Bölüm 540 : Hepiniz hayatımın vazgeçilmez bir parçasısınız.

"Aslında, sen Lady Astaria'ya geçmişini anlattığından beri tüm bunları düşünüyordum ve şimdi nihayet bir fırsat buldum. Sana birkaç soru sormama izin ver, Nux." Amaya ciddi bir ifadeyle konuştu. "Hmm? Ne var?" Nux kafasını karışık bir şekilde eğdi. "Sen yetimdin, değil mi?" "Evet." "Sonra yetimhaneden ayrıldın ve Felberta ile tanışmadan önce normal bir hayat yaşamaya başladın." "Mhm, doğru." Nux başını salladı. "Ancak, 'normal bir hayat yaşamaya başladığın' ve 'Felberta ile tanıştığın' zaman arasında bir şeyler eksik gibi görünüyor. Öğrendiğim kadarıyla, bahsettiğin 'normal hayat' hiç de normal değildi. Aksine, zar zor karnını doyurabileceğin, bazen hiçbir şey yemeden uyuduğun bir hayattı ki, ölümlü bedeninle bu çok zor olmalıydı. Oldukça uysal birisi olduğunu, pek çok insanla, özellikle de kadınlarla konuşmadığını, hatta bir keresinde Felberta'nın teklifini reddettiğini öğrendim." Amaya açıkladı ve Nux sessizleşti. Bunu gören Amaya kaşlarını çattı ve fikrini açıkladı "Ancak Felberta ile tanıştığında, 180 derece dönüş yaptın, kadınlarla konuşmamak bir yana, onlara ilk yaklaşan sen oldun. Dürüst olmak gerekirse, senin gibi birinin tüm kadınlardan uzak durduğuna inanmakta zorlandım. Buna inanmak için 7 farklı kaynaktan bu bilgiyi doğrulamak zorunda kaldım." Amaya konuştu ve diğerleri başlarını salladı. "Nux kadınlarla konuşmuyor mu? Buna inanmak zor." Ember başını salladı. Diğerleri de sessiz kalmadı ve başlarını salladılar. Nux kadınlarla konuşmuyor mu? Heh, imkansız. "…" Hepsinin böyle davranmasını gören Nux, ne söyleyeceğini bilemedi. 'Aklında benim hakkımda ne tür bir imaj oluşturmuşlar acaba? İçinde meraklanmaktan kendini alamadı. Amaya Nux'a bir bakış attı ve gözlerini kısarak "Bize ne olduğunu anlatabilir misin? Nasıl bu kadar ani bir şekilde değiştin? Kadınlarla hiç konuşmayan biri, nasıl benim tanıdığım en büyük playboya dönüştü? Felberta ile tanışmadan önce nasıl hiç sevgilin olmadı? Sen ilk adım atmamış olsan bile, hiçbir kadının sana yaklaşmadığına inanmıyorum." Diğer kadınlar Nux'un yüzüne baktılar, hepsi bir açıklama istiyordu. Nux hakkında daha fazla bilgi edinmek konusunda hiçbiri geri adım atmayacaktı. Onların ifadelerini gören Nux başını salladı ve iç geçirdi, sonra kadınlarına baktı ve şöyle başladı: "Peki o zaman, sanırım size gerçeği söyleyeceğim." Kadınların yüz ifadeleri daha da dikkatli hale geldi. "Gerçek Nux Leander öldü." Nux bombayı patlattı. """Ne?""" Herkes aynı tepkiyi gösterdi. "Neden bahsediyorsun?" Amaya sordu. "Ben gerçek Nux Leander değilim. Ben Nux Leander'im, ancak bu dünyadan gelen Nux Leander değilim, ben başka bir dünyadan geldim. "Anlamıyorum." Evane kaşlarını çattı. "Farklı dünya mı? Neden bahsediyorsun?" Allura da kaşlarını çattı. Nux ona dönerek sordu: "Sana anlattığım hikayeleri hatırlıyor musun?" "Ahh, o tuhaf ama eğlenceli hikayeler mi?" Allura'nın gözleri parladı. "Evet, onlar benim önceki dünyamda popüler olan hikayelerdi." "Önceki dünyam mı?" Allura kaşlarını çattı. "Durum şöyle, Nux Felberta'nın dikkatini çektiğinde, Felberta