmak için ona tekme atmaya çalıştı, ancak Nawdren, onu attığı yönü değiştirdi ve momentumunu tamamen engelledi. Bu sahne, bir çocuğun doldurulmuş oyuncağıyla "güreşmesi"ne benziyordu. Tabii ki, Alcimus burada doldurulmuş oyuncak rolündeydi. "Bu böyle devam edemez..." Bu sahneyi izleyen Astaria, ciddi bir ifadeyle düşündü. Hâlâ yerde yatan Nux'a bir göz attı. Gözleri buluştu ve Nux ona başını salladı. Astaria da başını salladı. Plan belliydi. Nux'un [Rejenerasyon] yeteneği çoktan devreye girmişti, içtiği Sağlık İksiri ile birleşince omurgası neredeyse tamamen iyileşmişti... Sadece birkaç dakika daha geçerse, karşılık verebilecek duruma gelecekti. Astaria'nın bu adamı birkaç dakika daha tutması gerekiyordu. Nux ayağa kalktıktan sonra ne olacaktı? Dürüst olmak gerekirse, ne Astaria ne de Nux bunu bilmiyordu. Alcimus ile işbirliği yapıp Nawdren'i yenmeye çalışacaklardı, ancak şu anki durum göz önüne alındığında, Astaria kazanabileceklerinden şüphe duyuyordu. Nawdren çok güçlüydü. Ve şu anda Alcimus'la oynadığı oyuna bakılırsa... Astaria, onun onlarla savaşabileceğinden şüphe duyuyordu... Astaria tekrar Nux'a baktı ve yüzündeki ifade değişti. Pişmanlık. O adam, bir İmparatorla savaşabilecek yetenekteki bir Kral Seviyesi Kültivatördü... Eğer o bir İmparator olsaydı... o zaman belki... belki Nawdren'i yenebilirdi... Keşke bu aptalca meydan okumayı başlatmasaydı ve Nux'un teklifini kabul etseydi... Sadece Nux değil, karıları da İmparator olabilirdi. Nawdren güçlü olabilir, ama 11 İmparatorun karşısında... o bile çaresiz kalırdı... Astaria tüm bunları düşünürken gözleri nemlendi. Nux, Astaria'nın yüzündeki bu ifadeyi fark etti ve en güçlü insanın gözlerinin önünde çöküşünü görünce öfkeyle yumruğunu sıktı. Çaresizlik... Bu, ilk kez bu kadar çaresiz hissettiği andı... Sanki geçirdiği tüm o antrenmanlar... hepsi boşa gitmiş gibiydi. 'SİKTİR!!' Nux içinden küfretti. Ayağa kalkmak üzereydi, Nawdren'e saldırmaya hazırlanıyordu, bu işi bitirmeye, hayatına mal olsa bile, ama aniden, "Baba!!" Aniden, bir adam savaş alanına doğru koştu ve Alcimus'un durumunu görünce adamın ifadesi değişti. "Baba..." Tekrar seslendi. Yerde yatan Alcimus cevap veremedi. Yüzü morarmış, bazı kemikleri kırılmıştı, zar zor hayatta gibi görünüyordu. Bu manzarayı gören adam öfkeyle yumruğunu sıktı. Sonra gözleri, Alcimus'un cesedinin yanında duran ve yüzünde kayıtsız bir ifade olan beyaz saçlı adam-canavara takıldı ve bağırdı "Seni piç! Babama nasıl zarar verirsin?!" Nedense, Nawdren'in bilinçsizce yaydığı aura bu adam üzerinde neredeyse hiç etki yaratmadı. Adam Nawdren'e doğru koştu, elinde kılıcı belirdi ve saldırdı, tek hamlede Nawdren'in kafasını kesti. ...en azından planladığı şey buydu. Ancak, saldırmadan önce, adam sanki vücuduna 1 milyon kilo ağırlık yüklenmiş gibi hissetti, buna dayanamayan adam hiçbir şey yapamadı ve kan öksürerek yere düştü. "Khhoocckk!" Adamın gözleri dehşetle büyüdü. Ne... ne oluyordu böyle? *Adım* Aniden, Nawdren yerde yatan adama doğru yürüdü ve bacağını adamın kafasına koydu. "Hoh? Bu ilginç. Sadece Kral Seviyesi Kültivatör bile bana bağırmaya cesaret ediyor mu? O piç kurusu bunu yapabilecek güce sahip, ama senin gibi bir böcek nasıl cüret edersin? Gerçekten takdire şayan." Nawdren övdü. Ancak kısa süre sonra ifadesi değişti. "Ama kiminle konuştuğunun farkında mısın, küçük böcek?" "UUugggghhh!!" Nawdren kafasına daha fazla baskı uyguladığında adam acı içinde inledi. Aniden, Nawdren'in ifadesi değişti. "N-Nwo!" Bu ifadeyi gören Alcimus, dehşetle gözlerini genişletti, hareket edecek gücü neredeyse kalmamış olmasına rağmen, Nawdren'e doğru ellerini uzattı ve ona durmasını söyledi. Nawdren Alcimus'a bir bakış attı, yüzünde acımasız bir gülümseme belirdi ve *Patlama* Basıncı artırdı ve... Adamın kafası parçalandı. "…" Alcimus donakaldı. Ölen adam, evlatlık aldığı oğlundan başkası değildi. Gurur duyduğu oğlu, Woods Hanedanlığı'nın umudu olacağını bildiği, onu takip edip imparator olacağını bildiği oğlu... Gerçek oğlundan daha çok sevdiği oğlu... Kyler Woods. "Sen..." Nawdren, Alcimus'un Aura'sındaki değişikliği fark edince kaşlarını çattı. " Ancak Alcimus hiçbir şey söylemedi ve sadece başını eğdi. Vazgeçmiş gibi görünüyordu. Ancak Nawdren bir şeylerin ters gittiğini biliyordu. Sadece o değil, Astaria bile bir şeylerin ters gittiğini biliyordu. Hızla Nux'un yanına geldi, nedense bunun iyi sonuçlanmayacağını hissediyordu. "Astaria?" Nux, yüzünde şaşkın bir ifadeyle seslendi. " Astaria cevap vermedi ve Alcimus'a bakmaya devam etti. Nux, onun neden böyle davrandığını anlayamıyordu. Aniden Alcimus ayağa kalktı. Nux ona bir bakış attı ve sonra anladı. Alcimus eskisinden farklıydı... Etrafındaki enerji... Yoğunluğu Nawdren'inkiyle aynıydı...