Bölüm 564 : Nux, Ricardus ile tanışır.

*Çın* *Çın* *Çın* Bir adam, her tarafı kapalı, karanlık bir odada oturuyordu. Hiçbir şey görünmüyordu. Adamın hala hayatta olduğunu gösteren tek şey, her hareket ettiğinde zincirlerin çıkardığı seslerdi. "Yaşasın Kraliçe Evane!" "Skyfall Krallığı Yaşasın!" Aniden, adam bir tezahürat duydu. Duvarların kalınlığı nedeniyle odaya nadiren seslerin ulaştığı bu odada bu durum alışılmadık bir şeydi. Adam gözlerini açtı, ancak oda çok karanlık olduğu için bu hiçbir işe yaramadı. "Yaşasın Kraliçe Evane!" "Skyfall Krallığı çok yaşa!" Adam tezahüratları tekrar duydu. *Adım* *Adım* *Adım* Sonra ayak sesleri duydu. Adam kaşlarını çattı. Neden biri buraya geliyordu? Sesin geldiği yöne bakarken içinden merak etti. *Gıcırtı* Kapılar açıldı, ışık adamın gözlerini kamaştırdı, alışması için biraz zamana ihtiyacı vardı. Aniden, adam yoğun ve küçümseyen bir ses duydu. "Adamım... yüzündeki o ifade ne? Leydi Astaria sana yemek vermedi mi?" Adam, hapishane odasına yeni giren adama baktı ve kaşlarını çattı. Siyah saçlı, altın rengi gözlü, yakışıklı bir yüz... Bu adamı daha önce hiç görmemişti. Kimdi bu adam? Sanki düşüncelerini duymuş gibi, adam kendini tanıttı. "Kendimi tanıtayım, Benim adım Nux Leander, normal zamanlarda size eğilirdim, hatta diz çökerdim, ancak şu anda bu durumdayken bunu yapmayacağım. Ricardus Skyfall, önceki kral. Ya da idam edilmek üzere olan suçlu demeliyim." Nux'un gülümsemesi genişledi. Nux'un sözlerini duyan, Ironstar zincirleriyle bağlanmış Ricardus şaşkınlıkla gözlerini genişletti. "İ-İdam mı?" diye sordu. İdam edileceğini biliyordu, ama yine de bu kadar çabuk olacağını düşünmemişti. "Neden bu kadar şaşırıyorsun? Bunu zaten bilmiyor muydun?" Nux sordu. "H-Hayır, beni idam edemezsin!" Ricardus'un solgun yüzü daha da soldu. Hızla Nux'a doğru koştu, zincirlerle bağlı olduğu için ona ulaşamadı, ancak mümkün olduğunca yaklaştı ve başını yere koydu. "B-Bunu yapamazsın! Lütfen! Beni öldüremezsin! Senin adın Nux, değil mi? Beni dinle, bu zincirleri çıkar, gizli bir tünel biliyorum, oradan kaçarım, zincirlerin bir şekilde kırıldığını söyleyebilirsin ya da başka birini suçlayabilirsin. Buradan çıkarsam, iyiliğini asla unutmayacağım, beni, bir Kral Seviyesi Kültivatörünü müttefikin olarak kazanacaksın, sana faydalı olacağıma eminim. Benim ölümümden hiçbir şey kazanamazsın! Bu kesinlikle bir anlaşma..." "Ha? Ne diyorsun sen? Senin ölümünden çok şey kazanacağım." Nux aniden kaşlarını çattı ve cevap verdi "H-Huh? A-Ama ben seni tanımıyorum bile. N-Neden ölmemi istiyorsun?" "Evet, daha önce hiç tanışmadığımız doğru, ama karım senden hoşlanmıyor," diye cevapladı Nux. "E-Eşin mi? K-Kim o? Ona herhangi bir şekilde haksızlık ettiysem, şahsen ondan özür dilerim. H-Hatta dizlerimin üzerine çöküp, onun önünde burnumu yere sürterim. Kim olduğunu söyle bana." "O senin kızın, Evane Skyfall." "H-Ha?" Eski kral nasıl tepki vereceğini bilemedi. "K-Kızım mı?" "Mhm." Nux yüzünde bir gülümsemeyle başını salladı. "S-Sen benim kızımın kocası mısın?" Kral sordu ve Nux tekrar başını salladı. "Mhm, bu krallığın bir sonraki hükümdarı olarak senin yerini alacak olan kızı. Artık bir sonraki kralın ben olacağımı söyleyebilirsin." "B-Bekle, ama E-Evane'nin benden nefret etmediğinden eminim," diye mırıldandı Ricardus. Kimin bir sonraki kral olacağı ya da başka bir şey umurunda değildi, sadece hayatta kalmak istiyordu. "Bu doğru, ama diğer karım senden nefret ediyor." Nux başını salladı ve cevap verdi. "K-Kim?" "Hmm, başlangıç olarak Amaya, o senden çok nefret ediyor, sonra Allura var, sonra... hmmm... Diğerlerinin senden nefret ettiğini sanmıyorum... Seni pek tanımıyorlar, ama tanısalar senden nefret edeceklerinden eminim." "A-Amaya ve A-A-Allura mı?" Ricardus kekeledi. "Mhm." "S-S-Siz kraliyet eşlerinden mi bahsediyorsunuz?" "Eski Kraliyet Eşleri." Nux düzeltti. "Artık onlar benim eşlerim." "S-S-Sen..." Ricardus ne diyeceğini bilemedi. Normal olsaydı, bu piçi hemen idam ederdi, sadece kızının peşine düşmekle kalmamış, karılarının da peşine düşmüştü! Karıları! Bu ne cüret!? Ricardus öfkeden kaynıyordu, ancak öfkeden daha çok... korkuyordu. Kendi ölümünden korkuyordu. "Amaya ve Allura'dan özür dileyeceğim!" Dedi. "Hmm? Onların artık benim karılarım olması seni rahatsız etmiyor mu? Onlar beni gerçekten çok seviyorlar, biliyor musun? Ben de onları çok seviyorum." "Partnerini sevmek sağlıklı bir ilişki için iyidir." Ricardus gülümsedi. Nux'un yüzünde tiksinti dolu bir ifade belirdi ve geri adım attı. "Dostum... Hayretler içindeyim... Ben de kendimi korkak sanıyordum..." Ricardus aldırış etmedi ve rica etti. "Lütfen beni bırakın! Ben..." "Yapabilseydim yapardım, ama sorun şu ki, karılarımdan biri senden o kadar nefret ediyor ki, adını anmak bile onu kızdırıyor. Oğlunu öldürdüğünü duydum, bir erkek olarak bunu görmezden gelemem, değil mi?" "O-Onun oğlunu mu öldürdüm? B-Bunu ne zaman yaptım? Kimden bahsediyorsun? Adı ne?" Ricardus sordu. "Astaria Skyfall." "!!!" Ricardus şoktan gözleri fal taşı gibi açıldı. "O-O-O senin..." "Şu anda değil, ama hala elimden geleni yapıyorum. yakında onu benim yapacağım." Nux cevapladı. "S-S-Sen... k-kimsin sen?" Ricardus sordu. "Hmmm. Bu iyi bir soru." Nux konuştu ve düşünmeye başladı. "Ben senin damarın, sonra eski karının kocası ve gelecekte babam diyebileceğin amcan olacağım. Bu biraz garip bir ilişki. Ama neyse, Bu bir yetiştirme dünyası, Burada işler biraz karmaşıklaşıyor. Her neyse, Ricardus Skyfall, İdamına hazırlan."