birkaç kişiyi onunla konuşmaya gönderdi, ancak gönderdiği kişiler pek sabırlı değildi. Felberta'nın teklifini reddeden Nux, onlar tarafından dövüldü Öldürülene kadar dövüldü." "Ne!?" Felberta şoktan gözleri fal taşı gibi açıldı. "Evet, aynı zamanda, benim asıl dünyamda ölen ruhum, bu Nux'un bedenine girdi, bu dünyaya reenkarne oldum diyebiliriz. Kişiliğimin tamamen değişmesinin nedeni buydu, çünkü ben kelimenin tam anlamıyla Nux Leander'ın bedeninde yaşayan başka biriyim." Nux açıkladı. "…" Kadınları sessizleşti. Nux, söylediklerini sindirmeleri için onlara zaman verdi. "Bu, senin neden bu kadar absürt olduğunu açıklıyor, sen başka bir dünyadan geliyorsun, değil mi?" Edda yorumladı. "Başka bir dünyanın var olduğunu düşünmek..." Fazla konuşmayan Lane de hayranlıkla yorum yaptı. "Ahh, demek bu yüzden orijinal Nux sıralamada yükselmedi, çünkü İkili Yetiştirme yeteneği ona ait değildi, sana aitti." Felberta fark etti. "Orijinal dünyanda ne kadar güçlüydün acaba?" diye sordu Ember. "Bekle, madem o kadar güçlüydün, o zaman orijinal dünyanda nasıl öldün? Yaşlılıktan mı? Oradaki yetiştirme aşaman neydi?" Evane sordu. "Şey... aslında, bir şeyi yanlış anlıyorsunuz..." Nux açıklamaya başladı. "Benim orijinal dünyam bu dünyadan çok daha basitti, orada yetiştirme kavramı yoktu. Herkes ölümlüydü ve çok azı 100 yıldan fazla yaşıyordu. Ben 35 yaşında bir kaza geçirdiğim için öldüm." "Kültivasyonun var olmadığı bir dünya mı? O zaman krallar nasıl seçiliyordu?" Herkes kaşlarını çattı. Nux, kadınların aklına gelen her soruyu yanıtlayarak, kendi dünyası hakkında daha fazla bilgi vermeye başladı. "Tamam, tamam, her şeyi anladım, şimdi asıl soruyu cevapla." Aniden Amaya'nın yüzü ciddileşti ve sordu. "Önceki dünyanda kaç kadın vardı? Ya da daha doğrusu, kaç kadınla seks yaptın? Ve hala o kadınlara karşı hislerin var mı? O dünyaya geri dönme şansın olsaydı, bizi bırakıp onların yanına gider miydin?" Her kadın Nux'a dönünce, odaya ürkütücü bir sessizlik çöktü, gözleri merak ve... savaş ruhuyla parlıyordu. Onların ifadelerini gören Nux'un yüzünde garip bir gülümseme belirdi ve cevap verdi "Ben bakirdim." "…" "…" "…" "…ha?" Kadınlar ona boş boş baktılar. Evet, hiçbiri ona inanmamıştı. Çok yakışıklı olmasa da, bu ikili kültivasyon gücüne sahip olmasa da, Nux gibi biri 35 yıl boyunca bakir kalmıştı... Bu kesinlikle imkansızdı. Onların tepkilerini gören Nux, sadece acı bir gülümsemeyle karşılık verdi. "Sana inanmıyorum..." Felberta gözlerini kısarak baktı. "Sana yalan söylemek için hiçbir nedenim yok. Felberta, benim iki hayatımda da bekaretimi alan sendin." Nux konuştu ve Felberta hala gözlerini kısarak ona şüpheyle baksa da, yüzünde küçük bir gülümseme belirdi. Diğer kadınlar kıskanç bakışlarla ona baktılar. "Bir dakika, önceki hayatında hiç sevgilin olmadı mı?" diye sordu Amaya. "Şey, birkaç kız arkadaşım vardı ama ilişkilerim yürümedi, yani hayır, Sizler benim tek sevgililerimsiniz. Yani, kendi dünyama geri dönme şansım olsa bile, sizi de yanımda götüremeyecek olsam, asla gitmezdim." Nux gülümsedi. "Hepiniz hayatımın vazgeçilmez bir parçasısınız. Sevgili eşlerim~"