Bölüm 482 : O Basit Bir Kadın Değil.

"Tamam, zaman doldu, artık gitmelisin." Amaya konuştu. Riona ona baktı ve dudaklarını bükerek, "Benden gerçekten nefret ediyorsun, değil mi?" Amaya iç geçirdi, "Sana daha önce de söyledim, senden nefret etmiyorum, eğer gitmezsen, biri senden şüphelenebilir, gelecekteki buluşmalarımızı mahvedebilecekken bu buluşmayı birkaç dakika uzatmak aptalca." "Tsk, dahi bir kızı olması da başlı başına bir sorun." Riona burnunu çektikten sonra elini uzattı ve ayağa kalktı. "Tamam, ben gidiyorum çocuklar. Yarın tekrar buluşuruz, sizler planı Nux ile görüşebilirsiniz, o da kabul ederse daha ayrıntılı bir görüşme yapabiliriz. Tamam mı?" "Merak etme, onunla konuşuruz." Thyra başını salladı. "Evet, şimdi git." Amaya elini salladı. Sanki onu kovuyormuş gibi görünüyordu. Riona'nın küçük bir çocuk gibi somurtması oldukça komik bir manzaraydı. Kimlerin kızı olduğu merak edilebilirdi. Riona üzgün bir ifadeyle malikaneden çıktı. "Ona biraz daha nazik davranabilirdin, biliyorsun..." Bu sahneyi gören Skyla yorum yaptı. "Onun tarafından aldanma, o Krallığın Kraliçesi, hem de kadınların daha önce hiç iktidara gelmediği bir Krallığın. O, böyle bir şeyden etkilenecek türde bir kadın değil." Amaya yüzünde ifadesiz bir bakışla konuştu. "Ne demek istiyorsun?" Thyra, Amaya'nın sözlerinin arkasında gizli bir anlam olduğunu hissettiği için soru sordu. "Bir düşün. Raguel suikastçılar gönderip Riona Skadi'nin öz kızı Amaya'yı 'öldürdü', sence onun yardımını isteyecek kadar aptal mıdır?" "O seni başka bir krallığa 'sattı', bu yüzden onunla konuşurken seninle olan ilişkisini umursayacağını sanmıyorum. Büyük resimde, böyle bir şeyin hiçbir önemi yok." Thyra cevapladı. "Anlıyorum, ancak Raguel'in yerinde olsaydın, yine de Skadi Krallığı'nı seçer miydin? Yani, aynı sonucu verecek başka iki seçeneği varken, Skadi Krallığı'nı seçmesi aptallık olur." "…" Thyra sessiz kaldı. Amaya haklıydı. Raguel, Katı Toprak Krallığı'nı veya Orman Hanedanlığı'nı da seçebilirdi, her iki durumda da sonuç aynı olurdu. Sana kin besleyebilecek bir krallığı seçmek aptalca bir karar. "Burada bir terslik var." Thyra yorumladı. "Gerçekten de, o kadın bir şey saklıyor. Zamanlama, tesadüf olamayacak kadar doğru. Düşünsenize, biz buradayız ve sadece birkaç gün önce Raguel, Skadi Krallığı'na böyle bir mektup gönderdi. Bir ayı vardı, neden daha önce göndermedi? Neden Skadi'ler? Neden başkası değil? Ve neden bu kadar ani bir karar verdi?" Amaya başını salladı ve birkaç şüpheli noktaya daha dikkat çekti. Artık Skyla ve Edda bile bir şeylerin yolunda olmadığını fark etti ve Skyla'nın yüzü ciddileşti. "Sence o kadın bir şeyler mi planlıyor?" diye sordu Skyla. Skyla ilk bakışta sevimli ve masum görünebilir, ancak unutmayın, o Thyra'nın en iyi öğrencisi. Oldukça fazla insanı öldürdü, sıcakkanlı ve masumdu, ancak naif değildi, Riona'nın kız kardeşlerine veya Nux'a zarar vermeye çalıştığını anladığı anda, onu öldürmekten çekinmezdi. "O kadın kesinlikle bir şeyler planlıyor." Amaya cevapladı. Skyla'nın yüzü buz gibi oldu. Kararını vermişti, o kaltağı kendi elleriyle ortadan kaldıracaktı. "Ancak, planının ona zarar vermek olup olmadığını bilmiyorum." Amaya konuştu ve bu sözleri duyan Skyla sakinleşti. Riona ile etkileşime girdiğinde, Amaya'ya olan sevgisinin samimi olduğunu hissedebiliyordu. Aldatılıp aldatılmadığını bilmiyordu, ancak hissettiklerinin doğru olduğuna inanmak istiyordu. Riona'nın gizli bir amacı olabilir, ancak Skyla, bu gizli amacın onlara zarar vermek olmadığını inanmak istiyordu. "Peki ne yapacağız?" Thyra sordu. "Başka ne yapabiliriz ki? Nux ve diğerleriyle konuşup, onların ne düşündüğünü öğrenip, sonra bir karar vereceğiz." Amaya omuz silkti. "Tamam." Thyra başını salladı. Zaman geçti ve birkaç saat sonra Nux geri döndü. "Merhaba, güzel bayanlar~" Zarif bir selamla selamladı. Kıyafetlerinin oldukça kirli olması ve zarif görünmekten tamamen uzak olması nedeniyle sahne oldukça komik görünüyordu. Kadınlar gülerek çaresizlik içinde başlarını salladılar. "Sonunda geri döndün," dedi Amaya. "Aynen öyle." Nux başını salladı. "Giysilerin neden bu kadar kirli? Yasak Bölgeye gitmedin, değil mi?" Thyra gözlerini kısarak sordu. "Tabii ki gitmedim. İmparatorun bile çekindiği bir canavarla yüzleşmem mümkün değil. Unuttun mu? Ben hayatımın tehlikede olduğunu düşündüğüm anda kaçan biriyim. Neden hayatımı riske atarak böyle aptalca bir şey yapayım ki?" "Yani kıyafetlerin iç bölgede mi kirlendi diyorsun?" Thyra şüpheyle kaşlarını kaldırdı. Nux sadece Büyük Usta Seviyesi Kültivatörken bile iç bölgede kıyafetlerinin kirlenmediğini bilmek gerekiyordu. Vücudunun her yerinde, kıyafetlerini ve yüzünü vahşi doğadaki tüm kir ve kandan koruyan küçük bir koruyucu kalkan vardı. Nux normal canavarlarla çaresizce mücadele etmiyordu, hatta artık 6 Yıldızlı canavarları tek vuruşta öldürebiliyordu, kim Nux'u kıyafetlerinin kirlenmesine neden olacak kadar zorlayabilirdi ki? "Merak etme, birkaç yeni şey deniyordum." Nux güldü. "Yeni şeyler mi?" Thyra gözlerini kısarak baktı. "Ne yeni şeyler? Söyle! Söyle!" Skyla meraklı bir ifadeyle sordu. Aynı zamanda, bu fırsatı değerlendirip Nux'a koşarak sarıldı. Kıyafetlerinin biraz kirlenmesini umursamadı. Küçük bir bedeldi. "Bu bir sır~" Nux güldü. Skyla dudaklarını büzdü.